"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/269 Esas, 2022/620 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ile ecrimisil istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin Antalya ili, Muratpaşa ilçesi, Güzeloba Mahallesi 7786 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığını ve halen de kullanılmaya devam edildiğini belirterek belirlenecek tazminatın davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; davanın idari yargıda görülmesi gereken davalardan olduğunu ve adli yargıda dava açılmasının hukuka aykırı olduğunu, dava konusu yerin Muratpaşa Belediye sınırları içerisinde kalmakta olup, belediyenin yetki ve sorumluluk alanı içerisinde bulunmadığını, bu nedenle öncelikle belediyeye husumet yöneltilemeyeceğinden davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 30.12.2015 tarihli ve 2014/102 Esas, 2015/443 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda; dava konusu taşınmazın değerlendirilmesinde kamulaştırmasız el atma bedeli emsal satışlara göre değil denetime elverişli olmayan ve kanunda öngörülen yönteme uygun düşmeyen şekilde farklı bir parsel olan 6132 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasız el atılması nedeniyle tazminat bedeline ilişkin Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/431 Esas, 2011/237 Karar sayılı dosyasında kabul edilen bedelin endekslenmesi suretiyle dava konusu taşınmazın değerinin tespit edilmesi nedeniyle yeterli ve inandırıcı olmayan bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması doğru olmayıp yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi ve davacılardan ... ile tapu maliki ... ' ın aynı kişi olduğuna ilişkin (tapuda isim düzeltme vs) belgeler getirtilip aynı kişi oldukları tespit edilmeden hüküm kurulmuş olması hatalı olduğu gibi dava konusu taşınmaza fiilen hangi tarihte (ay, gün ve yıl olarak) el atıldığı taraflardan sorularak, el atma tarihine ilişkin tüm belgeler (yer teslim tutanağı, geçici ve kesin kabul tutanakları vs) getirtilip, el atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden önce olduğunun tespiti halinde maktu harç ve maktu vekâlet ücretine, sonra olduğunun belirlenmesi halinde ise nispi harç ve nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi ve hüküm fıkrasında dava konusu taşınmaz bilgilerinin eksik yazılarak infazda tereddüt yaratılması doğru olmadığından kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 12.02.2021 tarihli ve 2019/35 Esas, 2021/126 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; mahkemece verilen ilk kararda dava konusu taşınmazın m² birim bedelinin 1.923,52 TL olarak belirlenmek suretiyle hüküm kurulduğu ve bu kararın davacı tarafça temyiz edilmediği nazara alındığında, bu kararda hükmedilen m² birim bedelinin davalı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturacağı gözetilerek ilk kararda belirlenen m² birim fiyatı üzerinden hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi doğru değilse de taleple bağlı kalınarak hüküm kurulduğundan, bozma sebebi yapılmamış olup mahkemece verilen hüküm Dairemiz bozma kararı ile ortadan kalktığı halde, ecrimisil yönünden daha önce verilen kararın kesinleşmiş olduğundan bahisle yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Mahkemenin 19.07.2022 tarihli ve 2022/269 Esas, 2022/620 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmaza fiilen el atılmadığını, husumet nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, m² birim fiyatının yüksek olduğunu, emsal karşılaştırmasının hatalı olduğunu belirtmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Antalya ili, Muratpaşa ilçesi, Güzeloba Mahallesi 7786 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı anlaşıldığından 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmek suretiyle hesaplanan kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat bedeli ile belirlenen ecrimisil bedelinin davalı idareden tahsili yerindedir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmış olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına,
06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.