"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2075 Esas, 2023/31 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Nurdağı Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/199 Esas, 2021/253 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerine ait Gaziantep ili, Nurdağı ilçesi, ... (...) Mahallesi 153 ada 5 ve 171 ada 4 parsel sayılı taşınmazlara fiilen yol yapılmak suretiyle el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza idarenin kamulaştırmasız el atmasının olmadığını, dava konusu taşınmazlardan 153 ada 1 parselde kain taşınmazın tamamı 3127 m² iken 554,63 m² sinin kamulaştırma koridorunda yer aldığını, taşınmazın ifraz görerek 153 ada 5 ve 153 ada 6 parsele ayrılmış olduğunu, kamulaştırma koridorunda kalan kısmın 153 ada 5 nolu parsel olduğunu, 171 ada 4 parselde kain taşınmazın tamamının 1095,35 m² olduğunu, 176,46 m²sinin kamulaştırma koridorunda yer aldığını, taşınmazın ifraz görerek 176 ada 1 ve 176 ada 5 parsellere ayrıldığını, kamulaştırma koridorunda kalan kısmın 176 ada 1 parsel olduğunu, davacı tarafça dava konusu 153 ada 5 ve 153 ada 6 parsellerle ilgili kamulaştırma yasal işlemlerinin yapılması için noter aracılığıyla ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye idare tarafından 29.04.2015 tarihinde cevap verilerek davacının idareye başvurması durumunda satın alma görüşmelerinin başlayacağının bildirildiği, ancak davacının başvuru yapmaması üzerine kamulaştırma işlemlerinin neticelenmediğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının talep ettiği miktarın fahiş olduğunu, kamulaştırmadan söz edebilmek için taşınmazın zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiğini, 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) Geçici 6 ncı maddesine göre "idarenin daveti veya malikin mürcaatı üzerine, fiilen el konulan taşınmazın veya üzerinde tesis edilen irtifak hakkının idarenin daveti veya malikin müracaat ettiği tarihteki tahmini değeri; bu Kanunun 8.maddesinin ikinci fıkrasına göre teşkil edilen kıymet takdir komisyonu marifetiyle, taşınmazın el koyma tarihindeki nitelikleri esas alınmak ve bu Kanunun 11 ve 12 nci maddelerine göre hesaplanmak suretiyle tespit edilir" denildiğini, Yargıtay kararlarına göre de kamulaştırmasız el atma davalarında taşınmazın el atma tarihindeki nitelikleri esas alınarak dava tarihindeki değerinin tespit edilmesi gerektiğini, mülkiyet hakkı kısıtlandığı iddiasında olan tarafın öncelikle Kanun'un 6 ncı maddesindeki uzlaşma sürecini ve 3194 sayılı İmar Kanunu'nda öngörülen başvuru ve işlemleri tamamladıktan sonra idari yargıda iptal davası açabilir veya ilgili idareye karşı uzlaşma şartı yerine getirilmiş ise taşınmazın ya da üzerinde tesis edilen irtifak hakkının dava tarihindeki değeri, mahkemece, bu Kanun'un 15 inci maddesine göre bilirkişi incelemesi yapılarak, taşınmazın hukuken tasarrufunun kısıtlandığı veya fiilen el konulduğu tarihteki nitelikleri esas alınmak suretiyle tespit edilerek taşınmazın veya hakkın idare adına tesciline veya terkinine hükmedilmesi gerektiğini, uzlaşma başvurusu olmadığından öncelikle davanın reddini, dava sonucunun idare aleyhine olması durumunda dava konusu taşınmazın kurum adına tescili ve yol olarak terkinine karar verilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekâletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne taşınmazlar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece öncelikle Karayolları 5. Bölge Müdürlüğüne yazılacak müzekkere ile davacı tarafça usulüne uygun olarak yapılmış uzlaşma başvurusunun bulunup bulunmadığının tespiti gerektiği, usulüne uygun olarak yapılmış uzlaşma başvurusunun bulunmaması durumunda davanın, dava şartı yokluğundan reddi gerekirken davanın kabul edildiğini, her türlü vekâlet ücretleri maktu olarak belirlenmesi gerekirken nispi vekâlet ücretine hükmedildiği, 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kanun'unun Geçici 6 ncı maddesine göre. "idarenin daveti veya malikin müracaatı üzerine, fiilen el konulan taşınmazın veya üzerinde tesis edilen irtifak hakkının idarenin daveti veya malikin müracaat ettiği tarihteki tahmini değeri; bu kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre teşkil eden kıymet takdir komisyonu marifetiyle, taşınmazın el koyma tarihindeki nitelikleri esas alınmak ve bu kanunun 11 ve 12 nci maddelerine göre hesaplanmak suretiyle tespit edilmesi gerekir '' dava konusu taşınmazın el atma tarihindeki vasfı belirlendikten sonra buna göre değerlendirme yapılması gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan tazminat bedeli yüksek olduğunu, dava konusu taşınmaza rayicinin üzerinde bir değer takdir edildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazların arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek, emsal karşılaştırılması yoluyla değerinin tespit edilmesinin ve belirlenen bedellerin davalı idareden tahsiline karar verilmesinin doğru olduğunu, usulüne uygun bir kamulaştırma işlemi olmadığını, davalı idare vekillerinin istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı idarenin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrar ederek ve resen belirlenecek sebeplerle temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazların değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu Gaziantep ili, Nurdağı ilçesi, ... (...)Mahallesi 153 ada 5 ve 171 ada 4 parsel sayılı taşınmazlara 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atıldığı gözetilerek 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesine ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı idare tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.