Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6721 E. 2024/973 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmaz için belirlenen bedelin ve bu bedele uygulanan faizin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde isabetsizlik görülmediği ve diğer temyiz itirazlarının da yerinde olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1791 Esas, 2023/902 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/245 Esas, 2021/608 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, Kandıra ilçesi, ... Mahallesi 131 ada 985 parsel (eski 6872 parsel) sayılı taşınmazın İzmit-Kandıra Devlet yolu sahası kamulaştırma projesi sahasında kaldığından kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bedelinin davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece dava konusu taşınmaz için belirlenen kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrası olan tarihten karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz işletilmesi yönünde hüküm kurulduğunu, yargılamanın uzamasında müvekkili kuruma atfedilecek bir kusur olmadığından kararın kaldırılması gerektiğini, davalarının 15.02.2021 tarihinde açıldığını ancak tensiple ilk duruşma tarihi iki ay sonrasına bırakıldığını, bu nedenle müvekkil kurum aleyhine faize hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkili kurum lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporu teknik ve hukuk yönden eksik olduğunu ve bilirkişi raporuna yapılan itirazlarının değerlendirilmediğini, dava konusu taşınmazın tapu kayıtlarında tarla vasfında olduğunu, etrafının tamamen tarım arazileri ile çevrili olup meskun mahal olmadığını, taşınmazın belediye hizmetlerinden yararlandığının belgelenmesi gerektiğini, taşınmazın arsa olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu ve kamulaştırma bedelinin fahiş hesaplanmasına sebebiyet verdiğini, arsa olarak kabul edilse bile değerleme için alınan emsal taşınmazın uygun olmadığını, emsal olarak alınan satışların kimler arasında yapıldığının belli olmadığını, bilirkişilerin dava konusu taşınmazın m² değerini belirlerken objektif kriterleri dikkate almadığını belirterek yerel mahkeme kararının eksik inceleme sebebiyle kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın imar durumuna ilişkin belediye yazı cevabında, taşınmazın 1/25000 ölçekli nazım imar planında, İzmit-Kandıra karayolu üzerinde ve İSU Namazgah Barajı uzun mesafe koruma alanında kaldığı, her türlü belediye hizmetinden yararlandığı, etrafında yerleşim bulunduğundan arsa vasfındaki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi uygun olup dava 4 ay içinde sonuçlandırılmadığından dördüncü ayın bitiminden karar tarihine kadar faiz işletilmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğru bulunarak istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; yargılama aşamasındaki itirazlarını ve istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı ... ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 ve 12 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı idare vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.