Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5833 E. 2024/1443 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespiti ve tesciline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun ilgili maddeleri gözetilerek taşınmazın arazisi için net gelir yöntemi uygulanıp, sulu vasfına uygun kapitalizasyon faiziyle hesaplama yapılması ve fazla depo edilen bedelin miktarının belirlenerek iadesine hükmedilmesi gerektiği değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, fazla bedel miktarının belirtilmesi hususunda düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2398 Esas, 2022/1716 Karar

KARAR : Esastan ret/ Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kulp 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/263 Esas, 2021/233 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili, göl alanı olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilllerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların davalılar yönünden esastan reddine, davacı idare yönünden ise kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Diyarbakır ili, Kulp ilçesi, ... Mahallesinde tapuya kayıtlı 235 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ve göl alanı olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekilinin cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline ve baraj gölü sahası içerisinde kalması sebebiyle davacı idare lehine tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince dava tarihinden itibaren 4 ay geçtiğinden kamulaştırma bedeline dava tarihinin 4 ay sonrasından karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine rağmen, depo edilen kamulaştırma bedelinin işlemiş tüm nemasıyla birlikte tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplama yapılırken münavebe ürünlerinde vatandaşların kendi ihtiyaçları için yetiştirdikleri sebzelerin göz önüne alındığını, hesaplamaya dahil edilen biber bitkisinin veriminin yüksek alındığını, üretim masraflarının düşük hesaplandığını, kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın keşfi sırasında taşınmazda sebze ekili olmamasına rağmen sebze münavebesi uygulanmasının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi olmadığını, dava konusu taşınmazın motopompla yapılan sulama masraflarının dikkate alınmadığını belirtmiştir.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilçe de mısır üretimi yapılmadığı hâlde münavebe ürünlerinde mısırın yer almasının hatalı olduğunu, münavebe ürünlerinin İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerince alınan verilere göre belirlenmesi gerektiğini ve hesaplamanın da bitki ve ürünlere göre yapılması gerektiğini, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin aksine münavebe ürünü baz alınarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda sulu tarım arazilerinde üç yılın esas alındığı, birinci yıla buğday, ikinci yıla bostan ve üçüncü yıla mısır bitkilerinin ortalaması ile (biber, hıyar) totalde üç yıla üç ürün münavebesinin esas alındığı oysa Kulp ilçesinin sahip olduğu iklim koşulları ve tarım arazisinin azlığı nedeniyle ekonomik ihtiyacın yarattığı zorunlulukla yılda iki ürün ekimini zorunlu kıldığını ve bilirkişi raporlarında mısır üretimi baz alınarak hesaplama yapılmış ise de Kulp ilçesinin coğrafisi ve iklimi bu ürünü yetiştirmeye uygun olmadığını, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde yıl içinde birden fazla ürünün alınmasına imkan tanıyacak nitelikteyken yılda bir ürün metodu ile hesaplamanın yapılmış olmasının hatalı olduğunu, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ün den fazla olamayacağını, taşınmazın bulunduğu ilçe ve köydeki tarım arazisinin azlığı, köy merkezinde oluşu gibi sebeplerle objektif değer artışının uygulanmamış olmasının hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza buğday, sebze, dane mısır ürünleri münavebeye alınarak, davaya konu taşınmazın sulu vasfına uygun olarak kapitalizasyon faiz oranın da %4 olarak uygulanmak suretiyle net gelir yöntemine göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak dava tarihi itibarıyla davaya konu taşınmazın sonuç metrekare değerinin 28,83 TL/m² olarak tespit edilerek fazla depo edilen bedelin ve davacı idare harçtan muaf tutulduğundan yatırılan harcın iadesine ilişkin hükümler yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması, üzerindeki yapıya resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek ağaçlara ise maktuen değer biçilmesi yerindedir.

3. Dairemize aynı bölgeden intikal eden ve dava konusu taşınmaz ile aynı niteliklere sahip olduğu anlaşılan taşınmazlarda sulu şartlarda münavebeye alınan ürünler ile masraflar ve verimleri nazara alındığında, münavebe planı, verim ve masraflar yönünden uygun görülmüştür.

4. Kamulaştırma bedeline dava tarihinin 4 ay sonrasından karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine rağmen depo edilen kamulaştırma bedelinin işlemiş tüm nemasıyla birlikte tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğu ileri sürülmüşse de kamulaştırma bedeline kanun gereği ödenen yasal faiz ile işlemiş nemaların birbirinden farklı nitelikte olduğu ve hukuka aykırılık oluşturmadığı sonucuna varılmıştır.

5. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

7. Davacı idare tarafından fazla depo edilen bedelin miktarının açıkça gösterilmeyerek infazda tereddüt oluşturması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (B) bendinin 7 nci alt bendindeki ''davacı idare tarafından fazla depo edilen bedel var ise'' kısmının hükümden çıkartılmasına, yerine ''Davacı kurum tarafından depo edilen 424.036,88 TL bedelden kamulaştırma bedeli olan 348.125,08 TL'nin mahsubu ile fazla yatırıldığı anlaşılan 75.911,8 TL'nin'' cümlesinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.