Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6191 E. 2023/12905 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin kamulaştırmasız el atma yoluyla davacıların taşınmazlarına el koyması nedeniyle, taşınmaz bedellerinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazlar ile emsallerin karşılaştırılması sonucu tespit edilen bedelin dava tarihi itibarıyla uygun olduğu ve taşınmazlara ilişkin usulüne uygun bir kamulaştırma işlemi bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2066 Esas, 2022/1626 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/85 Esas, 2021/670 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ... ve davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... ve davalı idare vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince, miktar veya değeri her paydaş için 107.090,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararları kesin olup, bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz.

Asıl davada davacı ..., birleştirilen 2020/184 esas ... dosyada ... ve ... ..., birleştirilen 2020/103 Esas ... davada ..., ... ve ..., birleştirilen 2020/176 Esas ... davada ... ..., ... ve ... yönünden mahkemece hükmedilen ve bilirkişi raporunda belirlenen bedeller Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle; asıl davada davacı ..., birleştirilen 2020/184 Esas ... davada ... ve ... ..., birleştirilen 2020/103 Esas ... davada ..., ... ve ..., birleştirilen 2020/176 Esas ... davada ... ..., ... ve ... yönünden yapılan inceleme neticesinde; davacı ... vekili ve davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idarenin birleştirilen 2020/176 Esas ... davada ... ve ... ... yönünden kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat davası için gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekilleri asıl ve birleştirilen dava dilekçelerinde; davacıların İstanbul ili, ... ilçesi, ... köyü, 2944 ada 1 ve 2 parsel ... taşınmazlarda pay sahibi olduğunu, söz konusu taşınmazların altından Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ) tarafından doğalgaz hattı geçirilmiş olup, 20.05.1987 tarihinde 2942 ... Kamulaştırma Kanunu'nun 31/b maddesine BOTAŞ lehine şerh düşüldüğünü ancak 2942 ... Kanun'da öngörülen usule uygun bir şekilde kamulaştırma işlemi yapılmadığını, 2942 ... Kanununda öngörülen kamulaştırma usulüne göre mülkiyetin idareye geçmesi, kamulaştırma işleminin idari yargı yönünden kesinleşmesi ile gerçekleştiğini, el atma tarihinde yürürlükte olan 2942 ... Kanun'un kamulaştırma bedelinin mahkemece tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili başlığı altında yer alan 25 ve 10 uncu maddesine göre söz konusu işlemin taraflara tebliği bir usul şartı olarak öngörüldüğünü ancak geçen süre içerisinde müvekkiline herhangi bir tebligat yapılmadığını, kamulaştırma bedelinin de ödenmediğini, söz konusu kamulaştırma işleminin usule uygun olarak tamamlanmadığını, bedel tespiti ve tescil davası açılmadığını, idare lehine tescil işlemi yapılmadığını, bu nedenle müvekkilinin maliki olduğu taşınmazlar üzerinde idarece hukuka aykırı bir kullanımın söz konusu olmadığını, fiili durumun kamulaştırmasız el atma durumu olduğunu, müvekkillerinin maliki bulunduğu taşınmaza kanuna aykırı olarak el atılması nedeniyle uğradığı zararın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlar hakkında, kuruluşlarınca Rusya-Ankara Doğal Gaz Boru Hattı güzergahında kalan Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün 26.02.1987 tarih ve 352/2 ... kamulaştırma kararı alındığını, akabinde o dönemki mevzuat olan 2942 ... Kanun çerçevesinde ... Takdir Komisyonu oluşturularak belirlenen kamulaştırma bedelinin 11.05.1987 tarihinde Büyükçekmece Ziraat Bankası'na 390502 no.lu makbuz ile yatırıldığını, kamulaştırma bedelinin yatırılmasının ardından kamulaştırma evraklarının Çatalca Noterliği'nin 33113 yevmiye no.lu ihtarnamesi ile hak sahiplerine tebliğ edildiğini, ayrıca adresi bulunamayan ve noter aracılığıyla tebligat yapılamayanlar için bu kez 17.04.1989 tarihli tercüman gazetesinde ilan yoluyla tebligat yapıldığını, noter