Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6387 E. 2024/909 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin davacılar tarafından tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacılar murisinin daha önce bedel artırım davası açması ve bu davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi sebebiyle kamulaştırma işleminin davacılar murisi yönünden kesinleştiği, dolayısıyla davacıların kamulaştırmasız el atma iddiasının yerinde olmadığı gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/66 Esas, 2023/624 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 13. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/167 Esas, 2022/425 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davacılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23.01.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü yetki belgesine istinaden davacılar vekili Avukat ... gelmiş, davalı idare vekili duruşmaya katılmamıştır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetl; dava konusu İstanbul ili, Bakırköy ilçesi, ... Mahallesi, 267 ada 51 parsel sayılı taşınmaza davalı idarece usulüne uygun kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atmaya dayalı taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; 21.10.1985 tarihinde kıymet takdiri yapılacağının murise bildirildiğini, raporla takdir edilen kamulaştırma bedelinin sehven ... Çimento ve Kireç A.Ş. adına yatırıldığını, yapılan işlemin düzeltilmesinin hesap işlerinden istendiğini, Belediye tarafından açılan Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1985/881 Esas, 1985/1074 Karar sayılı dosyasında verilen karar ile dava konusu taşınmazın ... adına tapuya tesciline karar verildiğini, usulüz bir kamulaştırmadan söz edilemeyeceğini ileri sürerek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin davayı reddetmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin önce davanın reddi nedeniyle 342.180,00 TL'nin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine karar verdiğini, bilahare hükmü tashih ederek 9200,00 TL maktu vekâlet ücretine hükmettiğini, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili lehine nispi vekâlet ücretine hükmolunması gerektiğini belirterek Mahkemenin kararının bu yönden düzeltilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya içindeki bilgi ve belgelerden davacıların murisi, kamulaştırma bedelinin adına yatırıldığını bildiği; ancak kendisine başka bir parsel verileceğinin taahhüt edilmesi üzerine bu parayı almadığı, diğer taraftan muris ... kamulaştırma bedelinin artırılması için dava da açıp davayı takip edilmediği için davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, bu durumda; kamulaştırma işlemi davacıların murisi yönünden kesinleştiğinden Mahkemece davanın reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı gibi karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/4 maddesinde belirtilen "Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur." hükmü uyarınca davalı idare lehine maktu vekâlet ücret takdiri gerektiğinden davalı vekilinin istinaf talebi de haklı olmadığı anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin ödenmediğini bu hususta eksik ve hatalı inceleme ile davanın reddine karar verildiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun'nun (2942 sayılı Kanun) 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; dava konusu taşınmazın davalı idare tarafından 1985 yılında imar planındaki konumu sebebiyle kamulaştırmasına karar verildiği, 2942 sayılı Kanun'un 16 ncı maddesine dayanılarak açılan davada kesinleşen mahkeme kararı sonucu davalı idare adına tescil edildiği, davacılar murisi tapu kayıt maliki ...'nın Bakırköy 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1986/54-53 Esasına kayıtlı dosyaları ile tezyidi bedel davası açıldığı, 1988/199-198 Karar sayılı kararlarla davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, yine davacılar murisi ...'nın Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/31 Esas, 2010/435 Karar sayılı dosyasında davalı Belediyenin, Emlak Müdürlüğünün 31.08.1996 tarihli başkanlık protokolü ile, 29.05.1996 tarihli ve 780 sayılı yazı ile gecekondu önleme bölgesinde yapılan imar ıslah çalışmalarını neticesi oluşacak alandan müvekkiline yer tahsisi yapılacağı taahhüdünde bulunduğunu, taahhütte bulunulan yerin tapu kaydının Bakırköy ilçesi, ... Mahallesi 267 ada 131 parsel sayılı taşınmaz olduğunu, bunun üzerine müvekkilinin Ziraat Bankası ... şubesine yatırılan istimlak bedelini almadığını, açılan tezyid-i bedel davasını da takip etmediğini, aradan geçen süre zarfında davalı belediyenin taahhüdünü yerine getirmediğini, bu konuda 06.11.2002 tarihli ve 5210 sayı ile davalı belediyeye müracaat ederek imar ıslah çalışmalarının bitip bitmediği, bitmiş ise müvekiline tahsisi yapılıp yapılmadığı hususunun sorulduğunu, herhangi bir cevap alamadıklarını, davalı belediyenin taahhüdünü yerine getirmemesi nedeniyle müvekilinin zarara uğradığını belirterek 10.000,00 TL tazminat istemli dava açtığını, Mahkemece davanın sübut bulmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiğini, kararın temyizi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2014/15609 Esas, 2014/29798 Karar sayılı ilamı ile tapu maliki davacılar murisi tarafından bedel artırım davası açtığı ve bu suretle haklarında kamulaştırma kesinleştiği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden bahisle onandığı anlaşıldığından, bu suretle davacılar murisi tarafından bedel artırım davası açıldığının kabulü ile davacılar hakkında kamulaştırma kesinleştiğinden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacılardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.