"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/537 Esas, 2021/50 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare ve davalı ... vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Adana ili, ... ilçesi, ... köyü 113 ada 7 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 06.01.2016 tarihli ve 2014/162 Esas, 2016/2 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda; taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 4 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 oranında kabulü ile az bedel tespiti doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 31.03.2021 tarihli ve 2019/537 Esas, 2021/50 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmına uyularak yapılan inceleme sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; yerel mahkemece verilen ilk kararda kamulaştırma bedeli her ne kadar 31.122,62 TL olarak tespit edilmişse de daha önce açılan acele kamulaştırma davasında dava konusu taşınmaz için bilirkişilerce 32.909,70 TL acele el koyma bedeli tespit edilmiş ve bu bedel bankaya yatırılmak suretiyle taşınmaza acele el konulmasına karar verildiğini, dava konusu taşınmaz için bozma öncesi yatırılan bedelin 32.909,70 TL olduğunu, dava konusu taşınmaz tüm maliklerin iştirak halindeki mülkiyetine tabi olsa da 2942 sayılı Kanun'un14 üncü maddesinin üçüncü fıkrası "İştirak halinde veya müşterek mülkiyette, paydaşların tek başına dava hakları vardır." hükmünü içermekte olup, bu madde gereğince kamulaştırma davalarında paydaşlar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmakta olup bu nedenle mahkemece verilen ilk kararı temyiz etmiş olan davalının elde ettiği sonuç kararı temyiz etmeyen davalıları etkilemeyeceğini, ilk kararı temyiz etmeyen davalılar açısından kararın kesinleştiğini, yüz ölçümü 16.300,00 m² olan dava konusu taşınmazın sadece 7.079,74 m²lik kısmına irtifak hakkı isabet etmekte olup, teşekkülümüzce mülkiyet kamulaştırması yapılmayıp irtifak hakkı tesis edileceğinden taşınmazın tarımsal faaliyetler açısından kısıtlanmasının söz konusu olmadığını, ayrıca mevcut durum itibarıyla taşınmazın tamamının kamulaştırılmasını gerektirecek bir husus da bulunmadığını, acele kamulaştırma dosyasında yatırılan bedel dikkate alındığında kamulaştırma bedeli fazla yatırılmış olup fazladan yatırılan bu bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken mahkemece bu konuda herhangi bir hüküm kurulmadığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; yargılama esnasında yeniden keşif taleplerinin reddedildiğini, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda ek rapor alındığını, ek raporla irtifak bedelinin 38.903,43 TL belirlendiğini ve yerel mahkemece de bozma öncesi ve acele kamulaştırma bedeli düşülerek 38.903,43 TL depo edilmesi için süre verildiğini, davacı kurum ise bozma öncesi 32.909,70 TL yatırıldığını, aradaki farkın 5.993,73 TL olduğu ve kararın bir davalı tarafından temyiz edildiğini bu nedenle davalının (1/13) oranındaki hissesine düşen bedel olan 461,06 TL’nin bankaya yatırıldığını beyan ettiğini, oysaki bozma öncesi depo edilen bedelin 31.122,62 TL olduğunu davacı kurumun beyan ettiğinden daha az miktar olup aradaki farkın daha fazla olduğunu ve bu durumun bozma sebebi olduğunu, ... dışındaki davalılar yönünden bedel yatırılmadığını ve bu durumun hukuka ve kanuna aykırı olduğunu çünkü davalıların anne ve çocukları olup temyiz kararının tüm davalılara teşmil edilmesi gerektiğini, taşınmaz üzerinden geçen irtifak hakkının taşınmazı kullanılmayacak duruma getirdiği tespit edilen bedelin de düşük hesaplandığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının ilgili bölümleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarım arazisi niteliğindeki Adana ili, ... ilçesi, ... köyü, 113 ada 7 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesi ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine ilişkin hüküm kurulması yerindedir.
3. Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı idare ve davalı ...'dan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.