aracılığıyla tebliğ yapılamayan ...’in durumuyla ilgili 2942 ... kanun'un o zaman yürürlükte olan 13 üncü maddesinin açık olduğunu, yapılan araştırmalar sonucunda adresleri bulunamayan veya adreslerinde noter aracılığı ile tebligat yapılamayanlara, 7201 ... Tebligat Kanunu’nun 28 inci maddesi gereğince ilan yoluyla tebligat yapıldığını, kuruluşunca dava konusu taşınmaza ilişkin idari işlemlerin eksiksiz olarak tamamlandığını, Büyükçekmece Ziraat Bankası’na müzekkere yazılarak bedelin ödenmesi için davacı tarafından müracaat edilmediği hususunun zamanaşımı listelerine bakılarak öğrenilebileceğini, işbu durumda kuruluşlarınca davacı yanın hesabına kamulaştırma bedelini ödemiş olduklarının da ortaya çıkacağını, kamulaştırma işlemlerinin tamamlanmasından yaklaşık 30 yıl sonra kamulaştırmanın usulüne uygun olmadığı ve kamulaştırmadan haberdar olmadıklarını, bedelin kendilerine ödenmediğini iddia edilmesinin iyi niyet ilkeleri ile bağdaşmadığını, kamulaştırmadan kaynaklanan tazminat davaları kamu düzeni ile ilgili olduğundan, diğer hukuk davalarından farklı olarak mahkemenin resen delil arayabilleceğini, aksi halde sadece kamu menfaatlerinin zedeleneceğini beyanla, davacının haksız davasının reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulü ile taşınmaz bedelini işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine, tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... ve davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Asıl dosya davacısı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda esas alınan emsal satışların doğru seçilmediğini, soyut ifadelerle düşük bedel tespit edildiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle;usulüne uygun kamulaştırma işlemi yapılarak noter tebligatlarının çıkarıldığını, bedelin bankaya bloke edildiğini, bankadan sorulduğunda ödendiğinin görüleceğini, tapudaki şerhlerin dikkate alınmadığını, taşınmazlar park alanında kaldığından husumetin ilçe belediyesine yöneltilmesi gerektiğini, taşınmaz üzerinde irtifak ... kurulması gerektiğini, bedelin yüksek belirlendiğini, emsal seçimi ve değerlendirmesinin hatalı yapıldığını, emlak vergi değerlerinin dikkate alınmadığını, irtifak ... nedeniyle değer kaybının hatalı alındığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmazlara mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak dava tarihindeki değerini belirleyen usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmazların davalı idarenin yetki ve sorumluluk alanında kaldığı ve husumetin doğru yöneltildiği, taşınmazların imar durumları ve konumlarına göre belirlenen bedelin uygun olduğu, taşınmazlara ilişkin yapılmış usulüne uygun bir kamulaştırma işlemi bulunmadığı, taşınmazların tamamına el atıldığı, böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı ... vekilinin ve davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ... kararının ilgili bölümü şöyledir: “...Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa ... olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar ... kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 ... Kanun'un 11 inci maddesi

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmaza boru hattı geçirilmek suretiyle el atıldığı anlaşılmakla, 2942 ... Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi doğru olduğu gibi, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazlar ile emsallerin karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin dava tarihi itibarıyla taşınmazın diğer paydaşlarınca açılan dosyalar ile uyumlu olduğu gözetilerek dava konusu taşınmazların bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davacı ... ve Davalı İdare Vekilinin Davacılar ..., ... ..., ..., ... ve ..., ... ..., ... ve ... İlişkin Temyizi Yönünden;

Temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

B. Davalı İdare Vekilinin Davacılar ... ve ... ...'a İlişkin Temyizi Yönünden;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 ... Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına, davacı ...'den peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.