Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5918 E. 2023/10981 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davada uygulanacak harcın maktu mu yoksa nispi mi olması gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: 04.11.1983 tarihinden sonraki fiili el atmalara ilişkin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nda özel bir düzenleme bulunmaması ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı gözetilerek, 1983 sonrası fiili el atma nedeniyle açılan tazminat davalarında nispi harç uygulanması gerektiği, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararının harca ilişkin kısmının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2533 Esas, 2023/78 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Pazarcık 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/454 Esas, 2021/164 Karar (Birleştirilen Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/239 Esas sayılı dosya)

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline ilişkin asıl dava ile kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin tahsili istemine ilişkin birleşen davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın asıl davada davacı birleştirilen davada davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl davada davacı birleştirilen davada davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl davada davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kahramanmaraş ili, Pazarcık ilçesi, ... Mahallesi 152 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve Kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

2. Birleştirilen Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/239 Esas sayılı dosyasında; davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Pazarcık ilçesi, ... Mahallesi, 152 ada 6 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atıldığını, kamulaştırmasız el atma bedelini ve ecrimisil bedelinin ödenmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Asıl davada davacı birleştirilen davada davalı idare vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava konusu parsele ilişkin yapılmış olduğu iddia edilen işlemin müvekkili kurum tarafından yapılmadığını, işlemin Akpınar Enerji Üretim A.Ş tarafından yapıldığını, bu nedenle davanın müvekkili kurum lehine husumetten reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı birleştirilen davada davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Asıl davada davacı birleştirilen davada davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; arazi rayiç bedelleri kıyaslandığında dava konusu parselin bedelinin fazla olduğunu, objektif değer artışının hatalı uygulandığını, kapitalizasyon faizinin yüksek olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; asıl davada davacı idarenin yöntemine uygun şekilde verilen sürelere rağmen kamulaştırma bedelini depo etmediği anlaşıldığından davanın usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği; birleştirilen davada dava konusu taşınmaza el atıldığı tarih itibarıyla taşınmazın sulu vasıfta kapama kavaklık olduğu anlaşıldığından; hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmaza net gelir yöntemine göre değer biçilmesinde ve dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak gelir metoduna göre belirlenen m² birim fiyatına uygun objektif değer artış oranı uygulanarak taşınmaz bedelinin hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı birleştirilen davada davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Asıl davada davacı birleştirilen davada davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl davada Kamulaştırma bedelinin tespiti, birleştirilen davada kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “...Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

3. Eldeki davada taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atılmıştır. 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası; “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” şeklinde düzenlenmiştir. 2942 sayılı Kanun'un 6487 sayılı Kanun'la değiştirilen Geçici 6 ncı maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları; "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle ve Anayasa'nın 2 ncı ve 35 inci maddelerine aykırı bulunarak 13.03.2015 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edilmiştir. 2942 sayılı Kanun'da 04.11.1983 tarihinden sonraki fiili el atmalara ilişkin başkaca bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından alan 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekâlet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiğinden 2942 sayılı Kanun'un Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrasının uygulanma imkanı bulunmamaktadır.

4. Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının nispi harca ilişkin bölümüne dokunulmaksızın istinaf isteminin şeklî olarak esastan reddine karar verildikten sonra istinaf harcının maktuya çevrilerek nispi harcın bakiyesinin iadesine karar verilmesi suretiyle 1983 sonrası fiili el atma nedeniyle açılan tazminat davalarında Ek Madde 4 gereğince maktu harç alınacağı yönünde irade ortaya konulmuş ancak kamu düzenine ilişkin ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gereken ve İlk Derece Mahkemesinde nispi alınan harcın 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin 2 numaralı alt bendi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulması suretiyle düzeltilmesi yoluna gidilmeden 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrasından istifade ile Yargıtayın harca yönelik uygulamasının etkinliğinin ortadan kaldırılması bu şekilde Yargıtayın içtihat birliğini sağlama görevinin devre dışı bırakılarak hukukî öngörülebilirlik ve hukukî güvenliğin zedelenmesi sonucunu doğurduğundan kararın bozulması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Asıl davada davacı birleştirilen davada davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının reddine,

2. Kamu düzeni gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının 2 nci bendinin çıkartılmasına, yerine "Alınması gereken 84.302,80 TL istinaf karar ve ilam harcından istinaf yoluna başvurulurken peşin alınan 21.075,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 63.227,10 TL'nin birleştirilen dava davalısı idareden tahsili ile Hazineye irat kaydına" cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı-karşı davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.