Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6313 E. 2023/11970 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedellerinin davalı idareden tahsili istenmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin, taşınmazlara ilişkin kamulaştırma işlemlerinin gerçekleştirildiği, bedelin ödendiği ve davacıların murisinin de yola terkin işlemi yaptığına dair savunması ve sunduğu belgeler ile dosya kapsamına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/214 Esas, 2023/592 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 17. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/76 Esas, 2022/329 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemi davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Üsküdar ilçesi, ... Mahallesi 73 ve 75 parsel sayılı taşınmazlara yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu İstanbul ili, Üsküdar ilçesi, ... Mahallesi 1330 ada 73 ve 75 parsel sayılı taşınmazlar İstanbul Çevre Yolu Beylerbeyi Altunizade kamulaştırma planı kapsamında 686 ada 21 parsel sayılı 20.920,00 m² yüzölçümlü taşınmazın 17.08.1968 tarihli ve 1968/190 sayılı Kamu Yararı Kararına göre kamulaştırılan 7.696,00 m²sinin ifrazından meydana geldiğini, taşınmazın kamulaştırılan 3.032,00 m²si 1330 ada 73 parsel olarak, 4.664,00 m²si 1330 ada 75 parsel olarak tescil edildiğini, yapılan incelemede davacıların murisi Mehmet Hikmet Atasoy adına yapılan noter tebligatının kendisi tarafından 14.10.1968 tarihinde tebliğ alındığını, malik tarafından 04.11.1969 tarihli ve 11408 yevmiye ile yola terkin işlemi yapıldığını, ayrıca Üsküdar 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde 1968/1138 Esasına kayden tezyidi bedel davası açıldığını, mahkemece artırılan bedelin Kadıköy İcra Dairesinin 1972/2842 sayılı dosyasına ödendiğini, ayrıca Mehmet Hikmet Atasoy varisleri tarafından Üsküdar 1.Asliye Hukuk Mahkemesinde 2010/79 Esasına kayden dava açıldığı tespit edildiği ancak mahkeme kararına ulaşılamadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkillerine yapılan ödemeye ilişkin bir belgenin olmadığını, verilen kararın hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın hak düşürücü süreden reddine ilişkin kararın usul ve esas yönünden hukuka aykırı bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin 1 numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.