"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1415 Esas, 2023/213 Karar
KARAR : Usulden ret/ Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/36 Esas, 2021/1476 Karar
Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi, eski hale getirme ve tazminat davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun, tazminat talebi yönünden kesinlik sınırı nedeniyle usulden reddine diğer talepleri yönünden ise esastan reddine karar vermiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı asilin Trabzon ili, ... ilçesi, 1130 ada 14 parsel F blok 1. çatı 15 Nolu bağımsız bölümün maliki olduğunu, müvekkilin dairesinin üst kattan sürekli olarak su alması sonucu müvekkilin dairesinde ciddi oranda hasar ve zarar meydana geldiğini, bu nedenlerle, fazlaya, geriye ve ileriye dair her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkile ait taşınmazın mutfak ve bir yatak odasının üstüne denk gelen onaylı mimari proje, yönetim planı ve taşınmazın imarına aykırı olarak iki adet açık teras haline getirilen ortak alan çatının her türlü masrafları kendisine ait olmak üzere, davalı tarafından eski hale getirilmesine, müvekkiline ait taşınmazın mevcut zararın, nedenlerinin ve giderim masraflarının tespiti ile keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu belirlenecek meblağlarda artırım hakkımız saklı kalmak üzere şimdilik 3.000,00 TL tazminatın, 03.12.2016 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, müvekkilimizin 03.12.2016 tarihinden taşınmazın onarılarak ve tadil edilerek kullanılır hale gelmesi süresine kadar oluşmuş ve oluşacak, keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu belirlenecek meblağlarda artırım hakkımız saklı kalmak üzere şimdilik 5.000,00 TL kira kaybının 03.12.2016 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacının sahip olduğu dava konusu dairelerin bulunduğu binada dış cepheye dair herhangi bir tadilat yapılmadığı gibi söz konusu binanın ısıtma sistemi doğalgaza geçmesine karşın mantolama işlemi dahi yapılmadığını, davacının bahsettiği teras ile ilgili olarak ise binadaki bütün daire sahipleri imara aykırı olarak binanın dışından olacak şekilde ekstradan balkon yapımında bulunduklarını bahsi geçen itirazın tüm daire sakinlerine karşı ileri sürülmesi gerektiğini, söz konusu imara aykırı bu balkonların temizliğinde kullanılan ve yağmur suyu ile biriken pis suların davacının evine aktığından mağduriyete yol açtığını, müvekkilinin binada bulunan diğer daire sahiplerinin imara aykırı olarak ekstradan balkon yapmasına karşın; dairesinin yanında bulunan çatıyı kaldırarak teras yapımı gerçekleştirdiğini, söz konusu teras yapımı profesyonel ustalar eşliğinde gerçekleştirilmiş olup seramikler yapılmadan önce izolasyon malzemesi de kullanılmış olup; davacının bahsettiği gelişigüzel derz dolguları yapılmadığını, müvekkilinin dairesi çatı ve yan cepheden su almakta olup mağduriyet yarattığını, dolayısıyla müvekkilinin dairesine akan su; binada bahsi geçen çatlaklardan mütevellit diğer daire sahipleri için de mağduriyet yarattığını, davanın ilerleyen aşamasında bilirkişinin müvekkilinin terası ve binanın dış cephesini incelemesi durumunda dava konusu binanın su alması durmunun müvekkilinin yapmış olduğu teras işleminden dolayı olmadığını, aksine herhangi bir tadilat işlemi gerçekleşmemiş olan 25 yıllık binanın dış cephesi ve çatısının bulunduğu yerden su aldığından mağduriyetin bundan kaynaklandığı tespit edileceğini, bu nedenlerle itirazının kabulüne ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne eski hale getirme talebinin kabulüne, madde tazminat ve kar kaybına ilişkin talebin ise kısmen kabulü ile 2448,36 TL maddi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf