Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6943 E. 2024/1328 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti davasında, bedelin nasıl hesaplanması gerektiği ve ödeme şekline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kapama mandarin bahçesi niteliğindeki taşınmaza, olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değer biçilmesi, taşınmazın özellikleri dikkate alınarak değer düşüklüğü oranının belirlenmesi ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1100 Esas, 2022/2746 Karar

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Dörtyol 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/110 Esas, 2020/45 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın Hazine adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararı davacı idare ve davalı ... vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; Hatay ili, Dörtyol ilçesi, ... Mahallesi 395 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda kapitalizasyon faiz oranının hatalı hesaplandığını, ürün net gelirinden tüm masraflar çıkarılmadan hesaplama yapıldığını, taşınmaz üzerinde yetişen ürünlere ilişkin fiyatın yıllık ortalaması alınması gerekirken sadece en yüksek fiyatın baz alınarak taşınmazın fiyatının belirlendiğini, bu nedenle yapılan hesaplamaların yanlış olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının itirazları doğrultusunda kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerekçeli kararın hukuka aykırı olduğunu, taşınmazın değerini artıran objektif unsurların dikkate alınmadığını, kararın dayanağı olan bilirkişi raporlarındaki çelişkiler giderilmeden karar verildiğini, kapitalizasyon faiz oranının % 3 alınması gerektiğini, objektif değer artışının %10 olmasının hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda ağaç bedelleri hesaplanmadığını, ve davacı kurum lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, belirterek yerel mahkeme kararının itirazları doğrultusunda kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın 1/1000'lik imar planında olmadığı, etrafınında meskun alan bulunmaması nedeniyle tarım arazisi vasfında kabul edilerek, dava tarihi olan 2019 yılı değerlendirme tarihi kabul edilmek suretiyle İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün 2019 yılı gelir ve maliyet çizelgesine göre bedel tespitinin uygun olduğu, sulu arazi vasfına göre kapitalizasyon faiz oranının bilirkişi raporunda %4 olarak uygulanmasının ve % 10 objektif değer artışı verilmesinin yerinde olduğu, eldeki davanın 4 ay içerisinde sonuçlandırılamaması nazara alınarak kamulaştırma bedeline faiz hükmedilmesi gerektiğinden davacı vekilinin bu yöndeki istinaf talebi yerinde görülmediği; ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı ve 2942 sayılı Kanun'un 29 uncu madde hükmü göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerekirken davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı, Anayasa Mahkemesinin 22.11.2020 tarihli Resmî Gazete'de yayınlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinde geçen " ...idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hakim tarafından tesit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine karar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sabinine verilmek üzere... " Bölümünde getirilen sınırlama Anayasa'nın 46 ncı maddesinde yazılı olan kamulaştırma bedelinin peşin ödenmesi ve kamu alacakları için uygulanan en yüksek faizin işletilmesi düzenlemelerini dikkate almadığından Anayasa'nın 13 üncü maddesinde belirtilen kanunla yapılan sınırlamanın Anayasa'nın sözüne aykırı olamayacağı hükmüne aykırı bulunarak iptal edildiğinden bu iptal kararının İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek hükümde nazara alınarak, sonuç olarak tespit olunan kamulaştırma bedelinin tamamının kararın kesinleşmesi beklenmeksizin derhal davalı hak sahiplerine dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin hüküm kurulması gerektiğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kapama mandarin bahçesi niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattının güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirlenmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilerek tespit edilen bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.