Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6779 E. 2024/255 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan irtifak hakkı bedelinin tespiti davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi vasfında olduğu, 2020 yılı tarımsal verilerine göre hesaplama yapıldığı, kapitalizasyon faiz oranının ve enerji nakil hattından kaynaklı değer düşüklüğünün uygun şekilde belirlendiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2795 Esas, 2022/3616 Karar

KARAR : Düzelterek yeniden esas hakkından verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Salihli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/305 Esas, 2021/184 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 30.12.2022 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.

Ek karar davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince dava değeri dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının birinci cümlesinin "kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar" yönünden Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.

Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; 30.12.2022 tarihli ek kararın ortadan kaldırılması gerekir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Manisa ili, Salihli ilçesi, ... Mahallesi, 2142 parsel sayılı taşınmazın 8389,66 m² irtifak hakkı bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı tarafça cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne fen bilirkişi raporunda İRT ile gösterilen 8.389,66 m²lik alanda davacı idare lehine daimi irtifak hakkı tesisi ile tapuya kayıt ve tesciline, kamulaştırma bedelinin 80.374,15 TL olarak tespitine ve davalılara payları oranında ödenmesine, bu bedele 01.05.2021 tarihinden karar tarihi olan 18.06.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen birim fiyatın piyasa rayicinin üzerinde olduğunu, münavebeye alınan ürünlerin miktar ve gelirlerinin fazla alındığını, ürün maliyetlerinin brüt gelirin 1/3'ü oranında alınmasının doğru olmadığını, irtifak nedeniyle oluşacak değer düşüklüğü oranının azami sınır olan %35 alınmasının hakkaniyete aykırılık taşıdığını ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamına ve kararın dayandığı gerekçelere göre; dava konusu taşınmaza alınan bilirkişi raporunda sulu tarım arazisi olduğu kabul edilerek dava yılı olan 2020 yılı tarımsal verilerine uygun olarak hesaplama yapılması, yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmaz yönünden % 4 kapitalizasyon faiz oranı uygulanması ve enerji nakil hattının geçtiği yerden arazilere uygun değer düşüklüğü uygulanmasının yerinde olduğu, ancak dava yılı olan 2020 tarihli maliyet cetveline göre değerlendirme yapılması teknik olarak doğru ise de cetvelde yer alan üretim giderinin, brüt gelirin % 50'sine yakın olmadığı, mevcut hali ile ekonomik tarım yapılmasını engellemeyecek oranda üretim gideri belirlendiği halde, raporda, üretim giderinin brüt gelirin 1/3'ü olarak alınmasının doğru bulunmadığından bu kapsamda, usul ekonomisi nazara alınarak, dosyada yer alan verim cetveli üzerinden Dairece yeniden hesaplama yapılarak davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın yerleşim yerlerine uzak olması nedeniyle konumu ve piyasa bedelleri göz önüne alındığında belirlenen fiyatın piyasa rayiç fiyatının üzerinde olduğunu, kıymet takdir komisyonunca belirlenen bedelin piyasa rayiç bedelini yansıttığını, irtifak nedeniyle oluşacak değer düşüklüğü oranının azami sınır olan % 30-35 oranında alınmasının hakkaniyete aykırılık taşıdığını ve pilon yeri dahi olmayan taşınmazda % 30’dan daha düşük değer düşüklüğü alınması gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın irtifak hakkı bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki Manisa ili, Salihli ilçesi, Çavlu Mahallesi, 2142 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değerinin tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. 2020 yılı Salihli İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin uygulanması, dava konusu taşınmazın belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre belirlenen kapitalizasyon faiz oranı uygun görülmüştür.

4. Dosyada mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın Devlet Su İşleri sulama alanı içerisinde kalması sebebiyle sulu tarım arazisi vasfında olduğunun kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 30.12.2022 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz karar harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.