"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1226 Esas, 2023/1279 Karar
KARAR :Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar vekilleri
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Batı 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/386 Esas, 2022/201 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle davaların reddine, davalı ... yönünden davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacılar ve davalı ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle davaların reddine, davalı ... yönünden davaların kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 47977 ada 2 parsel sayılı taşınmazın imar planında park alanı olarak ayrıldığını, 1/5000 ölçekli imar planlarının büyükşehir belediyeleri tarafından, 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının ise ilçe belediyeleri tarafından düzenlendiğini, her iki davalı idarenin müştereken plan yaparak kısıtlama getirdiğini, bu nedenle müteselsilen sorumlu olduklarını, müvekkilinin taşınmazdan yararlanmasının mümkün olmadığını, mülkiyet hakkının ihlal edildiğini belirterek taşınmaz bedelinin davalı idarelerden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın ... Belediye Meclisinin 21.11.2003 tarihli ve 219 sayılı kararı ile uygun görülerek müvekkili idare tarafından onaylanan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı kapsamında "Kentsel Rekreasyon Alanı" kullanımında iken, müvekkili ... Büyükşehir Belediye Meclisinin 10.09.2013 tarihli ve 1623 sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar plan değişikliği ile dava konusu taşınmazın kulanım kararının "Piknik ve Eğlence (Rekreasyon) Alanı" olarak yeniden belirlendiğini, söz konusu plan değişikliğine ilişkin davacılar tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığını ve kesinleştiğini, davacılardan ... tarafından daha önce aynı gerekçe ile ... 10. İdare Mahkemesinde açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığını ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza müvekkili idare tarafından el atılmadığını, salt imar planı ve buna dayalı imar uygulaması sonucunda uğranılan zararına ilişkin açılan işbu davanın idari yargı yerince çözümlenmesi gerektiğini, kamunun ve mülk sahibinin mağdur edilmemesi için ... Büyükşehir Belediye Meclisinin 10.09.2013 tarihli ve 1623 sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar plan değişikliği ile dava konusu taşınmazın özel mülkiyete konu olan "Piknik ve Eğlence (Rekreasyon) Alanı" olarak ayrıldığını ve kamulaştırılacak bir alan olmaktan çıktığını, plan notları gereğince bu alanda "lokanta, kahvehane, çay bahçesi, büfe" gibi özel mülkiyet alanları yapılmasının yasal olarak mümkün olduğunu, dolayısıyla somut olayda davacının taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkını kullanamadığından ve hak mahrumiyetine yol açacak biçimde mülkiyet hakkının belirsiz bir süre ile kısıtlandığımdan bahsedilemeyeceğini, bu nedenle kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat verilmesi şartları oluşmayan işbu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, aksi kanaatte olunması halinde dava konusu taşınmazın 30.000 m²den büyük yüzölçümüne sahip piknik ve eğlence (rekreasyon) alanı olduğu dikkate alınarak müvekkili idare yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, bu büyüklük ve nitelikteki alanların ... Büyükşehir Belediye Başkanlığının sorumluluğunda olduğunu, nitekim dava konusu taşınmaza ilişkin tapu kayıtları incelendiğinde davalı ... Başkanlığının taşınmazda paydaş olduğunun görüldüğünü ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... yönünden davaların kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl ve birleştirilen davalar yönünden müvekkilleri lehine tek vekâlet ücretine hükmedilmesine karşın, asıl ve birleştirilen davalarda husumet yönünden hakkında açılan davanın reddine hükmedilen ... lehine iki vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, asıl ve birleştirilen davalar yönünden ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın ... Belediye Meclisinin 21.11.2003 tarihli ve 219 sayılı kararı ile uygun görülerek müvekkili idare tarafından onaylanan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı kapsamında "Kentsel Rekreasyon Alanı" kullanımında iken, müvekkili ... Büyükşehir Belediye Meclisinin 10.09.2013 tarihli ve 1623 sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar plan değişikliği ile dava konusu taşınmazın kulanım kararının "Piknik ve Eğlence (Rekreasyon) Alanı" olarak yeniden belirlendiğini, söz konusu plan değişikliğine ilişkin davacılar tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığını, dava konusu taşınmazın "Özel Rekreasyon Alanı" kullanımlı 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin müvekkili ... Büyükşehir Belediye Meclisinin 11.01.2022 tarihli ve 51 sayılı kararı ile tadilen onaylandığını, onaylanan imar planı değişikliğinin 01.02.2022 tarihinde bir ay süreyle ilan edildiğini, ilan süreci içinde herhangi bir itiraz olmadığından kesinlik kazandığını, açılan davanın geçerliliği olmayan eski plana ilişkin duruma yönelik olduğunu, dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığını ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu ... ilçesi, ... Mahallesi 47977 ada 2 parsel sayılı taşınmazda fiili el atma bulunmadığı, taşınmazın mahallinde yapılan incelemede boş vaziyette olduğu, taşınmazın 1/1000 ölçekli imar planındaki kullanımının "Kentsel Rekreasyon