Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6701 E. 2023/12137 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarece kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli davasında, davacının kamulaştırma işlemine karşı dava açma süresini geçirmiş olup olmadığı noktasında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma tebligatının davacıya usulüne uygun olarak yapıldığı ve davacının 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 14. maddesinde belirtilen 30 günlük dava açma süresini geçirdiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2645 Esas, 2023/802 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/231 Esas, 2022/384 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu İstanbul ili, Başakşehir ilçesi, İkitelli Mahallesi 2309 parsel ... taşınmaza davalı idarece fiilen el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atmaya dayalı taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ... hissesi hakkında yapılan kamulaştırma işlemlerinin noter aracılığıyla çıkarılan tebligat ile malikin bizzat imzasına tebliğ edildiğini, kamulaştırmadan haberdar olduğu halde, 30 günlük hak düşürücü süre içerisinde herhangi bir dava açmadığından, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hak düşürücü süre geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma tebligatının usulüne uygun yapıldığı kabulünün doğru olmadığını, mahkemece tebligat parçasındaki imzanın davacıya ait olduğuna dair alınan raporun hatalı olup hükme esas alınmasının mümkün olamayacağını, imzanın davacıya ait olmadığını, davacının imza atmaya atmayı bilmediğini, davacının okur yazar olmadığının Adli Tıp Kurumu raporu ve tanık beyanları ile sabit olduğunu 7201 ... Tebligat Kanunu'nun (7201 ... Kanun) 24 üncü maddesine göre işlem yapılmadığından tebligatın usulsüz olduğunu, ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın mülga Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü tarafından Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 01.02.1985 tarihli ve 265/122 ... Olur’u ile kamulaştırıldığı, davacının adresine çıkartılan kamulaştırma tebligatının 03.03.1987 tarihinde bizzat kendisine tebliğ edildiği, dava konusu taşınmazdaki davacı payının Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/687 Esas, 1989/817 Karar ... kararı ile 2942 ... Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 ... Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca Mülga Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü adına adına tesciline karar verildiği her ne kadar davacı okuma yazma bilmediği, dolayısıyla tebligat metninde bulunan imzanın kendisine ait olamayacağı ve okuma yazma bilmeyen kişiye 7201 ... Kanun'un 24 üncü maddesindeki usul uyarınca tebligat yapılması gerekirken bu kurallara uyulmadığı gerekçesiyle usulsüz yapıldığını iddia etmişse de usulüne uygun yapılan imza incelemesi sonunda alınan rapora göre tebligat mazbatasındaki imzanın davacı eli ürünü olduğunun tespit edilmiş olmakla, davalı idare tarafından kamulaştırma belgelerinin tapu malikine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve ... takdir raporunda belirlenen bedelin bloke edilmiş olduğu bu halde idare tarafından üzerine düşen yasal yükümlülüklerin yerine getirilmiş olduğu anlaşıldığından davanın 30 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmadığının tespiti ile hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebebleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 ... Kanun'un mülga 13 üncü ve 14 üncü maddeleri

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içindeki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçeye göre davacıya kamulaştırma evraklarının usulüne uygun tebliğ edildiği halde 2942 ... Kanun'un 14 üncü maddesinde yazılı 30 günlük hak düşürücü süre içinde iş bu davayı açmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 ... Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.