Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6799 E. 2024/572 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve idare adına tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozmaya uygun olarak verdiği son kararında hukuka aykırı bir yön bulunmadığı ve bozmaya uyulmak suretiyle karşı taraf lehine kazanılmış haklar oluştuğu gözetilerek temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/294 Esas, 2023/63 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Ordu ili, Merkez ilçesi, ... köyü, 120 ada 34 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa vasfında olduğunu, acele el koyma dosyasında taşınmazın tarım arazisi niteliği ile değerlendirilerek bedel belirlenmesi nedeni ile yapılan tespite itiraz ettiklerini, taşınmazın bu özellikleri değerlendirilerek gerçek değerinin tespiti ile davacıya aidiyetine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 30.03.2015 tarihli ve 2013/279 Esas, 2015/223 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin; davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 30.03.2015 tarihli ve 2013/279 Esas, 2015/223 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda;dava konusu taşınmazın maden ruhsatı ve ruhsat işletme iznine ilişkin belgeleri getirtilip, tarafsız maden ve jeoloji mühendisi bilirkişilerin de bulunduğu bilirkişi kurulu eşliğinde mahallinde yeniden keşif yapılarak dava konusu taşınmazın maden işletme ruhsat ve izni verilen yer içerisinde kalıp kalmadığı hususu fen bilirkişisinin krokili raporunda işaretlettirilmek suretiyle tespit edildikten sonra, dava tarihi itibarıyla maden ruhsatı ve işletme izni verilen bölüm içindeyse, resmi kurumlardan (Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, vs.) maden işletmesine ilişkin resmî veriler de getirtilip, denetime elverişli rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi ve taşınmaza maden gelirine göre değer biçilmesi, dava konusu taşınmaz kapama fındık bahçesi olduğuna göre fındıklık değerinden dava konusu taşınmazın arazi değerinin düşülerek bulunacak ağaç değerine de hükmedilmesi ve acele el koyma kararı ile tespit edilen bedelin mahsubundan sonra kalan fark bedele faiz uygulanması gerekirken, tüm bedele uygulanması doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 07.09.2020 tarihli ve 2019/12 Esas, 2020/221 Karar sayılı kararı ile bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulü ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin; bozma ilamı sonucu oluşan fark bedelin karar kesinleştiğinde davalı tarafa ödenmek üzere bankada üçer aylık vadeli hesapta tutulmasına, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 07.09.2020 tarihli ve 2019/12 Esas, 2020/221 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Dairemiz denetiminden geçen aynı kamulaştırma kapsamında 120 ada 63 parsel sayılı taşınmazın m²sine aynı değerlendirme tarihi itibari ile 56,00 TL değer biçildiği ve tespit edilen bedelinin Dairemizin 2018/182 Esas, 2020/9652 Karar sayılı dosyası ile zemin bedelinin kesinleştiği nazara alındığında, dava konusu taşınmaza 35,57 TL/m² birim fiyatı belirleyen bilirkişi raporu inandırıcı değildir. Bu nedenle dosyanın bilirkişilere tevdi edilerek yukarıda belirtilen miktardan ayrılma nedeni hususunda ek rapor alınması gerekirken yetersiz rapora göre hüküm kurulması, doğru olmadığı gibi; Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'la Değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelden acele el koyma bedelinin mahsubu ile fark bedelin derhal davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza gelir yöntemine göre değer biçilmesi gerektiğini, davalı ile işletme ruhsatı sahibi arasında gelir getirici bir anlaşma olmadığı gibi madenlerin devletin hüküm ve tasarrufunda olduğunu ve arzın mülkiyetine tabi olmadığı hâlde maden bedelinin ödenmesine karar karar verilmesinin davalı lehine haksız kamulaştırma değeri belirlenmesine sebep olacağını, hatalı olarak metrekare birim fiyatının yüksek belirlendiğini, fındık bahçesinin değerinin yüksek belirlendiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin düşük tespit edildiğini, ağaçlık değerinin düşük belirlendiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 1 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

17.01.2024. tarihinde oy birliğiyle karar verildi.