"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3105 Esas, 2023/209 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Turgutlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/134 Esas, 2021/531 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili ile davalılar tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Manisa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 242 parsel sayılı taşınmazın 4.257,61 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamışlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedelden, acele kamulaştırma bedelinin mahsup edilmesi suretiyle bankaya depo edilen fark bedele 30.05.2019 tarihinden karar tarihi olan 16.12.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilerek davalılara tapudaki hisseleri oranında derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın net geliri esas alınarak yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun denetlenemediğini, net gelir hesabı yapılırken ürün veriminde son 5 yıla ilişkin ürün ortalamasının alınması gerektiğini, üretim giderlerinin neler olduğunun kalem kalem açıklanması gerekirken açıklanmadığını, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ü oranında alınmasının hatalı olduğunu, sulu tarım arazilerinde sulamanın taşınmazın tamamında ve her mevsim yeterli olup olmadığının da tespit edilmesi gerektiğini, uygulanan kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, % 10 oranında uygulanan objektif değer artışı oranının yerinde olmadığını, kısmi kamulaştırma nedeniyle arta kalan alanda değer azalışından söz edilemeyeceğini, arta kalan kısım için % 20 oranında uygulanan değer azalışının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçileceği, hesaplama yapılırken münavebeye esas alınan ürünlerin üretim masraflarının ekonomik tarım yapmaya engel olacak şekilde yüksek alınması doğru olmadığı gibi brüt gelirin 1/3'ü oranından da az olmaması gerektiği, bununla birlikte münavebeye esas alınan üzüm ürünü için maliyet tablosunda belirlenen üretim masrafının ekonomik tarım yapılmasını engeller seviyede olmadığı, bu durumda aynen alınması gerektiği, hızlı tren hattı nedeniyle kısmen kamulaştırılan taşınmazların arta kalan kısımlarında değer kaybı olacağının kuşkusuz olduğu, ancak kamulaştırmadan arta kalan kısımların tamamı için belirlenen % 20 değer kaybı oranının yerinde olmadığı, demiryolu hattının konumu ve arta kalan kısımların yüzölçümü dikkate alındığında ''C'' harfi ile gösterilen kısımda % 20, "A" harfi ile gösterilen kısımda % 10 oranında değer kaybı olacağı, ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri esas alınarak yeniden hesaplama yapıldığında, toplam kamulaştırma bedelinin 414.064,66 TL olarak tespit edildiği, bu durumda fazladan depo edilen 97.531,12 TL bedelin davacı idareye iade edilmesi gerektiği gerekçesiyle, davacı idare vekilinin istinaf başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ve davalılar tarafından temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın net gelirine göre hesaplama yapılırken verim miktarının yüksek, üretim masraflarının ise düşük alındığını, % 10 olarak uygulanan objektif değer artışının yüksek olduğunu, kamulaştırma dışı kalan alanların değer kaybına uğradığından söz edilemeyeceğini, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalılar temyiz dilekçelerinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesince duruşma yapılmaksızın dosya üzerinden yeniden esas hakkında karar verilmiş olmasının usule aykırı olduğunu, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılıp, bilirkişi raporu taraflara tebliğ edildikten sonra kamulaştırma bedelinin tespiti yönünde yeniden karar verilebileceğini, hesaplamanın hatalı olduğunu, kamulaştırmadan arta kalan kısımların her ikisinin de % 20 oranında değer kaybettiğini, İlk Derece Mahkemesince alınan bilirkişi heyeti raporuna göre hüküm tesis edilmesi gerektiğini, kamulaştırma işleminin de hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kapama üzüm bağı niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı uygun görülmüş; kamulaştırmadan arta kalan kısımların yüzölçümü, geometrik şekli ve kullanım durumu dikkate alındığında uygulanan değer azalışı oranının uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
4. ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün değerlendirme tarihindeki veri cetveli esas alınarak verim ve masraflar yönünden yapılan hesaplama hukuka uygun görülmüştür.
5. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ile 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı kararı göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yerindedir.
6.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekili ile davalıların yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.