Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6459 E. 2023/12023 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespiti davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırılan taşınmazın sulu tarım arazisi olduğu tespit edilmiş olup bedelin hesabında, taşınmazın bulunduğu bölgedeki ürünlerin verim, fiyat ve masraflarına ilişkin İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün resmi verilerinin esas alınması gerekirken, Kocaeli Hal Müdürlüğü verilerinin kullanılması doğru olmadığından, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/779 Esas, 2023/700 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/335 Esas, 2021/637 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, Kandıra ilçesi, ... Mahallesi 102 ada 22 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle;dava konusu taşınmaz için belirlenen kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz işletilmesi yönünde hüküm kurulduğu ancak yargılamanın uzamasında müvekkili kuruma atfedilecek bir kusur olmadığından kararın kaldırılması gerektiğini, müvekkili kurum lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporlarına karşı yaptıkları itirazların değerlendirilmediğini, bilirkişi kurulu raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, raporda münavebe ürünlerinin satış birim fiyatlarının olduğundan yüksek gösterilmesinin net gelir fiyatının yüksek çıkmasına ve bundan dolayı taşınmazın gerçek birim değerinin olduğundan yüksek çıkmasına neden olduğunu, kapitalizasyon faizi oranı belirlenirken değerlendirilen kriterlerin objektif değer artışı oranı belirlenirken de kullanılmasının mükerrer artışına neden olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının eksik inceleme sebebiyle kaldırılmasına, müvekkil idare lehine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın özellikleri yeterli incelemeye tabi tutulmamış olup, taşınmazın bedelinin olması gerekenden oldukça düşük belirlendiğini, davaya konu taşınmazın vasfının hatalı değerlendirildiğini, taşınmazın vasfının arsa olarak değerlendirilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın bedeli belirlenirken yaralanılan verilerin hiçbirinin dosyada bulunmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, bilirkişiler tarafından taşınmazın kıymetine etki eden unsurlar kısmında; toprak yapısı ve toprak derinliği itibarıyla her türlü tarım yapmaya uygun olduğu, tuzluluk ve erozyon sorunu olmadığı, ulaşım yerlerine yakın olması sebebiyle ulaşım ve pazarlama sorunu olmadığı tespit edilmesine rağmen hesaplama kısmında hesaplamaya esas alınan ürünlerin verimlilik miktarı ise çok az olarak belirlendiğini, bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda verimliliğin nasıl belirlendiğine yönelik herhangi bir somut veri sunulmadığını, bilirkişi heyeti tarafından belirlenen objektif değer artış oranının taşınmazın kıymetine göre oldukça düşük olduğunu, kamulaştırma bedelinin dürüstlük kuralına aykırı kötüniyetli ifraz işlemi göz ardı edilerek kamulaştırma kararının müvekkillerinin malvarlığına (ifraz öncesi 102 ada 3 parsel olan tüm taşınmazlardaki) etkisinin dikkate alınmadığını, fen bilirkişisi raporuna göre taşınmazın tamamı kamulaştırılacak denilerek kamulaştırmadan arta kalan kısım üzerinden değer kaybı olup olmadığı ve kalan kısmın da kamulaştırılmasının gerekip gerekmediği hakkında herhangi değerlendirme yapılmadığını, arta kalan kısımda kamulaştırma nedeniyle eksilme meydana geldiği takdirde, bu eksilen değerin kamulaştırma bedeline eklenmesi gerektiğini belirterek, haksız ve hukuka aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin davacı idareye tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmaz için belirlenen kamulaştırma bedelinin yerinde olduğu, mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Arazi niteliğindeki Kocaeli ili, Kandıra ilçesi, Topluca Mahallesi 102 ada 22 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Buna karşın, dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi niteliğinde olduğu tespit edildiğine göre, bulunduğu bölgede hangi ürünlerin mutad olarak yetiştirildiği sorularak münavebeye esas alınan ürünlerin değerlendirme tarihi olan 2021 yılı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden resmî ve kesin verileri (verim, fiyat, ayrıntılı masraf) getirtilip bilirkişi raporu denetlenerek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, Kocaeli Hal Müdürlüğü verilerine göre gelir ve gideri belirleyen rapora göre hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.