Logo

5. Hukuk Dairesi2023/663 E. 2023/7781 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmaz üzerindeki enerji nakil hattı nedeniyle irtifak hakkı bedelinin tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin taşınmazın değerini emsal karşılaştırması yaparak belirlemesinin ve enerji nakil hattının güzergahını da dikkate alarak irtifak hakkı nedeniyle oluşan değer düşüklüğü oranını tespit etmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/302 Esas, 2022/3132 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adıyaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/297 Esas, 2021/674 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ikişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu Adıyaman ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 529 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı hâlde, enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle el atıldığını, bu nedenle taşınmazın kamulaştırmasız el atma bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, dava konusu enerji nakil hattının Elektrik Kuvveti Akım Tesisleri Yönetmeliği hükümlerine uygun olması hâlinde davanın hukukî menfaat yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, dava ön şartı olarak dava açılmadan önce süresinde davacının idareye başvurup uzlaşma talebinde bulunulması gerektiğini, uzlaşma başvurusu söz konusu olmadığından dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddedilmesi gerektiğini, irtifak hakkının kuvvetli akım yönetmeliğine göre belirli bir yüksekliğe kadar can ve mal emniyetini sağlayacak şekilde tesis edildiğini, taşınmaz üzerinden enerji nakil hattı geçmesinin eskiden kullanıldığı şekle engel olmadığını, taşınmazın mal değerinin tespitinde de el atma tarihindeki niteliğinin göz önünde bulundurulmasını, hukuka aykırı, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, irtifak bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, irtifak hakkı tesisine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu enerji nakil hattının yönetmeliğe uygun şekilde kurulduğunu ve taşınmazın kullanımını engellemediğini, manyetik alan ve elektriksel alan etkileri de eklenmek suretiyle irtifak alanının fazla belirlendiğini, elektromanyetik alanla ilgili yeniden ölçüm yapılması gerektiğini, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yetkilendirilmiş gayrimenkul değerleme uzmanının bilirkişi kurulu içinde yer alması gerektiğini, taşınmazın el atma tarihindeki niteliği esas alınarak değerinin belirlenmesi gerektiğini, somut emsalin uygun belirlenmediği, irtifak hakkı karşılığının yüksek hesaplandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek, emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve niteliği, geometrik durumu, yüzölçümü ve enerji nakil hattının güzergâhı dikkate alınarak irtifak hakkı nedeniyle değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının hesaplanmasının doğru olduğunu, bu nedenlerle davalı idare vekilinin istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı idarenin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ek beyan dilekçesi ile 06.02.2023 tarihinde meydana gelen deprem neticesinde kaymalar meydana gelmesi nedeniyle kararın infazının mümkün olmayacağını belirtmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.