Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6795 E. 2024/957 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedeli ve ecrimisilinin davalı idareden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozmaya uyarak verdiği son kararda, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı ve davalı yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine imkan olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/492 Esas, 2023/326 Karar ( Birleştirilen Yalova 1. Asliye

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki görülen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ve ecrimsilin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekilleri asıl ve birleştirilen dava dilekçelerinde özetle; Yalova ili, Altınova ilçesi, ... köyü 247 parselde kayıtlı taşınmaza Yalova-İzmit karayolu yapımı nedeniyle davalı idare tarafından kamulaştırılmaksızın el atıldığını belirterek tazminat ve ecrimisilin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava açma hakkı bulunmadığını, davanın hak düşürücü süre ve zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 10.12.2015 tarihli ve 2014/304 Esas, 2015/493 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmazın satışına ilişkin akit tablosu Tapu Müdürlüğünden istenilip dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların 2014 yılında, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla, hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibarıyla fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile karar verildiğinden rapor inandırıcı görülmediğinden yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi ve kök murisin veraset ilamında adları geçen Kezban ve Binnaz Aygün ile bir kısım davacılar murisleri ... ve Beknaz Aygün'ün aynı kişiler olup olmadıkları araştırılıp, aynı kişiler olduğunun tespiti halinde tapu maliki kök murisin 743 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun yürürlük döneminde vefat ettiği de gözetilerek dosyanın bu konuda uzman bir hesap bilirkişine tevdii ile davacılar paylarına düşen tazminatın ayrıntılı şekilde dökümünü gösterir hesap raporu temin edilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile denetlenemeyen rapor esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 09.03.2020 tarihli ve 2018/153 Esas, 2020/133 Karar sayılı kararı ile taleple bağlı kalınarak asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; tapu maliki kök muris ... ’in 1966 yılında vefat ettiği ve Yalova Asliye Hukuk Hakimliğinin 09.11.1967 tarihli ve 1967/180 Esas, 1967/305 Karar sayılı veraset ilamının iptaline ilişkin ilamının kesinleşme şerhi dosya arasına alındıktan sonra, bu veraset ilamında toplam tereke 336 pay kabul edilip tam mülkiyet, çıplak mülkiyet ve intifa olarak payların hesaplandığı gözetilerek, dosyanın bu konuda uzman bir hesap bilirkişine tevdi ile davacılar paylarına düşen tazminatın, her bir davacının payına düşen bedel ayrı ayrı belirtilmek suretiyle ayrıntılı dökümünü gösterir hesap raporu temin edilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile tam mülkiyet, çıplak mülkiyet ve intifa payları gösterilmeden denetlenemeyen rapor esas alınmak suretiyle hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak asıl ve birleştirilen davalarda kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil bedelinin kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Asıl ve birleştirilen davacılar vekilleri temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin düşük olduğunu, enflasyon karşısında her geçen gün zararlarının arttığını ve alım gücünün azaldığını ileri sürmüştür.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; yalnızca tescile hükmedilmesi hatalı olup terkinine de karar verilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın 1965 yılından beri yol olarak kullanıldığı dikkate alınarak maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, belirlenen bedelin yüksek olduğunu, ecrimisile hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ve ecrimisilin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine menî müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmî şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66 ncı maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.