"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/618 Esas, 2023/618 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/386 Esas, 2022/436 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Antalya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 4029 ada 1 parsel sayılı taşınmaza fiilen kapalı yüzme havuzu yapmak suretiyle kamulaştırmasız el atılması nedeniyle Mahkemece belirlenecek tazminatın yasal faizi ile birlikte davalı idarelerden müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, dava konusu taşınmaza ilişkin olarak Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/592 Esas sayılı dosyasında müvekkili hakkındaki davanın husumetten reddine karar verildiğini, dava konusu yerin ... Belediyesi sınırları içerisinde kalan bir yer olduğunu, bahse konu taşınmaza müvekkili belediye tarafından herhangi bir şekilde fiilen el atılmadığını, parsel üzerinde herhangi bir tasarrufun da bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; idari yargının görevli olduğunu, davanın husumetten reddi gerektiğini, semt spor sahasına ilişkin taşınmazları kamulaştırma görevinin ilçe belediyelerine ait olduğunu, davaya konu taşınmaza bakanlık tarafından fiilen el atılmadığını, imar planında spor alanına ayrılan taşınmazlar üzerine spor tesisi yapma görevinin yalnızca Gençlik ve Spor Bakanlığının değil, ilçe belediyeleri ile büyükşehir belediyelerinin ve il özel idarelerinin de görevleri arasında sayıldığını, uzlaşma dava şartının yerine getirilmediğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalılardan ... yönünden davanın husumetten reddine, ... yönünden davanın kabulüne, dava konusu taşınmazdaki davacıların hisselerinin iptali ile davalı ... adına tapuda kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Belediyesi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın ... Belediye Başkanlığı sınırları içerisinde kaldığını, bu nedenle davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, müvekkili idarece taşınmaza fiilen el atılmadığını, dava konusu taşınmaz ve çevresinde ... Belediye Başkanlığı tarafından 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18 inci ve 3290 sayılı Kanun'un Ek-1 maddeleri gereği imar uygulaması işlemi yapılmış olup bu imar uygulaması işlemi İdare Mahkemesi kararıyla iptal edildiğinden taşınmazın bulunduğu alanda ... Belediye Başkanlığı tarafından yeniden imar uygulaması yapılması gerektiğini, emsal alınan taşınmazın uygun olmadığını, emsalin dava konusu taşınmazdan daha değerli olduğunu, taşınmazın m² birim bedelinin yüksek hesaplandığını, dava konusu taşınmazın el koyma günündeki durumu nazara alınarak değer biçilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile imar planında "Açık Spor Tesis Alanı, Kültürel Tesis Alanı ve Trafo Alanı" olarak ayrılmış olan dava konusu taşınmaza, Spor Genel Müdürlüğü ile ... arasında 2000 seyirci kapasiteli kapalı spor salonu yapım işine ait sözleşmenin imzalanması neticesinde 24.10.2017 tarihinde işe başlanarak taşınmazın yarısından daha fazla alanın etrafının betonarme çevre duvarı ile çevrilerek, çevrilen bölümde temel kazısı ve temel tabanına grobeton dökülmek suretiyle kamulaştırma olmaksızın fiilen el atıldığı hususunun bilirkişi raporuyla tespit edildiği hükme esas teşkil eden bilirkişi kurulu raporunda arsa niteliğindeki taşınmaza emsal kıyaslaması yapılmak suretiyle değer biçilmesinde yöntem olarak isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmazla emsal ... Mahallesi 3797 ada, 9 parsel sayılı taşınmazın özelliklerinin kıyaslanması sonucunda dava konusu taşınmazın kıyasi emsalden 1,04 kat daha değerli olduğu kabul edilerek değerinin tespit edildiği ve davacıların hisseleri nispetinde kamulaştırmasız el atma tazminatlarının hesaplandığı, emlak vergi değerleri açısından ters orantı bulunmadığı, emsale ve taşınmazın m² bedeline yönelik davalı tarafın istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, Spor Genel Müdürlüğü ile ... arasında imzalanan protokol doğrultusunda Antalya Büyükşehir Belediyesince taşınmaza fiilen el atıldığının sabit olduğu, bu nedenle davalı tarafın husumet itirazlarının da yerinde olmadığı, proje bütünlüğü açısından taşınmazda davacıların hisse karşılığının tamamının bedeline hükmedilmesinin yerinde olduğu, hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmak için yeterli olduğu anlaşıldığından davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılardan ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin belirlenmesine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi ve Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası,
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davacıların maliki olduğu arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
4. Buna karşın; 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen Ek madde 4'ün üçüncü fıkrası; “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” şeklinde düzenlenmiştir. Eldeki dava 04.11.1983 tarihinden sonraki el atma olup 2942 sayılı Kanun’da düzenlenmediği, kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı ve proje bütünlüğü bağlamında bedeline hükmedilen kısımlar açısından ise 2942 sayılı Kanun'un Ek 1 inci maddesinin uygulanması söz konusu olmadığından, Ek 4 üncü madde gereği değerlendirme yapılmayacağı nazara alındığında maktu harca hükmedilmesi hatalıdır.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2. Resen gözetilen nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının; (B) bendinin harca ilişkin (5) numaralı alt bendinin hükümden çıkarılarak yerine "Karar tarihi itibariyle alınması gereken 280.987,08 TL karar ve ilam harcının davalı ... Başkanlığından alınarak Hazineye irat kaydına, davacı tarafça yatırılan 1.707,75 TL peşin harç ile 68.539,03 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 70.246,78 TL harcın davacıya iadesine," cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı ... Başkanlığından aşağıda yazılı kalan harcın alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.