"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/132 Esas, 2023/171 Karar
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl dava ile kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin birleştirilen davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı Davacılar ... vd. vekili ve davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacılar vekili asıl dosyaya ilişkin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin mirasbırakanı ...’in Siirt ili, Merkez ilçesi, ... Mahallesinde kain 219 ada 7 parsel sayılı taşınmazda ½ pay ile hissedar iken taşınmaza davalı idarece kamulaştırmasız el atılmış olması nedeniyle babasından intikal eden pay karşılığı belirlenecek taşınmaz bedelinin tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacılar vekili birleştirilen dosyaya ilişkin dava dilekçesinde; müvekkillerinin mirasbırakanı ...’in Siirt ili, Merkez ilçesi, ... Mahallesinde kain 219 ada 7 parsel sayılı taşınmazda ½ pay ile hissedar iken taşınmaza davalı idarece kamulaştırmasız el atılmış olması nedeniyle davacı ...’in annesi ve kardeşlerinden intikal eden payı ile diğer davacıların payları karşılığının belirlenecek tazminat ve ecrimisil bedelinin taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; davanın yasal süresinin geçtikten sonra açıldığını, davanın zamanaşımından reddi gerektiğini, dava konusu taşınmaza idare tarafından 1967 yılında el atıldığını ve el atma tarihindeki taşınmazın vasıfları dikkate alınarak değer biçilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 05.12.2013 tarihli ve 2012/93 Esas, 2013/911 Karar sayılı ilamı ile asıl davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 05.12.2013 tarihli ve 2012/93 Esas, 2013/911 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerlerinin karşılaştırılmasında, dava konusu taşınmaz emsal taşınmazdan daha değerli olduğu halde, bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın emsal taşınmazdan daha değersiz olduğu kabul edilerek değer biçildiği gibi, her iki taşınmaz da kadastro parseli oldukları halde emsal incelemesi yapılarak bulunan bedelden düzenleme ortaklık payı indirilerek bedel tespit edilmekle alınan raporun inandırıcı olmadığından yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi ve bedeline hükmedilen taşınmazın Hazine yerine, davalı idare adına tapuya tesciline karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 14.06.2019 tarihli ve 2017/22 Esas, 2019/434 Karar sayılı ilamı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulü ile kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ile ecrimisilin davalı idareden tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 14.06.2019 tarihli ve 2017/22 Esas, 2019/434 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın değerlendirme tarihlerindeki Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip bilirkişi raporu denetlenmeden, dava konusu taşınmazın emsal taşınmaza göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranlarını açıklayıp karşılaştırmadan değer biçilmesi doğru olmadığı gibi, dava konusu taşınmaz ile aynı mahallede olan 218 ada 8 parsel sayılı taşınmaz için Mart 2011 tarihinde 45,00 TL/m² olarak biçilen değer 2014/10140 Esas sayılı dosya ile Dairemiz denetiminden geçerek kesinleştiği, yine dava konusu taşınmaza yakın 219 ada 11 parsel 2011 değerlendirme tarihi itibarıyla 84,00 TL/m² birim bedeli biçilmişken 218 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki m² birim bedeli 45,00 TL/m²'den ayrılma sebepleri belirtilmeli gerekçesiyle bozulduğu, aynı bölgeden 218 ada 10 parsel sayılı taşınmaza Aralık 2012 degerlendirme tarihinde 44,92 TL/m² değer biçilerek 2017/31470 Esas sayılı dosyası ile Dairemiz denetiminden geçerek kesinleştiği gözetildiğinde dava konusu taşınmaza asıl davada 20.07.2011 değerlendirme tarihi itibarıyla 153,00 TL/m², birleştirilen davada 19.01.2015 değerlendirme tarihi itibarıyla 189,00 TL/m² birim bedeli belirleyen rapor inandırıcı bulunmadığından yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin ve dava konusu taşınmaza el atma tarihi 1983 öncesi olduğundan maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalı olduğundan hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Mahkemenin 22.10.2021 tarihli ve 2021/1 Esas, 2021/329 Karar sayılı ilamı ile asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1. Mahkemenin 22.10.2021 tarihli ve 2021/1 Esas, 2021/329 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili ile davacılar ... vd. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın birleştirilen dava değerlendirme tarihi olan 2015 yılına ait emlak vergisine esas olan m² değeri ile emsal taşınmazın asıl dava değerlendirme tarihi olan 2011 yılı ve birleştirilen dava değerlendirme tarihi olan 2015 yılına ait Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip bilirkişi raporu denetlenmeden değer biçilmesi doğru olmadığı gibi, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgu sisteminden edinilen bilgilere göre dava konusu taşınmaza yakın mesafede bulunan 219 ada 11 parsel sayılı taşınmaza Mayıs 2011 değerlendirme tarihi itibarıyla 68,01 TL/m² birim bedeli biçildiği ve Dairemiz denetiminden geçerek kesinleştiği gözetildiğinde, bu bedelden ayrılma nedenlerini açıklamayan rapor hükme esas alınmak suretiyle dava konusu taşınmaza asıl davada 20.07.2011 değerlendirme tarihi itibarıyla 45,63 TL/m², birleştirilen davada 19.01.2015 değerlendirme tarihi itibarıyla 56,96 TL/m² birim bedeli belirleyen rapor inandırıcı bulunmadığından yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi hatalı olduğundan hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Dördüncü Karar
Mahkemenin 13.04.2023 tarihli ve 2022/132 Esas 2023/171 Karar sayılı ilamı ile asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulü ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil bedelinin davalı idareden tahsil edilerek davacılara verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili ile davacılar ... vd. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde; bozma gereklerine uyulmadığını, bozma öncesi emsaller esas alınarak değer belirlendiğini, belirlenen bedelin taşınmazın gerçek değerinin çok altında olduğunu, sundukları emsallerin gerekçesi açıklanmadan değerlendirmeye alınmadığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; belirlenen bedelin yüksek olduğunu, emsalin uygun olmadığını, ecrimisile hükmedilmesinin hatalı olduğunu ve reddedilen kısım yönünden müvekkili idare lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili ile ecrimisil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun(1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) "Kamulaştırılmaksızın kamu hizmetine ayrılan taşınmazların bedel tespiti" kenar başlıklı geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları.
3. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar ... vd. ile davalı idare vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.