"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/262 Esas, 2023/46 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 06.02.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı vekili Avukat ... gelmiş, davacı idare vekili duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili, Gazipaşa ilçesi, ... Mahallesi 102 ada 44 parsel (ifraz ile 102 ada 559 ve 558 parseller) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;idare tarafından takdir edilen bedelin çok düşük olduğu belirtilerek emekle yetiştirilen meyve ağaçları olduğu gözetilerek değer tespit edilmesini ve yasal faiz uygulanmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 04.07.2017 tarihli ve 2016/137 Esas, 2017/188 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 18.02.2009 tarihli ve 2017/1374 Esas, 2019/139 Karar sayılı kararı ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 18.02.2009 tarihli ve 2017/1374 Esas, 2019/139 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Gazipaşa İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün 01.03.2021 tarihli yazı ekinde gönderilen 2016 yılı resmi çekirdeksiz nar verilerine göre çekirdeksiz nar verimi 3500 kg olarak belirtilmiş olup hükme esas alınan ek bilirkişi kurulu raporunda gerekçesi gösterilmeden 1500 kg verim alınmak suretiyle az bedele hükmedilmesi ve 2016 yılı hasat dönemindeki ortalama toptan kg/satış fiyatlarının ilgili resmi kuruluşlardan sorularak raporun denetlenmemesi; zeytinde periyodisite olduğundan zeytin verimi hesaplanması yöntem itibarıyla hatalı olup İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden kapama zeytin bahçesinin periyodisite özelliği de nazara alınarak verim miktarı sorulduktan sonra, bilirkişi kurulundan ek rapor alınmadan hüküm kurulması, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi, Anayasa Mahkemesinin 16/07/2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararının dikkate alınmaması doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın kanuna ve usule aykırı olduğunu, kıymet takdir komisyonu raporundaki bedelin uygun olduğunu, fahiş bedel hesaplandığını, davalı lehine iki kez vekâlet ücreti takdirinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından nar için üretim masrafının 2.917 TL olarak hesaplandığını ve buna dayanak olarak da üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünden fazla olamayacağı kuralı gözetildiğini, oysa bozma öncesi Bölge Adliye Mahekemesi kararında çekirdeksiz nar üretim masrafının bilirkişi raporu doğrultusunda 1.039,60 TL olarak esas alındığını ve bu doğrultuda karar verildiğini, Yargıtayın ise bu hususu bozma ilamına konu etmediği gözetildiğinde çekirdeksiz nar üretim masrafının 1.039,60 TL olarak kesinleştiğini, zeytin fiyatının hatalı olarak 2,2 TL olarak alındığını, oysa bozma öncesinde 3.00 TL alındığını ve bu hususun bozmaya konu edilmediğini, bozmanın sadece zeytin verimine ilişkin olduğunu, zeytin fiyatının 3.00 TL alınması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen kararının kısmen bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin aşağıdaki paragraflarının kapsamı dışındaki temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
4. Bozma öncesi karar ile zeytin fiyatının 3.00 TL kabul edildiği ve bu husus bozmaya konu edilmediğinden bozma sonrasında davalı yönünden usuli müktesep hak oluştuğu gözetilmeden zeytin fiyatının 2,2 TL kabulü isabetsiz olmuştur.
5. 6100 sayılı Kanun'un 360 ıncı ve 373 üncü maddeleri ile Hukuk Genel Kurulunun 22.06.2022 tarihli ve 2021/11-334 Esas, 2022/1021 Karar sayılı ilamı göz önüne alındığında; Bölge Adliye Mahkemesinin İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırarak düzelterek veya yeniden esas hakkında hüküm kurması ve bu hükmün de Yargıtay tarafından bozulması ile İlk Derece Mahkemesi kararı hayatiyetini kaybetmiş olmaktadır. Bu durumda; Dairemizin ilamına uyan Bölge Adliye Mahkemesince uyulan bozma kararı doğrultusunda uyuşmazlığı sona erdirecek, infaza elverişli hüküm kurulması gerekirken, hayatiyetini kaybetmiş İlk Derece Mahkemesi kararı ile ilgili istinaf incelemesi yapılıyormuş gibi taraf vekillerinin istinaf itirazlarının kısmen kabulüne ve istinaf vekâlet ücreti adı altında davalı lehine ikinci kez vekâlet ücretine hükmetmesi bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyize konu Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı idareden alınarak davalıya ödenmesine,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.