Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6063 E. 2023/10674 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı idare ile davalılar arasında, enerji nakil hattı irtifak hakkı bedeli tespiti konusunda anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca taşınmazın net geliri ve enerji nakil hattı güzergahı gibi faktörler gözetilerek hesaplanan irtifak hakkı bedelinin tespiti yönündeki Bölge Adliye Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, davacı idarenin temyiz itirazları reddedilerek karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1274 Esas, 2022/3783 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/248 Esas, 2020/390 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare tarafından temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 05.01.2023 tarihli ek karar ile davacı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.

Ek karar davacı idare tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince dava miktarı dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.

Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; Bölge Adliye Mahkemesinin 05.01.2023 tarihli ek kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 131 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun eksik inceleme ve araştırmaya dayandığını, objektif değer artışının %200 alınmasının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmaz için net gelir hesaplanırken, ürün miktarı ve gelirleri fazla, giderlerin düşük alındığını, yapılan hesaplama sonucu ortaya çıkan m² birim fiyatının yüksek olduğunu, davada kendisini vekil ile temsil ettiren ve davacı lehine sonuçlanan tarafları lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun eksik inceleme ve araştırmaya dayandığını, taşınmazın arsa olarak değerlendirilmesi gerektiğini, objektif değer artışının %350 olması gerektiğini, belirlenen değerin düşük olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu kısmen kapama kiraz bahçesi kısmen kapama zeytinlik niteliğindeki taşınmazın 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesine ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde de bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, ancak dosyada mevcut kiraz ve zeytine ilişkin maliyet cetvelinde yer alan üretim giderleri brüt gelirin 1/3'ünün altında olduğundan üretim giderinin 1/3'e çekilmesi gerektiği, zeytin için hazırlanan maliyet cetvelinde verimin, zeytin ürününün var yılı yok yılı yaşayan ürün olması nedeniyle 2 yıllık ortalamayı içerdiği buna rağmen, gerekçelendirilmeden verimin bu değerin altında alınması alındığı ve fiyatının da çizelgede 5 TL olduğu gözetilerek yeniden yapılan hesaplama neticesinde ve 01.10.2019 tarihinden başlamak üzere yasal faiz uygulanması gerektiğinden 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin üç numaralı alt bendi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; faizin hatalı işletildiğini, bilirkişi raporunun eksik inceleme ve araştırmaya dayandığını, kapitilizasyon faiz oranının % 4 olarak alınmasının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmaz için net gelir hesaplanırken, ürün miktarı ve gelirleri fazla, giderlerin düşük alındığını, nasıl sulandığının belirtilmediğini, yapılan hesaplama sonucu ortaya çıkan m² birim fiyatının yüksek olduğunu, bilirkişiler tarafından dava konusu taşınmazlar için tespit edilen irtifak değer kaybının çok yüksek olduğunu, taşınmaz üzerinde irtifak hakkı tesis edilmesinin tarım faaliyetin yürütülmesine engel teşkil etmeyeceğini, enerji iletim hatlarının verim düşüklüğüne sebebiyet verdiği iddiasının bilimsel verilere dayanmadığını, objektif değer artışının yüksek belirlendiğini, davada kendisini vekil ile temsil ettiren ve davacı lehine sonuçlanan tarafları lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kısmen kapama kiraz bahçesi kısmen kapama zeytinlik niteliğindeki İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 131 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesine ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.