Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6970 E. 2024/1441 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, bozma kararına uyularak verilen kararda bedel hesaplamasında hata yapıldığı iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma öncesi ve sonrası hesaplanan bedeller arasındaki farkın hatalı gösterilmesinin tespit edilmesi, ancak bu hatanın yeniden yargılama yapılmasını gerektirmemesi nedeniyle, 1086 sayılı HUMK'nun 438. maddesinin 7. fıkrası uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/661 Esas, 2023/28 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Kemalpaşa ilçesi, ... köyü, 2960 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazı iki farklı idare tarafından kamulaştırma kararı alındığını, kamulaştırılacak alan ile geriye kalan alanın biçimsiz ve birbirinden ayrı iki parçaya bölüneceğini, bu durumun müvekkilini zarara uğratacağını, eksilen değer miktarının da tespit edilmesi gerektiğini, acele el koyma dosyasında tespit edilen rakamın piyasa rayiçlerinin çok altında kaldığını, davaya konu taşınmazın Organize Sanayi Bölgesi içerisinde yer aldığını, tek parça ve çok büyük bir alan olduğunu, konumu itibarıyla değerinin yüksek olduğunu, dolayısıyla bu etkenlerin taşınmazın kıymetini paha biçilemez derecede artırdığını, müvekkilinin davaya konu taşınmazı geleceğe yatırım olması ve o tarihte geleceği düşünerek alanın çok kıymetleneceğini, düşünerek aldığını, kıymet takdirinde bedelin çok düşük tespit edildiğini, kamulaştırılmayan bölümün kullanılmaya veya yararlanmaya elverişli olmama ihtimaline binaen bedelin tespitinin gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin 13.04.2021 tarihli ve 2019/109 Esas, 2021/460 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. BOZMA KARARI

1. Mahkemenin 13.04.2021 tarihli ve 2019/109 Esas, 2021/460 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazdaki BOTAŞ lehine irtifak alanı 1.910,23 m² olduğu halde, 2.654,26 m² olarak kabul edilerek hesaplama yapılmak suretiyle eksik bedele hükmedilmesi, bozma öncesi hükme esas alınan bilirkişi raporunda maktu ağaç bedelleri kamulaştırma bedeline ilave edilmek suretiyle değer tespit edildiği ve bu husus bozma konusu yapılmadığı halde maktu ağaç bedelinin davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeden, bozma sonrası maktu ağaç değerleri kamulaştırma bedeline dahil edilmeyerek hesap yapan bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmak suretiyle az bedel tespiti gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda, kamulaştırılacak taşınmazın değerini etkileyecek faktörler değerlendirilirken dikkate alınan hususların doğru olmadığını, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelini hesaplanırken kullanılan sayısal değerlerin tarım ekonomisi ve fen bilimleri kriterlerine uygun olarak ispatlanması gerektiğini ve kullanılan verilerin bilimsel olarak denetlenebilir olacak şekilde tekrardan bilirkişi raporu hazırlanması gerektiğini, mevcut rapora göre karar verilmesinin ve dava konusu taşınmazın arsa vasfında kabul edilip kamulaştırma bedelinin belirlenmesinin kamu zararının oluşmasına neden olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Bozma öncesi mahkemece tespit edilen bedel ile bozma kararı sonrası mahkemece tespit edilen bedel arasındaki farkın hatalı gösterilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının 7 ve 8 numaralı bentlerindeki ''11.009,38 TL'' sayısının hükümden ayrı ayrı çıkartılmasına, yerlerine ayrı ayrı ''11.409,38TL'' sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

12.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.