Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6359 E. 2024/664 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmaz için belirlenen bedelin eksik olup olmadığı ve yasal faizin hangi tarihten itibaren işletileceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamında belirtilen hususlar gözetilerek hesaplanan zemin metrekare birim bedelinin uygun olmakla birlikte, kamulaştırmadan arta kalan kısım için değer azalışı bedeline hükmedilmemesi ve yasal faizin son karar tarihine kadar işletilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/593 Esas, 2023/102 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Konya ili, Selçuklu ilçesi, ... Mahallesi 42704 ada 1 parsel (ifrazla 42704 ada 29 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanun'da öngörülen satın alma usulü şartlarına uyulmadan davanın açıldığını, bu nedenle davanın ön şart yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmaz için kıymet takdir komisyonu raporunda belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın konumu itibarıyla değerli olduğunu, kamulaştırmadan arta kalan kısmın yola cephesi ortadan kalkacağından bu kısımda fahiş surette değer kaybı oluşacağını, gerekirse bu kısmın tümüyle kamulaştırılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 25.05.2021 tarihli ve 2020/110 Esas, 2021/153 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 09.02.2022 tarihli ve 2021/1809 Esas, 2022/284 Karar sayılı kararı ile kuru tarım arazisi niteliğinde olan dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca arazilerde olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelire göre değer biçilmesi, taşınmazın konumu ve yerleşim yerlerine mesafesi dikkate alınarak %850 oranında objektif değer artışı uygulanmasının usul ve esas yönünden kanuna uygun olduğu, zira taşınmazın uygulama imar sınırına, sanayi kuruluşlarına ve Konya-Ankara karayoluna yakın konumda olduğu, bölgedeki taşınmazların genel olarak tarım amaçlı olmadığı, şehrin ve sanayinin gelişim yönünde olduğu ve yakın zamanda imar planına alınacağı beklentisi ile alınıp satıldığı, Daireden geçen aynı bölgeye ait ve 2019 yılında açılan dava dosyalarında da objektif değer artışı uygulanmış ve genel olarak 45,00 TL/m²-50,00 TL/m² arasında birim fiyat üzerinden bedel tespitinin kabul edildiği, öte yandan kamulaştırma ile taşınmaz yaklaşık yarı oranında küçüldüğü, bölgedeki taşınmazların büyüklükleri ve genel olarak makineli tarım yapılması ve hububat tarımına elverişli olması nedeniyle değer düşüklüğü olacağına kuşku bulunmadığı, bilirkişi heyetinin taşınmazın arta kalan kısmındaki değer düşüklüğünü hesaplama yöntemi farklı ise de arta kalan kısımdaki değer düşüklüğü oranı yönündeki kabulün yerinde görüldüğü gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri ile aynı bölgeden Dairemize intikal ederek 2021/10569 Esas, 2022/7878 Karar sayılı kararı ile denetimden geçen Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/256 Esas, 2020/408 Karar sayılı dosyasında dava konusu taşınmaza yakın konumda bulunan sulu tarım arazisi niteliğindeki 42655 ada 8 parsel sayılı taşınmaza biçilen değer de dikkate alınarak objektif değer artış oranı belirlenmesi gerekirken, yüksek oranda artış olduğunun kabulü ile fazla bedele hükmedilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma öncesi hükme esas alınan bilirkişi raporunda münavebeye alınan ürünler ile kapitalizasyon faiz oranı bozma konusu yapılmayarak kesinleştiği halde, bu hususlarda müvekkili idare lehine oluşan usuli kazanılmış hak ihlal edilerek bozma sonrasında farklı bir münavebe planı ve kapitalizasyon faiz oranı uygulandığını ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma kararında belirtilen yakın parsele göre metrekare birim bedeli belirlendikten sonra yapılan hesaplamada bilirkişi raporunda 1.120.883,98 TL bedel belirlendiği halde, Mahkemece 967.797,56 TL kamulaştırma bedeline hükmedildiğini, dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin gerçek değerinin çok altında olduğunu, dava tarihi ile karar tarihi arasında geçen süreçte yaşanan yüksek enflasyonist ortam nedeniyle taşınmaz fiyatları fahiş bir şekilde artmasına rağmen sadece yasal faize hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, taşınmazın 1/1000 ölçekli imar planına çok yakın konumda olduğunu, yakın zamanda imar planına dahil olacağını, bu nedenle taşınmazın arsa vasfında değerlendirilmesi gerektiğini, taşınmazın serbest piyasada metrekare birim bedeli 100 TL/m² üzerinde iken objektif değer artışından sonra dahi metrekare birim bedelinin 48,57 TL/m² olarak belirlendiğini, arta kalan alanın yol ile irtibatının kesilmesi ve parsel büyüklüğünün neredeyse yarıya düşmesi nedeniyle oluşan değer kaybının raporda eksik belirlendiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Yapılan incelemede; her ne kadar bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda bozma konusu yapılmayarak kesinleşen hususlara ilişkin bir takım değişiklikler yapıldığı tespit edilmişse de, dava konusu taşınmaz için belirlenen sonuç metrekare birim bedelinin aynı bölgeden Dairemize intikal eden aynı nitelikteki kuru tarım arazilerine ait denetimden geçen metrekare birim bedelleri ile uyumlu olduğu dikkate alınarak hesaplanan zemin metrekare birim bedeli uygundur.

3. Buna karşın; dava konusu taşınmazda kamulaştırmadan arta kalan kısım için bozma öncesi kararda %14,17 oranında değer azalışı bedeline hükmedildiği ve bu hususta Dairemizce bozma yapılmadığı halde, davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmeksizin bozma sonrası kararda arta kalan bu kısım için değer azalışı bedeline hükmedilmemesi suretiyle eksik bedele hükmedilmesi doğru değildir.

4. Kabule göre de; tespit edilen kamulaştırma bedelinin ilk kararla ödenmesine karar verildiği gözetilerek, ilk karar tarihine kadar yasal faize hükmedilmesi gerekirken, son karar tarihine kadar yasal faize hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davalıdan 1.615,84 TL temyiz başvuru harcının alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,

18.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.