Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5783 E. 2023/10452 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti davasında, hükme esas alınan bilirkişi raporunun taşınmazın değerini doğru yansıtıp yansıtmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen birim m² bedeli ile ilk bilirkişi raporunda belirlenen birim m² bedeli arasında büyük fark bulunması, raporun inandırıcı ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı, ayrıca bedelin davalıya ödenmesi ve taşınmazın yüzölçümünün hüküm fıkrasında açıkça gösterilmemesi hususlarında eksiklik bulunduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararları bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3540 Esas, 2023/542 Karar

HÜKÜM/KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/399 Esas, 2022/625 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Konya ili, Meram ilçesi, Hadimi Mahallesi 20939 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 104,00 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kıymet takdir raporundaki bedelin düşük belirlendiğini, kalan kısımdaki değer düşüklüğünün dikkate alınması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kıymet takdir raporundan fazlaya hükmedildiğini, bedelin yüksek belirlendiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bedelin rayice ve emsallerine oranla düşük belirlendiğini, raporlarda, günümüz koşullarında taşınmazın 2.000.000,00 TL değerinde olduğunu, değer kaybı oranının düşük alındığını, iki rapor arasında çelişki oluştuğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içerisinde bulunan arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza, 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin (g) bendi uyarınca kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan emsalin (Meram ilçesi, Uzunharmanlar Mahallesi 41759 ada 4 parsel) satış değeri alınarak, emsalin ve dava konusu taşınmazın birbirlerine üstünlük oranları tartışılıp zemin bedelinin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının yayımladığı Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Tebliğine göre yapı bedelinin (IIIA sınıfındaki bina için %15 oranında yıpranma, I/A sınıfındaki duvar için %15 yıpranma ) tespiti ile ile kamulaştırılan taşınmazın tapusunun iptali ve davacı adına tesciline dair verilen kararda İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığını, ilk bilirkişi raporunda emsal olarak kullanılan satışın çok eski olması, ikinci bilirkişi raporundaki satışın ise yeni ve ortaklığın giderilmesindeki ihale ile yapılması ve dava konusu taşınmaza yakın olması nedenleriyle ikinci raporun hükme esas alınması 500,00 m² alanlı taşınmazın 104,00 m²si kamulaştırıldığı gibi arta kalan alanda kamulaştırmadan dolayı imar kısıtlamasının olmaması ve yola cephesinde değişiklik yapılmaması, ancak taşınmazın alanının azalması nedeniyle bir miktar değer azalışı olması doğal olup bilirkişi heyetinin, kamulaştırmadan arta kalana %7 oranında değer düşüklüğü vermeleri de yerinde görüldüğünden istinaf başvuralarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin iki raporda 890.117,70 TL ve 933.470,00 TL olmak üzere farklı tespit edildiğini, çelişkiyi giderecek bir raporun alınmadığını, yeterli emsal araştırması yapılmadığını, değer belirlenirken yola yakınlık, yaş, konum gibi hususların dikkate alınmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki taşınmazın üzerinde bulunan yapılara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gibi kamulaştırmadan arta kalan bölümde % 7 oranında değer düşüklüğü oluştuğunun kabulü de doğrudur.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Arsa niteliğindeki taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir. Buna karşın; taşınmazın m² birim bedeli ilk bilirkişi kurulu raporunda 1.650,00 TL hükme esas alınan ikinci bilirkişi kurulu raporunda ise 966,08 TL olarak kabul edilmiş olması nedeniyle, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu inandırıcı ve hüküm kurmaya elverişli görülmemiştir.

5. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüz ölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

6. Hüküm altına alınan bedelin davalıya ödenmesi hususunda karar verilmemesi hatalıdır.

7. Bedeline hükmedilen taşınmazın yüzölçümünün hüküm fıkrasında açıkca gösterilmemesi doğru görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harçlarının istek hâlinde taraflara iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.