"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1747 Esas, 2023/301 Karar
KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Nizip 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/256 Esas, 2022/218 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine, kamu düzeni gereğince İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Gaziantep ili, Nizip ilçesi, ... Mahallesi 1739 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ağaçlandırılarak mezarlık ve benzeri yerler yapılmak suretiyle taşınmaza el atıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL tazminat bedelinin el atma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; idareleri aleyhine açılan tazminat davasında 6487 sayılı Kanun’un 21 inci maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) geçici 6 ncı maddesinde yapılan değişiklik doğrultusunda öncelikle uzlaşma usulünün uygulanmasının dava şartı olarak gösterildiğini, bu dava şartının nasıl uygulanacağının da anılan Kanun'da açıkça ifade edildiğini, davacının dilekçesinde idarelerine müracaat ettiğini ve idarenin kendisini uzlaşma için davet ettiğini belirttiğini, dolayısıyla sürecin devam ettiğini belirttiğini, kamulaştırılmasına karar verilen dava konusu taşınmazın kamulaştırılması için ilgili birimlerince gerekli işlemlerin başlatıldığını, bu nedenle kamulaştırma süreci devam ettiğinden bu hususta makul bir süre verilmesini veya bu hususun bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, dava konusu taşınmaz için belirlenen tazminat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Başkanlığından alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptaline, davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporu ile dava konusu taşınmaza biçilen değerin, taşınmazın gerçek değerinin çok altında olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda gerek emsal taşınmaza biçilen m² birim fiyatı gerekse de dava konusu taşınmaz ile yapılan emsal kıyaslamasının tamamen hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu ileri sürerek ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bedelinin yüksek belirlendiğini, dava konusu taşınmaz için belirlenen emsalin uygun olmadığını, bilirkişi raporları arasında fark ve çelişki olduğunu, yerel Mahkemece verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza, mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak m² birim bedelinin 1.428,34 TL olarak tespit edildiği, her ne kadar davalı idarece, mahkemece, ikinci ıslaha göre karar verilmesinin hatalı olduğu ileri sürülmüşse de 28.07.2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7251 sayılı Kanun'un 18 inci maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 177 nci maddesine eklenen ikinci fıkrası ile "Yargıtay’ın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, İlk Derece Mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz" hükmü getirilmiş olduğu da gözetildiğinde; davacının ilk dilekçesi bedel artırım talebi, kaldırma kararından sonra sunulan dilekçesi ise ıslah talebi niteliğinde görüldüğünden davalı tarafın bu istinaf itirazı kabul edilmediği; ancak 26.11.2022 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan aynı tarihte yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen ek madde 4 ile Mahkeme harçlarının maktu olarak belirlenmesi gerektiğinin hüküm altına alındığı dikkate alınarak; davalı idareden alınması gereken maktu harcın peşin alınan harçtan mahsubu ile fazla alınan harcın talep halinde yatıran tarafa iadesine karar verilmesi gerektiğinden İlk Derece Mahkemesi kararının kamu düzenine aykırılık hali resen nazara alınarak düzeltilerek yeniden hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; aynı taşınmaza ilişkin paydaşların açtığı dosyada 2. kez ıslah kabul edilmeyerek ıslah tarihinden itibaren faiz işletildiği halde, işbu dosyada tam tersi yapılarak hukuka aykırı karar verildiğini, eldeki dosya kamulaştırmasız el atma davası olup Nizip Belediyesinin yapmış olduğu imar uygulamasından kaynaklanan davacı zararının tazmini olduğunu, istinafın kaldırma kararı üzerine idare lehine oluşan usuli müktesep hakkının gözardı edildiğini, tespit edilen birim bedelin fazla olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “...Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
5. 7421 sayılı Kanun'la 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki Gaziantep ili, Nizip ilçesi, ... Mahallesi 1739 ada 2 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak ve Dairemiz denetiminden geçen aynı taşınmaza ilişkin paydaş dosyaları ile uyumlu olarak değer biçilmesi doğru olduğu gibi alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Eldeki davada taşınmaza 04.1 1.1983 tarihinden sonra el atılmıştır. 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası; “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir. " şeklinde düzenlenmiştir. 2942 sayılı Kanun'un 6487 sayılı Kanun'la değiştirilen Geçici 6 ncı maddesinin onikinci ve on üçüncü fıkraları; "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir lakım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle ve Anayasa'nın 2 ncı ve 35 inci maddelerine aykırı bulunarak 13.03.2015 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edilmiştir. 2942 sayılı Kanun'da 04.11.1983 tarihinden sonraki el atmalara ilişkin başkaca bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından alan 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el alma nedeniyle açılan davalarda mahkeme ve icra harçlarının nispi olarak uygulanması gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulması gerekmiştir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddine,
2. Kamu düzeni gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (6) numaralı bendinin birinci paragrafının hükümden çıkartılmasına yerine "Alınması gereken toplam 19.956,90 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 31,40 TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 4.989,25 TL'nin toplamı 5.020,65 TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 14.936,25 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, davacı tarafından yatırılan 5.020,05 TL harcın davalı idareden alınarak davacıya verilmesine" cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı idareden aşağıda kalan harcın alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.