Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5925 E. 2024/933 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti davasında, belirlenen bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın tarım arazisi vasfında olduğu, net gelir yöntemiyle irtifak hakkı bedelinin tespitinde isabetsizlik bulunmadığı, münavebe deseninin yörede yaygın ürünlerden oluştuğu, üretim masraflarının brüt gelire oranının uygun olduğu, kapitalizasyon faizi ve objektif değer artışının doğru uygulandığı, enerji nakil hattı nedeniyle değer düşüklüğü oranının yüksek olmadığı ve bilirkişi raporunun hükme esas alınabilir nitelikte olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/116 Esas, 2023/199 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Korkuteli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/268 Esas, 2021/237 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili, Korkuteli ilçesi, ... Mahallesi 286 ada 42 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın m² birim fiyatını belirlemek maksadıyla yapılan münavebede, münavebeye alınan buğday yan ürün, arpa, yan ürün, kuru fasulye kullanılarak münavebeye yapılmasının taşınmazın m² fiyatının olması gerekenden daha fazla çıkmasına sebep olduğunu, ülkemizde son yıllarda gıda fiyatlarında anormal dalgalanmalar gerçekleştiğini, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarında da belirttiği üzere ilgili İlçe Tarım Müdürlüğünden son 5 yılın maliyet cetvelleri istenilerek bunların ortalamasına göre tarafları mağdur etmeyecek hakkaniyete uygun bir kamulaştırma bedeli hesaplanması gerektiğini, ayrıca üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünün geçemeyeceği belirtilerek üretim masrafları 1/3'e denk gelecek şekilde hesaplandığını, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin ilke edindiği bu oranın Türkiye ortalamasına ilişkin olup, ülkenin her yerinde yetiştirilebilen ürünler için uygulanması gerektiğini, oysa raporlarda münavebeye alınan ürünlerin ülkemizin her bölgesinde yetiştirilebilen ürünler olmadığını, net geliri çok yüksek ürünler olduğunu, raporda bilirkişi heyetinin de ifade ettiği üzere dava konusu taşınmazın kuru tarım arazisi niteliğinde olduğunu bu nedenle de buğday yan ürün, arpa, yan ürün, kuru fasulye gibi suya çok ihtiyaç duyan ürünlerin dava konusu taşınmaz üzerinde yetişmesinin olanaksız olduğunu, bilirkişi raporunda irtifak nedeniyle taşınmazda %25 oranında değer kaybı olacağından hareketle hesaplamalar yapıldığını, bu oranın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, makineli tarımı güçleştirecek bir durum olmadığını, yüksek taçlı bitkiler haricinde ağaçların yetiştirilmesine izin verildiğinden ve üreticinin üretiminde herhangi bir kısıtlama olmadığını, değer azalışı oranının tarafımızca yüksek bulunduğunu, ayrıca değer azalış oranı belirlenirken elektrik iletim hattının geçiş şekli, parselin büyüklüğü, irtifak alanının taşınmazın tüm alanına oranı ve iletim hattının geçiş şeklinin taşınmazın geometrik şekli üzerindeki etkisi gibi durumların da dikkate alınması gerektiğini, dava konusu taşınmaz için %5 kapitalizasyon faizi belirlenmesinin de hatalı olduğunu, taşınmazın köy merkezine ve ilçe merkezine yakın oluşu Korkuteli- Bucak yoluna tali yoldan cepheli oluşu, toptancı hallerine yakın oluşu gibi gerekçelerle %25 objektif değer artışı belirlendiğini, bunun da hakkaniyete aykırı olduğunu, taşınmazın bilirkişi raporunda belirtilen özelliklerinin bulunmadığını, aynı özellikler için birden fazla kez objektif artış oranı belirlendiğini, kamulaştırma bedeli belirlenirken taşınmazın emlak vergi değerinin de göz ününe alınması gerektiğini belirterek ve resen gözetilecek sebeplerle de kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmazın tarım arazisi vasfında kabul edilerek net gelir yöntemi ile irtifak hakkı bedelinin tespitinde yöntem olarak isabetsizlik bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda uygulanan münavebe deseninin o yörede yaygın yetişen ürünlerden oluşturulduğu, Korkuteli İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün 2020 yılı Resmî verileri incelendiğinde bilirkişi raporunda münavebeye alınan ürünlerin ortalama verim, satış fiyatı ve üretim masraflarının resmi verilerle uyumlu olduğu, konu hakkındaki yerleşik içtihatlar gereğince münavebeye esas alınan ürünlerin üretim masraflarının ekonomik tarım yapılmasında tereddüt yaratacak şekilde brüt gelirlerine göre yüksek oranda alınmaması gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda net gelir hesabında hata bulunmadığı, taşınmazın kuru tarım arazisi niteliğinde olduğu anlaşılmakla buna uygun olarak %5 kapitalizasyon faiz oranı üzerinden hesaplama yapıldığı, öte yandan taşınmazın tespit edilen özellikleri nazara alındığında %25 objektif değer artışı uygulanmış olmasında da bir isabetsizlik bulunmadığı, arazi niteliğindeki taşınmazdan geçen enerji nakil hattı nedeniyle değer düşüklüğü hesap edilirken taşınmazın yüzölçümü, geometrik yapısı enerji nakil hattının güzergahı ve salınım yüksekliği nazara alınarak bu oranın % 35'e kadar yükseltilebileceği dava konusu taşınmaz için bilirkişi heyetince belirlenen %25 oranının yüksek olmadığı, bilirkişi raporunun denetime ve hüküm vermeye elverişli olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 4 üncü, 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesine ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilerek davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.01.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.