"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/258 Esas, 2023/848 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Hayrabolu Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/18 Esas, 2022/332 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Tekirdağ ili, Hayrabolu ilçesi, ... Mahallesi Köyiçi mevkii 1320 parsel, Bajdarkırı Mevki 1040 parsel, Ova mevki 371 ve 349 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; idarece teklif edilen bedelin olması gerekenden çok daha düşük olması nedeniyle anlaşma sağlanamadığını, davacı tarafça daha önce açılan davanın depo bedelinin yatırılmaması nedeniyle reddine karar verildiğini, arta kalan alanlarda değer düşüklüğü bedelinin müvekkiline ödenmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların kuru tarım arazisi olması nedeniyle % 4 oranında uygulanan kapitalizasyon faizinin hatalı olduğunu, %5 olarak uygulanması gerektiğini, kalan arazilerde farklı oranlarda hesaplanan değer azalışının doğru olmadığını, bilirkişi raporlarında üretim giderlerinin düşük, münavebe ürünlerinin gelirlerinin yüksek alındığını, dava konusu taşınmazlardan yol geçirilmesi nedeniyle taşınmazların değeri arttığından değer artışlarının eklenmesi gerektiğini ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi heyetinin 2942 sayılı Kanun'un 15 inci maddesine göre tek sayıdan oluşması gerekirken 4 kişiden oluşmuş olmasının kanuna aykırı olduğu, dava konusu taşınmazlardan 1040 parsel sayılı taşınmazın C harfi ile gösterilen kısmı için taşınmazın kadastral yola ulaşımı kalmadığından değer azalışı hesaplanması gerektiğini, diğer parsellerde hesaplanan değer azalışının eksik olduğunu, % 50 oranında hesaplanan objektif değer artışının düşük kaldığını, 1040 parsel sayılı taşınmaz için eğimli olduğundan bahisle eksik m² değeri hesaplanmasının hatalı olduğunu ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmazlara olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, değerlendirmeye esas alınan verilerle resmi verilerin uyumlu ve bölgenin münavebe sistemine uygun düştüğü, bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazların niteliği ve konumuna göre belirlenen kapitalizasyon faizi ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının yerinde olup, 349, 371 ve 1320 parsel sayılı taşınmazların arta kalan kısmının yüzölçümü ve geometrisine göre uygulanan değer azalış oranının uygun olduğu; ancak dava konusu 1040 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan ve 1661 parsel numarası alan taşınmaz yönünden; kamulaştırma nedeni ile açılan yolun erişim engelli yol olduğu ve kot farkı nedeniyle ulaşım imkanının bulunmadığı tespit edilmesine rağmen değer düşüklüğüne hükmedilmemiş olmasının doğru olmadığı, Mahkemece ilk karar ile ödenmesine hükmedilen 336.250,55 TL için ilk karar tarihi fark 543.068,34 TL'lik kısım için ise ödeme kararının verildiği ikinci karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken bedelin tamamına ikinci karar tarihine kadar faiz işletilmiş olması, Mahkemece ilk karar ile ödenmesine hükmedilen 336.250,55 TL mahsup edilerek 543.068,34 TL fark bedelin ödenmesine karar verilmesi gerekirken bedelin tamamının ödenmesine karar verilerek infazda tereddüt oluşturulmasının doğru olmadığı, dava konusu 1040 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan 1661 numaralı parsel yönünden Dairece resen belirlenen %10 değer düşüklüğü üzerinden hesaplanan fark bedel depo ettirilmek sureti ile toplam kamulaştırma bedelinin tespiti ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki Tekirdağ ili, Hayrabolu ilçesi, ... Mahallesi Köyiçi mevkii 1320 parsel, Bajdarkırı Mevki 1040 parsel, Ova mevki 371 ve 349 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Kuru tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmazların bilirkişi raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı uygun görülmüştür.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.