Logo

5. Hukuk Dairesi2023/7248 E. 2024/197 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti davasında, belirlenen bedelin ve faizin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bitişik parsele göre belirlenen kamulaştırma bedelindeki tutarsızlık, eksik ve hatalı bilirkişi raporu ile ilk karar ve ikinci karar arasındaki fark bedeline uygulanacak faiz hesabının hatalı olması gözetilerek, ilk derece mahkemesince eksik incelemeyle hüküm kurulduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2513 Esas, 2023/775 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/9 Esas, 2022/430 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ...ve davalılar vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Adana ili, Seyhan ilçesi, ... Mahallesi 50 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali davacı ... Belediyesi adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idareler vekilleri ile davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı ...vekili istinaf dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin yüksek olduğunu, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, yasal faiz işletilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davacı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin yüksek olduğunu, emsal incelemesinin uygun olmadığını ileri sürmüştür.

3. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin düşük olduğunu, düzenleme ortaklık payı kesilmesinin hatalı olduğunu, yeterince emsal araştırmasının yapılmadığı gibi emsal alınan taşınmazların da uygun olmadığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmaz arsa niteliğinde olup emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğru ise de kamulaştırma bedelinin ödenmesine ve faiz hükmüne ilişkin olarak hükmün hatalı kurulduğunu, İlk Derece Mahkemesinin 22.06.2017 tarihli ve 2016/576 Esas sayılı kararıyla kamulaştırma bedelinin 225.700,00 TL olarak tespit edilip hak sahibine derhal ödenmesine karar verildiği, istinaf kaldırma kararı sonrasında İlk Derece Mahkemesinin 30.12.2019 tarihli ve 2018/287 Esas sayılı kararıyla ise kamulaştırma bedelinin 300.625,00 TL olarak tespitine, fark bedeli olarak depo edilen 74.925,00 TL'lik kısmının ise hak sahibi davalılara ödenmek üzere kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verildiği anlaşılmakla 74.925,00 TL davalılara ödenmediğinden işlemiş nemasıyla birlikte derhal ödenmesine karar verilmesi gerekirken, eksik ödemeye sebebiyet verilecek şekilde hüküm kurulması ve faizin başlangıç tarihinin hatalı gösterilmesi ve infazda tereddüt yaratacak şekilde ilk hükümle ödenmesine karar verilen 225.700,00 TL kamulaştırma bedeli yönünden faiz hükmü kurulması gerektiğinden istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yasal faiz ve ödeme yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı ...vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idareler vekilleri ile davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Dairemizin 2023/7093 Esas sayılı ilâmı ile aynı gün incelenen aynı kamulaştırma kapsamında yer alan, dava konusu taşınmaza bitişik konumda bulunan 50 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden açılan Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/464 Esas, 2022/385 Karar sayılı kamulaştırma bedelinin tespiti davasında hükme esas alınan bilirkişi raporunda aynı emsal esas alınarak, emsal Karasoku Mahallesi 175 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapı bedelinin mahsubu ile emsalin satış tarihi itibarıyla m² birim bedelinin 8.828,00 TL olduğunun kabulü ile aynı değerlendirme tarihi itibarıyla 50 ada 2 parsel sayılı taşınmazın m² birim bedeli 4.577,54 TL olarak belirlendiği halde, eldeki dosyada hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsalin satış tarihi itibarıyla m² birim bedelinin 8.000,00 TL olduğunun kabulü ile dava konusu taşınmazın m² birim bedelinin 5.335,00 TL olarak belirlenmesi nedeniyle bitişik konumdaki taşınmaz için belirlenen bedelden ayrılma nedenlerini açıklamayan, yetersiz ve hatalı bilirkişi raporu hükme elverişli değildir.

5. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkân tanınması, lüzumu hâlinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden ve dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede uygulanan düzenleme ortaklık payı oranının Belediye İmar Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak ve bitişik veya yakın konumdaki taşınmazlar için belirlenen metrekare birim fiyatlarından ayrılma nedenlerini de açıklayacak şekilde alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi yerinde değildir.

6. Bölge Adliye Mahkemesinin ilk kaldırma kararı öncesi İlk Derece Mahkemesince verilen 22.06.2017 tarihli ilk karar davalılardan ... tarafından istinaf edilmediğinden, davacı idare lehine oluşan 6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesinden kaynaklanan taleple bağlılık ve aleyhe hüküm verme yasağı ilkesi gözetilerek adı geçen davalı yönünden, kaldırma kararı öncesi m² birim bedeli olan 1.220,00 TL üzerinden karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.

7. Kabule göre de 22.06.2017 tarihli ilk karar ile 30.12.2019 tarihli ikinci karar arasında oluşan fark bedel 74.924,99 TL’ye 31.01.2017 tarihinden son karar tarihi olan 27.09.2022 tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı ... vekilinin tüm, davalı ... vekili ile davacılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı ... vekili ile davacılar vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde taraflara iadesine,

Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.