"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/62 Esas, 2023/30 Karar (Birleştirilen 2018/344-2018/345 Esas sayılı dosyalar)
KARAR : Kabul
Taraflar arasında görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline ilişkin asıl dava ile kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisile ilişkin birleştirilen davalarda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kabulüne, konusu kalmayan birleştirilen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, fiili müdahale olmadığı anlaşılan bölümler yönünden davanın reddine, birleştirilen ecrimisil davasının ise feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı idare vekili asıl dava dilekçesinde özetle; Rize ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 105 ada 4 (yeni Dereüstü Mahallesi 2017 ada 4) parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacılar vekili birleştirilen Rize 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/344 Esas sayılı dosyasının dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığını, bedelinin tespit edilerek davacı tarafa ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
3. Davacılar vekili birleştirilen Rize 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/345 Esas sayılı dosyasının dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığından ecrimisil bedelinin tespit edilerek davacı tarafa ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Asıl davada davalı süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
2. Davacı birleştirilen davada davalı idare vekili birleştirilen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında cevap dilekçesinde özetle; eldeki dosyanın aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğundan kamulaştırma bedelinin tespiti ve terkin talebiyle açtıkları dosya ile birleştirilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 02.03.2021 tarihli ve 2020/226 Esas, 2021/36 Karar sayılı kararı ile asıl davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhâl ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine, birleştirilen davanın ise konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, kamulaştırmadan arta kalan alanın kullanılamaz olduğu iddiasıyla arta kalan tüm alanın bedeline hükmedilmesi talebinin reddine, ecrimisil istemine ilişkin birleştirilen davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 20.05.2021 tarihli ve 2021/1194 Esas, 2021/1202 Karar sayılı kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer belirlenmesinde, resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı da düşülerek binaya karşılık saptanmasında, kamulaştırmadan arta kalan alan için %40 oranında değer düşüklüğü takdirinde isabetsizlik bulunmadığından istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan ve hükme esas bilirkişi raporunda K1, K2 ile belirtilen bölümleri ile mahalle yolunun üzerinde kalan ve bedeline hükmedilen evin üzerinde bulunduğu kırmızı ile boyalı bölümünün ve kırmızı ile boyalı diğer iki adet bölümlerinin de kullanılamaz hale geldiği anlaşıldığından bu kısımların da bedeline hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve fen bilirkişi raporunda A ile gösterilen alana davalı idarece el atılıp atılmadığının araştırılarak el atılmış olması halinde bu bölümün de bedeline hükmedilmesi gerektiği düşünülmeksizin eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmeyerek Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf istemlerinin esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı asıl davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhâl ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine, birleştirilen davanın ise konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, kamulaştırmadan arta kalan alanın kullanılamaz olduğu iddiasıyla arta kalan tüm alanın bedeline hükmedilmesi talebinin reddine, ecrimisil istemine ilişkin birleştirilen davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz itirazında bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle, emsal karşılaştırmasının yöntemine göre yapılmadığını, idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalılar vekili özetle; 28.06.2022 tarihli bilirkişi raporunda mahalle yolunun üzerinde kalan, hükme esas bilirkişi raporunda kırmızı renkli C, yeşil renkli K3 ve K4 olarak isimlendirilen toplamda 1.627,59.m²lik alanın bedelinin belirlenmediğini, ayrıca herhangi bir el atma bulunmayan E ve F bölümleri ile ilgili olarak bozma öncesi hükmedilen %40 değer düşüklüğünün Yargıtayca bozmaya konu edilmediğinden değer kaybının belirlenerek ödenmesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davada kamulaştırma bedelinin tespitine, birleştirilen davalarda ise kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili ile ecrimisil istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla davacı idare vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Bozma öncesi hükme esas alınan bilirkişi raporunda; mahalle yolunun altında ve kamulaştırılan bölümden arta kalan (bozma sonrası alınan fen bilirkişi raporunda C, K2, B, K1, A, E ve F ile gösterilen) toplam 2256,63 m²lik bölüme %40 değer azalışı verildiği ve İlk Derece Mahkemesince bu rapor hükme esas alınarak verilen kararın kamulaştırmadan arta kalan ve kullanılamaz hale gelen (mahkemece alınan son fen bilirkişi raporunda C, K2, B, K1 ve A ile gösterilen) bölümlerin bedeline hükmedilmesi gerektiğinden ve bozma öncesi fen bilirkişi raporunda A ile gösterilen (bozma sonrası alınan fen bilirkişi raporunda ise F ile gösterilen) alana davalı idarece el atılmış olması halinde bu bölümün de bedeline hükmedilmesi gerektiğinden bahisle bozulduğu, E ve F bölümleri için hükmedilen değer azalışının bozmaya konu edilmediği anlaşıldığından E ve F bölümüne bozma öncesi uygulanan ve bozma konusu yapılmayan %40 değer azalışının hüküm kurarken dikkate alınmaması bozmayı gerektirir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davacı idare vekilinin tüm, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalılardan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
11.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.