Alanı" iken, ... Büyükşehir Belediye Meclisinin 10.09.2013 tarihli ve 1623 sayılı kararı ile onanan 1/5000 ölçekli nazım imar plan değişikliği sonucu parselin kulanım kararının "Piknik ve Eğlence (Rekreasyon) Alanına" dönüştürüldüğü, söz konusu nazım imar planı değişikliğine istinaden yapılan 1/1000 ölçekli uygulama imar plan değişikliğinin ... Belediye Meclisinin 07.04.2017 tarihli ve 221 sayılı kararı ile uygun görüldüğü, ... Büyükşehir Belediye Meclisinin 14.06.2017 tarihli ve 1237 sayılı kararı ile onaylandığı, halihazırda 1/1000 ölçekli imar planı kapsamında taşınmazın"Piknik ve Eğlence (Rekreasyon) Alanı" kullanımında olduğu, taşınmazdaki bir kısım hissenin davalı ... tarafından kamulaştırılarak adına tescilinin sağlandığı ve davalı idarenin 2016 yılında paydaş olduğu, fiili el atmanın bu şekilde gerçekleştiğinin anlaşıldığı, bu itibarla taşınmaza davalı idarece fiilen el atılmamış olsa dahi makul süre içinde imar planına uygun herhangi bir işlem tesis edilmediğinden kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve dava konusu taşınmaza yakın bölgelerde açılan davalarda Daireye gelen dava dosyalarında benzer birim bedellerinin Daire ve Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, tarafların bedele yönelik açık istinaf itirazlarının bulunmadığı da dikkate alınarak davanın kabulüne ve ayrıca dava konusu taşınmazın tek olup asıl dava ile birleştirilen davanın tek bir hukuki nedene dayalı olarak açıldığından davacılar lehine toplam bedel üzerinden tek vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, ancak asıl dava ile birleştirilen davanın tek bir hukuki nedene dayalı olarak açıldığı, davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle ret kararı verildiği ve ret sebebinin aynı olduğu gözetilerek adı geçen davalı idare lehine de tek vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen Ek 4 üncü maddenin son fıkrası uyarınca maktu harca hükmedilmesi ve harca yönelik bu düzenlemenin usul hükümlerine ilişkin olduğundan derhal uygulanması gerektiğinin gözetilmesi gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurunun kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleştirilen davaların davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... yönünden davaların kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş; ayrıca dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığı gibi, taşınmazın imar planında kamuya özgülenmiş donatı olarak ayrılmadığını, davacı tarafından yapılaşma hakkının kullanılabilecek durumda olduğunu, dolayısıyla hukuki el atmadan söz edilemeyeceğini, bu hususta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarının mevcut olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un Ek Madde 1 inci ve 7421 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanunu’na eklenen Ek 4 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 47977 ada 2 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı ... Başkanlığından tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3. Dosya kapsamında yer alan fen bilirkişi raporunda, keşif tarihi itibarıyla dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşılmakla birlikte, halihazırda 1/1000 ölçekli imar planı kapsamında "Piknik ve Eğlence (Rekreasyon) Alanı" olarak planlanan taşınmazdaki bir kısım hissenin davalı ... tarafından kamulaştırılarak 2016 yılında adına tescilinin sağlandığı, böylece davalı idarenin taşınmazda paydaş haline gelmesi suretiyle kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiğinin kabul edilmesi isabetlidir.
4.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgeler, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4 ün üçüncü fıkrası “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir” şeklinde düzenlenmiştir. Eldeki davada, dava konusu taşınmazdaki bir kısım hissenin davalı ... tarafından kamulaştırılarak adına tescilinin sağlandığı, böylece 2016 yılı itibarıyla adı geçen idare dava konusu taşınmazın paydaşı olduğundan, fiili el atmanın bu şekilde gerçekleştiği anlaşılmıştır. Bu kapsamda dava konusu taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atılmış olup, bu tarihten sonraki el atmalara ilişkin 2942 sayılı Kanun’da bir düzenleme bulunmadığı, kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı nazara alındığında fiilen el atılan taşınmaz bedeli yönünden nispi harca hükmedilmesi gerekirken, maktu harca hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin tüm, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacılar vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (A) harfli bendinin (4) numaralı alt bendinin tümüyle hükümden çıkartılmasına, yerine "Alınması gereken 18.419,10 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harç ve ıslah ile alınan 4.435,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 13.924,80 TL'nin davalı ... Başkanlığından tahsili ile Hazineye gelir kaydına, davacı tarafından fazla yatırılan 419.90 TL keşif harcının talep halinde davacıya iadesine" cümlesinin yazılmasına, hüküm fıkrasının (B) harfli bendinin (4) numaralı alt bendinin tümüyle hükümden çıkartılmasına, yerine "Alınması gereken 12.049,88 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harç ve ıslah ile alınan 2.842,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 9.148,58 TL'nin davalı ... Başkanlığından tahsili ile Hazineye gelir kaydına" cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davalı ...'ndan aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.