Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6315 E. 2024/646 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan terkini davasında, bedelin tespitinde kullanılan yöntem ve hesaplamalara itiraz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Araziye net gelir yöntemi ile değer biçilmesinin hukuka uygun olduğu, kapitalizasyon faizi ve objektif değer artış oranının yerinde olduğu, ancak ilk derece mahkemesince hesaplanan yasal faiz başlangıç tarihinin hatalı olması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2235 Esas, 2023/581 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Hayrabolu Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/98 Esas, 2021/247 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Tekirdağ ili, Hayrabolu ilçesi, ... Mahallesi 392 parsel sayılı taşınmazın 4468,82 m²sinin kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Tekirdağ Hayrabolu yoluna cepheli olduğunu, yerleşim alanı içinde olduğunu, mücavir alan içerisinde şehre yakın, köy civarında olduğunu, elektrik ve su hizmetlerinden faydalanabileceğini, ulaşımın kolay olduğunu, yetiştirilen ürünlerin pazarlama imkanının olduğunu, piyasa emsalleri ve rayiçleri ile taşınmazın konumu ve mevkii itibarıyla kamulaştırılan alanın fiilen ölçümlerinin yapılarak bedelinin tespit edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda uygulanan % 4 oranındaki kapitalizasyon faizinin yakın parseller için % 5 oranında uygulanmış olması nedeniyle hatalı olduğunu, objektif değer artışı uygulanabilmesi için taşınmazın tarım dışı yatırımlara da uygunluk arz etmesi gerektiğini, münavebe ürünlerinin getirdiği gelirin olması gerekenin üstünde hesaplandığını, kalan arazide %5 değer azalışı olacağına ilişkin tespitin nedeninin açıklanmadığını, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın belediye köy imar planları ile ilgili yapmış olduğu genişleme çalışmasında bir kısmının arsa statüsü kazandığını ve arsa vasfında değerlendirilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın konumu dikkate alındığında objektif değer artışının % 250-350 civarında uygulanması gerektiğini, %5 oranında hesaplanan değer kaybının hatalı olduğunu, münavebe ürünlerinin hesaplanmasında giderlerin yüksek alındığını, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ü oranında alınması gerektiğini, yasal faizin karar tarihi olan 27.07.2021 tarihine kadar işletilmesi gerektiğini ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, dosyada bulunan resmi verilerin bilirkişi raporunda esas alınan verilerle uyumlu ve bölgenin münavebe sistemine uygun olduğu, bilirkişi kurulunca uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının taşınmazın niteliği ve konumuna uygun düştüğü, Kararın 6 ncı bendindeki karar tarihinin maddi hata sonucu 2021 yazılması gerekirken 2020 yazılmasının yerel mahkeme tarafından düzeltilebileceği, davalı idare lehine vekâlet ücreti verilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, böylece mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve İlk Derece Mahkemesinde bilirkişi raporlarına yapılan itirazların dikkate alınmadığını, hesaplamaların 2942 sayılı Kanun hükümlerine uygun yapılmadığını, kapitalizasyon faizinin %5 alınması gerektiğini, taşınmazın % 100 objektif değer artışı uygulanacak bir konumda bulunmadığını, kalan arazide %5 değer azalışı oluşacak bir durum olmadığını, münavebe ürünlerinin satış bedelleri yüksek alınarak ve üretim giderleri düşük tutularak net gelir hesabının yüksek çıktığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın hem eski yol hem yeni yol güzergahında kaldığını, belediye çalışmaları nedeniyle bir kısmının arsa niteliği kazandığını ve arsa vasfında değerlendirilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın konumu dikkate alındığında objektif değer artışının % 250-350 civarında uygulanması gerektiğini, %5 oranında hesaplanan değer kaybının hatalı olduğunu, münavebe ürünlerinin hesaplanmasında giderlerin yüksek alındığını, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ü oranında alınması gerektiğini, yasal faizin karar tarihi olan 27.07.2021 tarihine kadar işletilmesi gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki Tekirdağ ili, Hayrabolu ilçesi, Kandamış Mahallesi 392 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Kuru tarım arazisi niteliğindekiler dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda yazılı özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı uygun görülmüştür.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. İlk Derece Mahkemesi karar tarihinin 27.07.2021 tarihi olduğu anlaşılmakla mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeline 26.06.2020 tarihinden hüküm tarihi olan 27.07.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken 27.07.2020 tarihine kadar faiz işletilmiş olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. Davalı vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (6) numaralı bendinde yer alan "27/06/2020" tarihinin çıkartılmasına yerine "27.07.2021" tarihinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.