Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6411 E. 2024/137 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti davasında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilmesi üzerine, bedel tespitinde kullanılan yöntem ve hesaplamaların doğruluğu ile kamulaştırmadan arta kalan kısma uygulanan değer azalışı oranının uygunluğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince uygulanan kapitalizasyon faiz oranı, objektif değer artış oranı ve değer azalışı oranının uygun olduğu, ancak kamulaştırılan taşınmazın yeni ada ve parsel numarası üzerinden hüküm tesis edilmemesi nedeniyle kararın bu hususta düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3243 Esas, 2023/594 Karar

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aliağa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/440 Esas, 2021/458 Karar

Taraflar arasındaki 4650 ... Kanun'la değişik 2942 ... Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 ... Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Aliağa ilçesi, ... Mahallesi, 581 parsel ... taşınmazın 9.220,83 m2lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idarece teklif edilen bedelin çok düşük olduğunu, taşınmazın rayicinin altında kaldığını, davanın açılmasına davalıların sebebiyet vermediğini, bu nedenle davalılar aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini savunarak, taşınmazın gerçek değerinin tespitini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedelden, acele kamulaştırma bedelinin mahsup edilmesi suretiyle tespit ve depo edilen fark bedele 26.01.2020 tarihinden karar tarihi olan 12.10.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilerek davalılara tapudaki hisseleri oranında derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; net gelir hesabı yapılırken 2019 yılı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin dikkate alınmayacağını, ürüne dair son 5 yıla ilişkin verim ortalamasının alınması gerektiğini, ürün fiyatının ise ürünün toptan satış fiyatı olması gerektiğini, üretim masraflarının kalem kalem açıklanması gerektiğini, üretim masraflarını brüt gelirin 1/3'ü oranında alarak fazladan hesaplama yapan rapora göre hüküm tesis edilemeyeceğini, ayrıca raporda, sulamanın taşınmazın tamamında yapılıp yapılmadığının, her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığının, sulama yönteminin tespitine yer verilmediğini, uygulanan objektif değer artış oranının da çok yüksek olduğunu, kamulaştırmadan arta kalan kısımda değer azalışından söz edilemeyeceğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok düşük olduğunu, taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığını, hesaplama yapılırken ürünün ortalama verim miktarı ile birim fiyatının düşük, üretim masraflarının ise yüksek alındığını, kapitalizasyon faiz oranının % 4 olarak uygulanmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, münavebeye esas alınan ürünlerin de hatalı olduğunu, taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmında meydana gelecek değer kaybı oranının daha yüksek olması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; sulu tarım arazisi niteliğindeki davaya konu taşınmaza % 4 oranında kapitalizasyon faiz oranı uygulanması suretiyle gelir metodu esas alınarak resmi verilere göre değer biçilmesinde, taşınmazın konumu, yüzölçümü, bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri ve gelişmişlik durumu dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına objektif değer artış oranı ilave edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, kamulaştırmadan arta kalan kısım için değer azalışı verilmesinin yerinde olduğu, fakat, Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre; arazi niteliğindeki taşınmazlara net gelir yöntemine göre değer tespitinde, münavebeye esas alınan ürünlerin üretim masraflarının ekonomik tarım yapmaya engel olacak kadar yüksek alınması doğru olmadığı gibi brüt gelirinin 1/3'ü oranından da az olmaması gerektiğinin gözetilmesi gerektiği, bu itibarla; münavebeye esas alınan buğday ürünü için değerlendirme yılına ait İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün maliyet cetvelinde belirtilen masrafların ekonomik tarım yapmaya elverişli olduğu gözetilmeksizin, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hatalı değerlendirme ile brüt gelirinin 1/3'ü oranında alınmasının hatalı olduğu, yeniden yapılan hesaplamada toplam kamulaştırma bedelinin 535.076,61 TL olarak hesaplandığı, davacı idare tarafından fazladan depo edilen 13.957,77 TL bedelin varsa nemasıyla birlikte davacıya iadesi gerektiği, faiz başlangıç tarihinin hatalı gösterildiği gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok düşük olduğunu, taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığını, mülkiyet haklarının ihlal edildiğini, daha yüksek oranda objektif değer artışı uygulanması gerektiğini, bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, münavebeye esas alınan ürünlerin hatalı olduğunu, hesaplama yapılırken ürünlerin ortalama verim miktarı ile birim fiyatlarının düşük alındığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 ... Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Sulu tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 ... Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı yerindedir.

4. Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmının yüzölçümü, geometrik şekli ve kullanım durumu dikkate alındığında uygulanan değer azalışı oranının uygun olduğu sonucuna varılmıştır.

5. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

6. Dava konusu taşınmazın kadastro yenileme çalışmaları sonucu oluşan yeni ada ve parsel numarası üzerinden hüküm tesis edilmemiş olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 ... Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin ikinci paragrafında yer alan "581" sayısından sonra " yeni 1322 ada 16 " ibaresinin yazılması; " 16.100,00 " sayısının çıkarılarak yerine "15.954,21" sayısının yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, davalıdan 2.107,84 TL temyize başvurma harcının alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2024. tarihinde oy birliğiyle karar verildi.