"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/3037 Esas, 2022/3962 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ergani 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/322 Esas, 2018/799 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddi ile kamu düzeni gereğince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Diyarbakır ili, Ergani ilçesi, ... köyü 115 ada 9 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın ulaşım ve pazarlama sorunu olmayan, çevresinde sanayi sitelerinin olduğu bir alanda kaldığını, arazi çevresinde bulunan sulama kanalları ile yıllardır sulanabilmekte olup sulu tarım arazisi niteliğinde olduğunu, ürün çeşitliliği bakımından zengin olup arazinin değerinin yeniden tespitinin gerektiğini ileri sürerek kıymet takdir komisyonunca teklif edilen bedelin düşük olup artırılmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin tespiti ile bedelin kıymet takdir komisyonunca belirlenen kısmının davalı tarafa derhal ödenmesine, bakiye bedelin üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına, kamulaştırma bedeline yasal faiz işletilmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline ve göl sahası içinde kalması nedeniyle tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda masrafların çok düşük, verim değerlerinin yüksek alındığını, kapitalizasyon faiz oranının düşük alındığını, objektif değer artışı uygulandığını, taşınmaz kapama meyve bahçesi olmadığı halde bu şekilde rapor alındığını, m² birim fiyatının yüksek belirlendiğini ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kısmen kapama badem, kısmen kapama bağ ve kısmen de açık tarla niteliğindeki dava konusu taşınmazın kuru tarım arazisi vasfında olduğu, hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporunda, davaya konu taşınmazın vasfına uygun olarak (açık tarla için) alınan buğday, buğday samanı, karpuz ve kavun(bostan) münavebe ürünlerine göre geliri ve taşınmazın konumu dikkate alınarak objektif değer artışı verilmek suretiyle sonuç metrekare birim değerinin açık tarla için 15,22 TL/m² kapama badem için 49,22 TL, kapama bağ için 28,07 TL olarak tespit edildiği, Dairece bu değerlerin uygun bulunduğu, davacı idare vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı; ancak Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanan 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı gereğince hükmün kesinleşmesi beklenmeksizin bedelin derhal ödenmesi gerektiğinin belirterek; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi ile, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arazi çevresinde bulunan sulama kanallarından getirilen su ile yıllardır sulanabildiğini, sulu tarım arazisi vasfında olduğunu, ürün çeşitliliği yönünden zengin olduğunu, taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların dikkate alınmadığını, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kuru tarım arazisi niteliğindeki Diyarbakır ili, Ergani ilçesi, ... köyü 115 ada 9 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3.Taşınmazın bulunduğu yer İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerine uygun olarak üretim masraflarının değerlerlendirmeye alındığı anlaşılmıştır.
4. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı uygun görülmüştür.
5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup; davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
6. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının vekâlet ücretine ilişkin (5) numaralı bendinin tümüyle hükümden çıkartılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.