talebinde özetle; davalının eyleminin 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) 19 uncu maddesine aykırı olduğunu, üst katındaki taşınmazın malikinin ortak alanda yaptığı işlem için yazılı izin almadığını, davalının yaptığı işlemin açık bir şekilde hukuka aykırı olduğunun yargılama sonucunda ispat edildiğini, hukuka aykırı eylem ile müvekkilinin taşınmazında meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, davacının, taşınmazda maddi zarar ile taşınmazı kullanamadığı süre boyunca kira kaybına uğradığını, mahkemece meydana gelen zararın boyutu ve kira kaybına ilişkin olarak hüküm kurmadığını, taşınmazında meydana gelen zarara ilişkin tazminata takdir edilen miktarın mevcut piyasa fiyatlarının çok altında kaldığını, bilirkişi raporlarına karşı yaptıkları itirazların değerlendirmeye alınmadığını, taşınmazının duvarlarının kuruma masraflarının hesaplanması yönündeki taleplerinin de mahkemece karşılanmadığını, kira gelirine yönelik mahkemece bir hüküm kurulmadığını, 2016 yılında apartman yönetimine ve Trabzon ... Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğüne yapılan yazılı başvuruların sonuçsuz kaldığını, geçen süre boyunca meydana gelen zararın katlanarak artığını, elektrik ve su tesisatlarını da etkilenerek tesisatının demir borularının çürüdüğünü, elektrik ve su tesisatlarının değişmesi gerektiğini, bu süre boyunca davacının taşınmazı kiraya vermesinin mümkün olmadığını, bilirkişi raporunda müvekkilinin taşınmazındaki zararın bizzat davalının hukuka aykırı eylemininden kaynaklı olduğunun açıkça tespit edildiğini, davalının ilk başvurunun üzerinden 5 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen çatıyı eski hale getirmeyerek müvekkilinin taşınmazındaki zararın artmasına neden olduğunu, davacının çatının eski hale getirilmesi ile ilgili olarak defalarca başvuruda bulunduğunu, ancak bir sonuç elde edemediğini, eski hale getirme davamızla ilgili olarak davanın kabulüne karar verildiğini, ancak kurulan bu hüküm yeterli açıklık barındırmadığını, hatalı yorumlanmaya açık olduğunu, "ya eski hale getir ya 1.500,00 TL disiplin cezası öde" şeklinde bir algıya sebebiyet verebileceğini, hükmün 1. maddesinin 2. paragrafının çelişkiye mahal vermeyecek ve kanunun özüne uygun bir şekilde 634 sayılı Kanun uyarınca davalıya kararın gereğini yerine getirmek üzere kesinleşmeden itibaren 20 günlük süre verilmesine, verilen sürede eski hale getirilmediği takdirde ayrıca 33/son fıkrası uyarınca 1.500,00 TL disiplin para cezası uygulanmasının ihtarına" şeklinde düzeltilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin maddi tazminat istemine ilişkin istinaf başvurusunun kesin kararın istinafı nedeniyle usulden reddine, davacı vekilinin kira kaybı tazminatı ile eski hale getirme istemine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ana gayrimenkulde mimari projeye aykırı imalatların eski hale getirilmesi ve maddi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 634 sayılı Kanun'un 13 üncü ve 33 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu ana gayrimenkulde davalıların mimari projeye aykırı imalatlar dolayısı ile ortak alana müdahalede bulunduğu, yapılan müdahaleye ilişkin herhangi bir tadilat projesi yahut kat maliklerinin muvafakat verdiğine ilişkin belgenin dosyaya sunulamadığı anlaşılmaktadır.
3. 634 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi uyarınca her kat maliki anagayrımenkulün mimari durum ve güzelliğini korumaya mecbur olup, dosya kapsamı ile aksinin ispatlanamadığı ve yapılan müdahalenin ortak alanlardaki kat maliklerinin mülkiyet hakkı aleyhine olduğu gözetildiğinde mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.