"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/786 Esas, 2020/689 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya kısmen uyularak kısmen direnilerek yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından yapılan inceleme sonucunda usuli anlamda direnme kararı bulunmadığı, kararın yeni bir karar olduğundan bahisle temyiz incelemesinin yapılması için dosya Dairemize gönderilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili, Aksu ilçesi, ... Köyü 149 parsel sayılı taşınmazın bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırmayı yapan kurumun kendisinden kaynaklanan kısıtlama nedeniyle taşınmazın değerinin azalmasına neden olduğunu, taşınmazın emsal değerlerinin tapudan ve belediyeden sorulması gerektiğini, idari davada açılan davanın bekletici mesele yapılması gerektiği belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.02.2015 tarihli ve 2011/400 Esas, 2015/79 sayılı kararı ile davanın kabulüne, tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 17.02.2015 tarihli ve 2011/400 Esas, 2015/79 sayılı kararı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan plastik ve cam seraların yaşlarına ve sınıflarına göre yıpranma paylarına ilişkin oranları gösterir cetvele göre dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan plastik ve cam seraların yıpranma payının %35 olarak kabul edilmesi gerekirken, bu oranı %15 olarak uygulayan rapora göre hüküm kurulması; dava konusu taşınmaz üzerindeki ağaçların yaş ve cinslerine göre 2011 yılı itibarıyla rayiç fiyatlarını gösterir listenin İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden getirtilip bilirkişi raporunun denetlenmemiş olması, faize hükmedilmemesi doğru bulunmayarak karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin her ne kadar Yargıtay bozma ilamında dava konusu taşınmaz üzerinde bulanan seraların 11-15 yıllık olduğu bu sebeple %35 yıpranma payı düşülmesi gerekirken %15 yıpranma payı düşülerek hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bir önceki mahkememiz kararının bozulmasına hükmolunmuş ise de söz konusu seraların çelik olduğu, çelik seralar ile ilgili yıpranma payı cetveline göre 11-15 yıllık çelik seralardaki yıpranma payının %15 olması gerektiği hususu değerlendirilerek bu bozma gerekçesine uyulmamış ve kısmen direnme kararı verilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz istemin de bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu muhdesatların yıpranma oranının hatalı olduğunu, %35 yerine %15 alındığını, ağaç bedellerinin yüksek olduğunu, ... lehine ağaç bedelinin hatalı olarak hükmedilen bedele eklendiğini, azalan bedeller nedeniyle iade hükmü kurulmadığını ileri sürmüştür.
2.Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; ödeme hükmünün hatalı olduğunu ve davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 ve 11 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dairemiz bozma ilâmının seraların yapı sınıfı ve yıpranma oranlarına ilişkin bölümünün maddi hataya dayandığı anlaşılmış olup bozmaya konu edilen seralar ve ağaçlar için hükmedilen bedelin yerinde olduğu, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Kamulaştırma bedelinin ilk kararla hükmedilen kısmı için ilk karar tarihine kadar faiz yürütülmesine karar verilmemesi hatalı olmuştur.
4. Fazla bloke edilen bedelin çekilme tarihine kadar varsa işlemiş nemaları ile iadesine karar verilmesi gerekmektedir.
5.Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'la Değişik 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak derhal ödeme kararı ile yetinilmesi gerekir.
6.Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemelidir.
3 ilâ 6 ... değerlendirme bentlerindeki hususlar bozmayı gerektirse de bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine.
2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkemenin hüküm fıkrasının
a. 1 ... bendinde yer alan "Hükmedilen kamulaştırma bedellerine" kelimelerinin çıkarılması, yerine "Hükmedilen bedelin ilk kararla hükmedilen kısmına 17.01.2012 tarihinden ilk karar tarihi olan 17.02.2015'e kadar;davalı ... lehine ikinci kararla hükmedilen fark kısma" kelimelerinin yazılması,
b. Ayrı bir bent olarak "Fazla bloke edilen bedeller davalılara ödenmiş ise varsa bankadan çekilme tarihine kadar işlemiş nemaları ile davalılarda alınarak; davalılara ödenmemiş ise varsa işlemiş nemaları ile ilgili bankaca davacı idareye iadesine" cümlesinin yazılması,
c. 1 ... bendinden"Tespit edilen kamulaştırma bedellerinin 174.719,53 TL sinin ...'ya, 136.428,00 TL sinin ...'ya, 1.221.229,95 TL sinin ...'ya, 131.641,59 TL sinin ...'ya kararın kesinleşmesi beklenmeksizin ödenmesine. Kalan kısımların kararın kesinleşmesi sonrasında ödenmesine" kısmının çıkarılmasına, yerine "kamulaştırma bedellerinin derhal ödenmesi için ilgili banka şubesine müzekkere yazılmasına" cümlesinin yazılması,
d. Davacı idare lehine vekâlet ücretini düzenleyen 2 nci bendinin (C) harfli alt bendinin çıkartılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine,
12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.