"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1291 Esas, 2022/1974 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Hendek 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/385 Esas, 2020/372 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Sakarya ili, Hendek ilçesi, ... köyü 102 ada 6 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedellerinin tespiti ve irtifak hakkının davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakları bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan raporda tespit edilen bedel ile kıymet takdir komisyonu tarafından tespit edilen bedel arasındaki farkın gerekçeli olarak açıklanmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli bilimsel araştırma yapılmaksızın düzenlendiğini, dava konusu taşınmaz tarla vasfında olup, üzerinde tesis edilen hattın elektrik kuvvetli akım tesisleri yönetmeliğine uygun olarak tesis edildiğini, bu sebeple taşınmazda değer düşüklüğüne yol açmadığını, bilirkişi raporunda hem kapitalizasyon faizinin %5 olarak hesaplanarak arazi değerinin olması gereken değerden daha yüksek belirlendiğini, hem de taşınmazın değeri belirlenirken %20 oranında objektif artış öngörülmesinin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, taşınmazın m² birim fiyatının çok yüksek hesaplandığını, ürün bedellerinin de fahiş hesaplandığını, taşınmazda başka irtifak kamulaştırmaları nedeni ile oluşabilecek değer düşüklüklerinin araştırılmasının yapılmadığını, kuruluşları lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi ve harcın maktu olarak hesaplanması gerektiğini, irtifak tesis edilen alana ilişkin maddi hatanın da düzeltilmesini gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kapama fındık bahçesi niteliğindeki taşınmaza fındık net geliri esas alınarak değer biçilmesinin uygun olduğu, bu doğrultuda hazırlanan ve hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın niteliği ve parsel sorgulama sisteminden gözlemlenen konumu ve dava konusu taşınmaza yakın mahalde bulunup denetimden geçen taşınmazların belirlenen m² birim fiyatları itibarı ile davacı kurumun iddia ettiği gibi yüksek olmadığı, her ne kadar taşınmazın bulunduğu mahalde kapitalizasyon faiz oranının Yargıtay uygulamaları itibarı ile %4 oranında alınması gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporunda %5 alınmak sureti ile m² birim fiyatının belirlenmesi yerinde değilse de, istinaf eden yanın sıfatına göre bu hususun eleştirilmesi ile yetinilmiş olup, bilirkişi kurulunun yasaya uygun olarak oluşturulduğu, irtifak hakkı karşılığının tespiti ile tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinin yerinde ise de, dava dilekçesinde davacı yanın talebinin 981,79 m² olduğu, bilirkişi tarafından da bu yüzölçümü üzerinden hesaplama yapıldığı anlaşılmasına karşın mahkemece verilen kararda irtifak hakkı tesis edilen alanın hatalı olarak 981,72 m² olarak yazılması yerinde olmadığı gibi, açılmış olan davanın maktu harca tabi olmasına karşın, nispi harca hükmedilmesi ve davaya konu taşınmaz üzerindeki takyidatların kamulaştırma bedeline yansıtılmaması hatalı olduğundan istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 4 üncü, 10 uncu ve 11 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kapama fındıklık niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve aynı maddenin son bendi uyarınca taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve irtifak hakkına konu olan bölüm dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilmesi ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu irtifak hakkının idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.