"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/382 Esas, 2023/324 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Anamur 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/14 Esas, 2019/247 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Mersin ili, Anamur ilçesi, ... Mahallesi 178 ada 41 ve 42 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, dava konusu taşınmazların kamulaştırılan kısımlarının davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle;kamulaştırma bedelinin yüksek olduğunu, rapora ilişkin itirazlarının mahkemece dikkate alınmadığını, usulüne uygun bir şekilde taraflarına rapor tebliğ edilmediğini, yeterli araştırma ve inceleme yapılmamış olduğunu, bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazlara ilişkin nitelendirmelerin de doğru yapılmadığını, ayrıca mahkeme kararının tescil hükmünün haciz, ipotek vs. gibi her türlü tasarruf hakkını kısıtlayacak şerh ve kayıtların kaldırılmasına ifadesi olmaksızın kurulmuş olması nedeniyle de usul ve yasaya aykırı olduğunu, yargılamanın uzamasına müvekkil kurum sebebiyet vermemiş olup kamulaştırma bedeline faiz uygulanmasının doğru olmadığını, taraflarına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmazların arsa vasfında kabulü ile emsal karşılaştırması ile değerinin tespit edilmesinde bilirkişi raporunda alınan emsalin somut emsal olarak alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, yapılan karşılaştırma neticesinde taşınmazın m² bedelinin adil ve makul oranda belirlendiği gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazlara arsa olarak değer biçilmesinin hatalı olduğunu, yargılamanın uzamasına müvekkili kurum sebebiyet vermediğinden faize hükmedilmesinin doğru olmadığını, tapu kaydındaki haciz, ipotek vs. gibi her türlü tasarruf kısıtlayıcı şerh ve kayıtların kaldırılmasına yönelik hüküm kurulması gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davalı ...'e yargılama sırasında tebligat yapılamadığı, adres kayıt sistemlerinde yer alan yurt dışı adresine gerekçeli karar tebligatı çıkartılmış ise de tebligatın yapılmamış sayılmış olmasına karşın başkaca işlem yapılmadığı anlaşılmış olup yargılamada taraf teşkili sağlanamamıştır. Mahkemece, davalı ...'e usulüne uygun şekilde yurt dışı adresine tebligat çıkarılması, gerekirse 7201 sayılı Tebligat Kanunundaki düzenlemeler ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02.02.2011 tarihli ve 2010/5-546-2011/11 sayılı kararı dikkate alınarak adres araştırılması yapılıp kendilerine; ölü olan var ise 2942 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinin 5 inci fıkrası uyarınca mirasçılarına dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3. Bozma neden ve şekline göre davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASI,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.