"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/344 Esas, 2022/648 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Çatalca ilçesi, ... Mahallesi 169 ada 8 parsel (eski 551 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafa kamulaştırma bedelinin tespitini istediği alanın büyüklüğünü netleştirmesi için kesin süre verilmesini, süresi içerisinde beyanda bulunmadığı takdirde davanın reddini, dava koşullarının bulunduğunun kabul edilmesi halinde, emsal taşınmaz değerleri toplanarak mahallinde keşif yapılarak bilirkişi raporu aldırılmasını ve kesinleşen bilirkişi raporuna göre bedelin depo edilmesini, bedel kesin süre içerisinde depo edilmezse davanın reddini talep etmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 28.05.2021 tarihli ve 2019/336 Esas, 2021/323 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 24.09.2021 tarihli ve 2021/1207 Esas, 2021/1206 Karar sayılı kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın emlak m² rayiç değerlerinin doğru orantılı olduğu, kamulaştırmadan arta kalan bölümün yüzölçümü ve geometrik durumuna göre kalan kısımda değer azalışı olamayacağı, ilk hükümle tespit edilen bedelin yasal faizi ile ödenmesine karar verildiğinden, ikinci hükümde faiz hükmü kurulmamasının yerinde olduğu, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu, böylece mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; kararın dayandığı gerekçelere göre; aynı kamulaştırma kapsamında Çatalca 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/261 Esas, 2017/93 Karar sayılı dosyasında dava konusu taşınmaza yakın konumdaki 574 parsel sayılı taşınmaza 01.06.2016 değerlendirme tarihi itibarıyla 350,00 TL/m² yine Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/459 Esas, 2017/77 Karar sayılı dosyasında 562 parsel sayılı taşınmaza 16.06.2016 değerlendirme tarihi itibarıyla 360,00 TL/m² değer biçildiği ve bu bedellerin Dairemiz denetiminden geçerek onandığı gözetildiğinde, dava konusu taşınmaz ile adı geçen parsellerin eksik ve üstün yönleri kıyaslanarak bu bedellerden ayrılma nedenleri konusunda ek rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması, kabule göre de; dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından tespit edilen bedele 22.04.2017 tarihinden ilk karar tarihi olan 11.07.2017 tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın bedelinin yüksek belirlendiğini, emsal incelemesinin uygun olmadığını, davalılara düşen hisselerin net bir şekilde yazılması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; bedelin düşük belirlendiğini, Yargıtay bozma ilamındaki 562 ve 547 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma öncesi yolu olmayıp kamulaştırmadan sonra yola cepheli hale geldikleri davaya konu taşınmazın ise Tem otoyoluna cepheli olduğunu, kamulaştırmadan arta kalan kısımda değer kaybı oluştuğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Arsa niteliğindeki taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
11.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.