"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2709 Esas, 2023/471 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ereğli(Konya) 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/150 Esas, 2022/136 Karar
Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme, olmadığı takdirde kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya ili, Ereğli ilçesi, ... Mahallesi 1221 ada 22 ve 24 sayılı taşınmazlara yol çalışması için 2011 yılı içinde kamulaştırma işleminin başlatıldığını, müvekkilinin pazarlık için çağrıldığını; ancak anlaşma sağlanamadığını, bugüne kadar dava açılmadığı gibi, müvekkiline ait parseller üzerinde fiilen yol inşaatının 2015 yılında tamamlandığını, yol genişletme çalışmasının üzerinden 3 yıla yakın bir süre geçmesine rağmen taşınmazların kamulaştırma işleminin tamamlanmadığını, davalının kanuna aykırı olarak müvekkilinin taşınmazına el atması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını belirterek taşınmazlar üzerindeki müdahalenin menine, kabul edilmediği takdirde fazlaya ilişin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL'nin el atma tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının, dava ve talep hakkı yönünden hak düşürücü süre ve zamanaşımı süresinin geçtiğini, mahkemenin yer ve yetki yönünden görevli olmadığını, davanın idari yargının görev alanına girdiğini, ayrıca dava konusu taşınmazlar hakkında kamulaştırma kararının bulunduğunu ve kamulaştırma işlemi tamamlanmadığından kamulaştırmasız el atmadan bahsedilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne ve el atma tazminatının davalı taraftan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle müdahalenin meni talebi yönünden değerlendirme yapılması gerektiğini, dava konusu taşınmaza yakın konumda bulunan 38 ve 41 parsel sayılı taşınmazlara TCDD tarafından yapılan kamulaştırma kapsamında 240 TL üzerinden değer tespiti yapıldığı halde bunun dikkate alınmadığını, emsal incelemesinin eksik yapıldığını, reddedilen bedel yönünden aleyhine vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini ileri sürmüştür.
2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arazi olarak değerlendirilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın emsalden 8,22 kat değerli sayılması için gerekli niteliklere sahip olmadığını, usule uygun emsal karşılaştırması yapılmadan değer tespiti nedeniyle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinden öncelikle müdahalenin önlenmesi talep edildiği halde olumlu ya da olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı görülmüş ancak, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata hükmedildiği göz önünde bulundurulduğunda müdahalenin önlenmesi taleplerinin reddedildiği aynı zamanda taşınmazlarla ilgili kamu yararı kararı alındığı, kamulaştırma şerhleri işlenmiş ve gereken işlemlere başlanmış, bu doğrultuda ifrazlar yapılmış ve ifraz edilen kısımların niteliği tapuda değiştirildiği ve idarenin almış olduğu kamulaştırma işlemlerine yönelik bir iptal kararı da bulunmadığından karar yerinde görülmüş, arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazların emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle m² birim fiyatının 210,00 TL/m²'den bedellerinin belirlenmesinin usul ve kanuna uygun olduğu kabul edilmiştir. Davacı vekili istinaf incelemesinden geçerek kesinleşen Ereğli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/339 ve 2019/340 Esas sayılı dava dosyalarında bulunan bilirkişi raporlarını gerekçe göstererek m² birim fiyatın daha yüksek olması gerektiğini ileri sürmüş ise de bahsi geçen dava dosyalarında dava tarihinin bu dosyadaki davadan bir yıl sonraya ait olması ve değerlendirmenin dava tarihlerine göre yapılması nedeniyle itirazları kabul edilmemiştir. Yine davacı vekili ... Mahallesi 1221 ada 42 parselin satışının emsal olarak değerlendirmesini talep etmiş ise de talep edilen taşınmazın satışının dava tarihinden sonra, 10.01.2023 tarihine ait olması nedeniyle dikkate alınmadığı, taşınmazların kadastro parseli olmaları nedeniyle ifraz sonucu oluşan 36 ve 39 parsellerde değer düşüklüğü hesaplanmaması doğru görüldüğünden taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş ayrıca enflasyon nedeniyle davacının zararının arttığını, dosyaya sunduğu emsalin esas alınması gerektiğinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin ve ecrimisilin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararı.
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın emlak vergisine esas m² değerleri karşılaştırılmadan ve dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulmadan eksik inceleme sonucu bedel tespit eden bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
5. Bu durumda; dava konusu taşınmazın değerleme tarihi itibarıyla, emsal taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar yada kadastro parselleri olup olmadığının ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorularak dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazın satış akit tablosu ilgili kurumlardan getirtilerek rapor düzenlendikten sonra sonuca göre karar verilmesi ve emsal taşınmazın uygun olmadığı anlaşılması halinde ise taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu hâlinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.
6. Dava konusu taşınmazların tapu kaydından eski irtifak hakkı tesis edildiği anlaşıldığından, bu irtifak hakkı nedeniyle taşınmaz üzerinde meydana gelecek olumsuz etki, oran ve miktarı araştırılarak belirlenecek miktarın, tazminat bedeline yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.