Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5708 E. 2024/2990 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İmar uygulaması sonucu bedele dönüştürülen davacı payları karşılığının eksik ödendiği iddiasıyla açılan davanın, daha önce açılan kısmi dava nedeniyle reddinin istenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Kısmi dava açılmasının ve bu davada hüküm altına alınan bedelin ödenmesinin, bakiye alacak için dava açılmasına engel teşkil etmediği ve kesinleşen ilk davada tespit edilen bedel üzerinden hesaplanan bakiye alacağın tahsilinde hukuki isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1115 Esas, 2023/974 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/312 Esas, 2022/150 Karar

Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle tesis edilen ipotek karşılığının artırılması için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun'un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Davacılar ..., ..., ... ve ... haricindeki davacılar yönünden hüküm altına alınan bedeller Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla, işbu davacılar yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idare vekilinin, davacılar ..., ..., ... ve ... ile ilgili olarak gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı idare aleyhine açılan imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı ve muris payları nedeniyle tesis edilen ipotek karşılığının artırılması istemine ilişkin davada, dava konusu Eskişehir ili, Odunpazarı ilçesi, ... Mahallesi 1542 ada 1 ve 5 parsel sayılı taşınmazların, imar uygulaması sonucu bedele dönüştürülen toplam 7375 m²lik kısmına ilişkin olarak Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/411 Esas, 2018/389 Karar sayılı dosyasından kalan bakiye 2.095.106,68 TL'nin (ıslah ile 2.134.065,29 TL) ilk dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; tapu kayıtlarının istenilerek bedele dönüşen miktarların karşılaştırılması, davacıların taraf sıfatlarının araştırılması ve uzlaşma usulünün uygulanması gerektiğini, uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınarak değer biçilmesi ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın ıslah doğrultusunda kabulü ile 2.134.065,29 TL'nin ilk dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedele dönüşen miktar ile düzenleme ortaklık payı kesintisinin çelişkili olduğunu, aynı parsele ilişkin aynı taleple ilgili olarak kesinleşmiş Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/411 Esas, 2018/389 Karar sayılı kararının ile ıslah suretiyle artırıldığını ve hükme bağlanan bedelin ödendiğini, kesin hüküm nedeniyle ret kararı verilmesi gerektiğini, zamanaşımı itirazlarının olduğunu, uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınarak değer biçilmesi gerektiğinden raporun ve hesaplamanın hatalı olduğunu, önceki dava tarihinden itibaren faize hükmedilemeyeceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Eskişehir 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/411 Esas, 2018/389 Karar sayılı dosyasında davacılar tarafından aynı taşınmaz ile ilgili fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak, taşınmaz için bedele çevrilen karşılığın artırılması davası açıldığını ve Yargıtay onamasından da geçerek kesinleştiğini, taraflar arasında görülüp kesinleşen önceki davada tespit edilen bedel esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle tesis edilen ipotek karşılığının artırılması istemli davada tazminat bedelinin saklı tutulan kısmının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6100 sayılı Kanun’un “Kısmî Dava” kenar başlıklı 109 uncu maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir.”

3.6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile eklenen 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) geçici 12 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazlara, 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınarak değer biçilmiş olan raporun hükme esas alındığı ve kesinleşmiş olan Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/411 Esas, 2018/389 Karar sayılı kararında hüküm altına alınan bedelin mahsubu ile davacı paylarına isabet eden bakiye tazminat miktarının davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A.Davalı İdare Vekilinin ..., ..., ... ve ... Dışındaki Davacılara İlişkin Temyizi Yönünden;

Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

B.Davalı İdare Vekilinin Davacılar ..., ..., ... ve ...’e İlişkin Temyizi Yönünden;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.