"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2123 Esas, 2022/1516 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/335 Esas, 2021/619 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı idare vekilinin başvurusunun süresi yapılmadığından reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Davalı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24.10.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü yetki belgesine istinaden davalı vekili Avukat Meral Yılmaz gelmiş, davacı idare vekili duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Giresun ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 202 ada 3 parsel sayılı taşınmazda A Blok (1) No.lu bağımsız bölümün kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı idarenin kamulaştırma talebi ve gerekçesinin yerinde olmaması nedeniyle haksız ve hukukî dayanaktan yoksun davanın reddine, davacı idarece belirlenen değerin kabul edilemeyecek kadar düşük ve taşınmazın gerçek değerinin çok altında belirlenmesi sebebiyle, taşınmazın gerçek değerinin keşif kararı verilerek hüküm kurmaya esas olabilecek nitelikte rapor alınarak Mahkemece tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; acele kamulaştırma dosyasında belirlenen kamulaştırma bedelinin hukuka uygun olduğunu, acele kamulaştırma davasında bedel hesaplanırken dava konusu taşınmaza yüzde 28 oranında yenileme payı ilave edildiğini, davalıya yenileme payı ekli olarak belirlenen kamulaştırma bedelleri ödendikten sonra yenileme payı hesabına esas olan pencere doğramaları, kapıları ve mutfak dolabı, banyo dolabı ve doğramaları gibi malzemeleri söktüklerini, raporda gösterilen emsal taşınmazın hukuka aykırı olduğunu, emsal olarak gösterilen taşınmazın dava konusu taşınmazla aynı ya da yakın semtte olmadığını, manzarası, konumu, üzerine yapılabilecek inşaat ve katlar yönünden izin ve ruhsat sınırlarının aynı ya da yakın olmadığını, yüz ölçümleri, sokak, cadde veya şehir alanlarına olan cepheleri ve mesafeleri gibi yönlerden de benzer ya da yakın özelliklere sahip olmadığının dosya kapsamında sabit olduğunu, bu bilirkişi raporunun hükme esas alınması ve bu rapora göre de karar verilmesinin hukuka uygun olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece, dava konusu taşınmaza emsal olabilecek yerlere ilişkin yeterli ve gerekli inceleme yapılmaksızın ve emsallere ilişkin yazılan müzekkerelerin tapu müdürlüğünden cevapları incelenmeksizin verilen kararın denetime elverişsiz ve hukuka aykırı olduğunu, tek emsal olarak alınan 612 ada 8 parsel sayılı taşınmazın dava konusu taşınmaza emsal olabilecek nitelikte olmadığını, dava konusu taşınmazın ... sahilde bulunduğunu, dört bir yanının açık olduğunu, deniz manzaralı olduğunu, kendilerinin sunduğu 4 farklı emsalin gerekçesiz olarak emsal olarak değerlendirilmediğini, taşınmaz üzerindeki yapı için uygulanan yüzde 20 yıpranma payının çok yüksek olduğunu, bu kadar yüksek oran verilmesinin nedeninin açıklanmadığını, acele kamulaştırma dosyasında taşınmaz için yüzde 15 oranında yıpranma uygulandığını, dava konusu taşınmazın ... ilçesinin en değerli konumunda bulunduğunu, 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi doğrultusunda taşınmazın değer artırıcı bütün özelliklerinin tek tek değerlendirilmesi neticesinde bir sonuca ulaşılması gerekmekte iken eksik şekilde değerlendirme yapılarak karar verildiğini, doğru olmayan, yetersiz, dayanaksız, delillerin ne itirazların dikkate alınmadığı bir bilirkişi raporu ile taşınmazın gerçek değerinden düşük değerde belirlenmesini kabul etmediklerini, başta Anayasa'nın 141 inci maddesine ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay kararlarına aykırı olarak adil yargılanma hakkılarının ihlal edilmiş olduğunu, dava konusu taşınmazın gerçek değerinin tespiti amacıyla denetime elverişli rapor aldırılması için kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekiline gerekçeli karar 19.07.2021 tarihinde, davalı tarafın istinaf dilekçesi ise 07.08.2021 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı vekilinin ise istinaf dilekçesini 26.08.2021 tarihinde Mahkemeye sunduğu, buna göre istinaf dilekçesi iki haftalık yasal süresi içinde sunulmadığından, davacı vekilinin istinaf talebinin süre yönünden reddine, arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yoluyla değer biçilmesinde, taşınmazın üzerindeki yapıya yıpranma payı düşülerek değerlendirme yılına ait Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı Yaklaşık Birim Maliyet cetveline göre değer verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı gibi acele kamulaştırma dosyasında dava konusu taşınmaza yüzde 15 yıpranma uygulanmış ise de hükme esas alınan bilirkişi raporunda yıpranma payı ile birlikte davacı kurum görevlileri tarafından düzenlenen 07.08.2020 tarihli tutanak içeriğine göre eksik imalatlar da dikkate alınarak yapı bedelinden yüzde 20 oranında indirim yapıldığı, davacı kurum görevlileri tarafından düzenlenen tutanakta taşınmazın iç ve dış kapıları, pencereleri ve doğramaları, mutfak dolapları, merdiven ve korkulukları, elektrik kabloları, banyo ve tuvalet aksesuarlarının yapı maliki tarafından söküldüğünün tespit edildiği, davalı tarafça 07.08.2020 tarihli tutanak içeriğine bir itiraz ileri sürülmediği ve kıyasi emsal alınan 612 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 20.02.2015 tarihli satışının dava konusu taşınmaz için uygun emsal niteliğinde olduğu ve davalının emsal olarak bildirdiği taşınmazların hükme esas alınan bilirkişi raporunda değerlendirildiği dikkate alınarak davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinin süreden ret kararının hukuka aykırı olduğunu, bedel yönünden kararı temyiz ettiklerini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. 6100 sayılı Kanun'un 345 inci, 347 inci maddesinin ikinci fıkrası ve 348 inci maddesinin birinci fıkraları uyarınca İlk Derece Mahkemesince verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden veya karşı tarafın istinaf dilekçesi kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf dilekçesinin süresinden sonra verilmesi hâlinde anılan Kanun’un 352 ncı maddesi birinci fıkrası (c) bendi uyarınca istinaf dilekçesinin reddine karar verilir. İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karar, davacı idare vekiline 19.07.2021 davalı vekilinin istinaf dilekçesi 07.08.2021 tarihinde tebliğ edilmiş; davacı idare vekilince istinaf dilekçesi ise yasal süre geçirildikten sonra 26.08.2021 tarihinde verilmiştir. Bu durumda; Bölge Adliye Mahkemesince verilen istinaf dilekçesinin süreden reddine ilişkin kararı doğrudur.
3. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerindeki yapıya ise aynı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer tespit edilmesinde, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.