Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6550 E. 2024/1232 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti, objektif değer artışı oranı, değer azalışı oranı ve vekâlet ücreti konularında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza uygulanan kapitalizasyon faiz oranı, objektif değer artış oranı ve değer azalışı oranının uygun olduğu, ayrıca idare lehine hükmedilen vekalet ücretinde hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/660 Esas, 2023/918 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Aliağa ilçesi, ... Mahallesi, 80 (ifrazen 1616) parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idarece teklif edilen bedelin çok düşük olduğunu savunarak, taşınmazın gerçek değerinin tespitini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 24.05.2021 tarihli ve 2018/584 Esas, 2021/344 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedelden, acele el koyma bedelinin mahsup edilmesi suretiyle tespit ve depo edilen fark bedele davanın dört ay içinde sonuçlandırılmadığı gözetilerek bu sürenin bitim tarihi olan 12.04.2019 tarihinden karar tarihi olan 24.05.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilerek davalılara tapudaki payları oranında derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 23.06.2022 tarihli ve 2021/3010 Esas, 2022/2006 Karar sayılı kararı ile kamulaştırmaya konu taşınmazın bir kısmının zeytinlik, bir kısmının ise tarla olduğu, bu husus dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği, tarla olan kısım için değerlendirme yapılırken 2018 yılı Aliağa İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü'nün buğday- kavun- fiğ ürünlerine ait maliyet cetvelinin esas alınmasının doğru olduğu, bununla birlikte net gelir yöntemine göre değer tespitinde münavebeye esas alınan ürünlerin üretim masraflarının ekonomik tarım yapmaya engel olacak kadar yüksek alınması doğru olmadığı gibi brüt gelirinin 1/3'ü oranından da az olmaması gerektiğinin gözetilmesi gerektiği, zeytinlik olan kısım için ise iki yıllık ürün verim ortalamasının alınması gerektiği, tüm bu hususların hükme esas alınan bilirkişi raporunda dikkate alınmadığı, taşınmazın organize sanayi bölgesine yakınlığı gözetilerek % 250 oranında objektif değer artışı uygulanması gerekirken % 100 oranında objektif değer artışı uygulanmasının doğru olmadığı, kamulaştırmadan arta kalan kısım için belirlenen değer azalışı oranının makul olduğu, yeniden yapılan hesaplama sonucunda toplam kamulaştırma bedelinin 1.822.121,82 TL olarak belirlendiği, ancak tespit edilen fark kamulaştırma bedelinin ikinci kez verilen kesin süre içerisinde depo edilmediği gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın usulden reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 23.06.2022 tarihli ve 2021/3010 Esas, 2022/2006 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; tespit olunan fark kamulaştırma bedelinin Mahkemece verilen süre içerisinde depo edilmediği, sunulan banka dekontuna göre depo kararının Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihinden sonra 05.01.2023 tarihinde yerine getirildiği, usul ekonomisi gözetilerek davalı tarafın da beyanı alınmak suretiyle sonucuna göre işin esasına girilip bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedelden, acele el koyma bedelinin mahsup edilmesi suretiyle tespit ve depo edilen fark bedelin; İlk Derece Mahkemesi kararıyla hüküm altına alınan kısmına davanın dört ay içinde sonuçlandırılmadığı gözetilerek bu sürenin bitim tarihi olan 12.04.2019 tarihinden İlk Derece Mahkemesi karar tarihi olan 24.05.2021 tarihine kadar, Bölge Adliye Mahkemesince hüküm altına alınan kısmına ise 12.04.2019 tarihinden Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi olan 23.03.2023 tarihine kadar yasal faiz işletilerek, işlemiş faizi ve tüm nemalarıyla birlikte tapu kaydı ve mirasçılık belgelerindeki payları oranında davalılara derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın değeri tespit edilirken yüksek oranda objektif değer artışı uygulanmasının yerinde olmadığını, kamulaştırmadan arta kalan kısım için belirlenen değer azalışı oranının hatalı olduğunu, davalılar lehine tek vekâlet ücretine hükmedilmiş ise de işbu vekâlet ücretinin davalılar arasında avukat sayısınca paylaştırılması gerektiğini, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kısmen kapama zeytin bahçesi, kısmen arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı yerindedir.

4. Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmının yüzölçümü, geometrik şekli ve kullanım durumu dikkate alındığında uygulanan değer azalışı oranının uygun olduğu sonucuna varılmıştır.

5. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ile 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmiş olmasında hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.

6. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.