Logo

5. Hukuk Dairesi2023/7163 E. 2024/1234 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın arsa mı yoksa arazi mi olduğu ve buna göre belirlenecek kamulaştırma bedelinin tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın imar planı dışında, belediye hizmetlerinden faydalanmayan bir arazi niteliğinde olduğu, bu nedenle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelirine göre değerinin tespit edilmesi gerekirken, arsa kabul edilerek emsal karşılaştırmasıyla değer biçilmesinin hatalı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2215 Esas, 2023/516 Karar

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aliağa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/63 Esas, 2022/237 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili, davalı ..., ..., ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili, davalı ... vekili ile davalılar ... vd. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davacı idare vekili, davalı ... vekili ile davalılar ... vd. vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Aliağa ilçesi, ... Mahallesi, 224 parsel sayılı taşınmazın 12.497,82 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar, usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili, davalı ... vekili ile bir davalılar davalılar ... vd. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle davaya konu taşınmazın arsa mı arazi mi vasfında olduğu net bir şekilde tespit edilip buna göre hesaplama yapılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte arsa vasfında kabul edilerek yapılan hesaplamanın da doğru olmadığını, emsal alınan taşınmazın Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, kamulaştırmadan arta kalan kısım için yapılan hesaplamanın da hukuka aykırı olduğunu, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalılar davalılar ... vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırmaya konu taşınmaza davalıların elbirliği halinde malik olup, önceki kararın davalılardan biri tarafından istinafa getirilmiş olmasının yeterli olacağını, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından tüm davalıların istifade etmesi gerektiğini, kaldırma kararı sonrası tespit olunan kamulaştırma bedelinin tüm davalılar lehine hüküm altına alınması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; tespit edilen kamulaştırma bedeli çok düşük olup taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığını, bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, hesaplama yönteminin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın Aliağa İlçe merkezine ve ... Mahallesine yakın olması nedeniyle arsa vasfında değerlendirilmesinin doğru olduğu, taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde, bahse konu İzmir ili, Aliağa ilçesi, Aliağa Mahallesi 1336 ada 2 parsel sayılı taşınmazın dava konusu taşınmaza emsal alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, her iki taşınmazın kadastral parsel olması nedeniyle düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmamasının da doğru olduğu, kamulaştırmadan arta kalan kısmın yüzölçümü, geometrik durumu dikkate alınarak bu kısmın bedeline de hükmedilmesinin yerinde olduğu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı; ancak ilk kararı istinaf etmeyen davalılar açısından ilk karara esas alınan bilirkişi raporu ile belirlenen metrekare birim fiyatın davacı idare açısından usuli kazanılmış hak oluşturduğu, buna rağmen Mahkemece 1.928.014,95 TL üzerinden karar verilmiş olmasının hatalı olduğu, tespitine karar verilmesi gereken miktarın 612.393,79 TL olacağı, yine ilk kararla hüküm altına alınan bedelin, acele el koyma bedelinden düşük olmasına karşın işbu bedele faiz işletilmesinin doğru olmadığı, dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmının ilk kararı istinaf eden davalılar ..., ... ve ... yönünden tam bedeline hükmedilmesine rağmen, bu davalılara ait hisselerin tapu kaydının iptaline karar verilmemiş olmasının hatalı olduğu gerekçesiyle, davacı idare vekili, davalı ... vekili ile bir kısım davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili, davalı ... vekili ile davalılar ... vd. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasının talep etmiştir.

3. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Bakanlar Kurulunun 11.03.1983 tarihli ve 17984 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan28.02.1983 tarihli ve 83/6122 sayılı karar.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Yargıtay tarafından benimsenen Bakanlar Kurulunun 28.02.1983 tarihli ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca taşınmazın arsa sayılabilmesi için imar planı içerisinde iskan sahası olarak ayrılmış bulunması, imar planı dışında ise belediye mücavir alan sınırları içinde kalıp meskun yerler arasında bulunması ve belediye hizmetlerinden yararlanması gerekmektedir.

3. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla 1/1000 ölçekli uygulama ve 1/5000 ölçekli nazım imar planı kapsamında olmadığı, 1/25000 ölçekli çevre düzenleme planına göre tarım alanı ve 2. derece yeraltı sıcak su kaynağı koruma alanı içerisinde kaldığı, belediyenin hizmetlerinden faydalanmadığı anlaşıldığından, arsa niteliğinde kabulü mümkün değildir.

4. Bu durumda, arazi niteliğindeki davaya konu taşınmazın 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelirine göre değerinin tespit edilmesi gerekirken; taşınmazı arsa niteliğinde kabul edip emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle değer biçen geçersiz rapora göre hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.