Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6075 E. 2024/614 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedeli tespiti davasında, Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz dilekçesini miktar itibariyla reddetmesinin hukuki olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin 6100 sayılı HMK'nın 341/2. maddesinin kamulaştırma bedeli davalarına ilişkin kısmını iptal etmesi ve bunun 362/1-a maddesi için de uygulanması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin miktar itibariyle temyiz dilekçesini reddeden ek kararının kaldırılmasına ve esas inceleme sonucunda, bedellerin belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1631 Esas, 2023/469 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ürgüp Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/392 Esas, 2021/318 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 09.05.2023 tarihli ek kararla temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.

Ek karar davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince dava miktarı dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden temyiz incelemesine konu edilen kararın miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.

Bu durumda, temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin 09.05.2023 tarihli ve 2022/1631 Esas, 2023/469 Karar sayılı ek kararının hatalı olduğu anlaşılmakta, kaldırılmasına karar verilmesi gerekir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Nevşehir ili, Ürgüp ilçesi, ... 2 köyü, Derecik Mevki, 303 ada 15 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kendisine bir anlaşma şartı sunmadığını, taşınmazın arsa niteliğine haiz olduğunu, davacının kendilerine makul bir ücret vermediğini, sosyal devlet ilkesinin mahkemece gözetilmesi gerektiğini, kamulaştırılan alanın arta kalan dava konusu taşınmazı kullanılmaz kıldığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararında bilirkişi heyetince sunulan rapor içeriği ve tespit edilen bedelin bilimsel verilere uygun bulunması sebebiyle, raporun makul ve yeterli kabul edilerek hükme esas alındığının belirtildiğini, oysaki karara esas alınan bilirkişi raporu eksik ve yanlış inceleme ve değerlendirme ile düzenlenmiş olup söz konusu kamulaştırma bedellerinin fahiş hesaplanmasına neden olduğunu, yerel mahkeme kararında tespit edilen irtifak bedeli miktarı, işin önemi, hakkaniyet ve maliklerin eline geçecek olan bedelin miktarı göz önünde bulundurularak davalı vekili için vekâlet ücretine hükmettiğini ancak idarelerinin lehine vekâlet ücretine hükmedilmediğini, şöyle ki; tespit edilen kamulaştırma bedelinin miktarı ve her bir davalının eline geçecek miktar ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hükmedilmesi gereken vekâlet ücreti miktarından her bir davalının sorumlu olacağı miktar göz önünde bulundurulduğunda idarelerinin lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hakkaniyete aykırı olduğunun açıkça ortada olduğunu, zira karşı taraf vekiline hükmedildiğini, yerel mahkeme kararı bu yönüyle de usul, kanun ve yerleşik içtihatlara aykırı olduğunu, bu sebeple de yerel mahkeme kararının kaldırılıp bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinde, objektif değer artırıcı unsur ile kapitalizasyon faiz oranlarının yazılı şekilde belirlenmesinde, taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle mülkiyet kamulaştırmasına konu olan pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davacı idarenin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergâhı dikkate alınarak, irtifak hakkı ve pilon yeri karşılığının tespit edilmesi ve davacı idare adına tapuda tesciline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARARAçıklanan sebeplerle;

1.Bölge Adliye Mahkemesince verilen 09.05.2023 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve kanuna uygun olan temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.