Logo

5. Hukuk Dairesi2023/7341 E. 2023/11288 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde bağımsız bölümlerin arsa paylarının değerleriyle orantılı olup olmadığı ve yeni arsa paylarının tapu siciline tescili.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, bağımsız bölüme ait arsa payının kat irtifakı kurulduğu tarihte değeriyle doğru orantılı verilmediğini somut olarak ispat edemedikleri ve uzunca müddet mevcut arsa payına itiraz etmedikleri gözetilerek mahkemece eksik araştırma ile hüküm kurulduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1312 Esas, 2023/1116 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/982 Esas, 2021/1120 Karar

Taraflar arasındaki bağımsız bölümlere özgülenen arsa paylarının düzeltilerek tapuya tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; ana gayrimenkulde bulunan bağımsız bölümlere, değerleriyle doğru orantılı arsa payı verilmediği gerekçesiyle mahkemece yeni arsa paylarının belirlenerek tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; açılmış olan arsa paylarının düzeltilmesi davasının temeli olmadığını, aynı zamanda Yargıtay içtihatları doğrultusunda da kötü niyetli bir girişim olduğu için reddedilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazda yıllar önce bağımsız bölümler oluştuğunu, arsa paylarının bu oranlarda satın alındığını, taraflar arasında uzun süredir bir ihtilafın olmaması, davacıların mevcut bu arsa pay oranları üzerinden kat mülkiyetinin gerekli kıldığı şekilde gider, aidat ve vergisel olarak katılımda bulunmuş olmalarının, kötü niyetin apaçık göstergesi olduğunu, kat irtifakı ve kat mülkiyeti kurulduktan sonra arsa paylarının bilinerek dairelerin satın alınmış olduğunu, davanın kötüniyetli olarak açıldığını, dava konusu taşınmazda kat irtifak ve kat mülkiyetine geçiş aşamalarında davacıların taşınmazlarını bu arsa paylarını bilerek satın aldıklarını, bütün bağımsız bölümlerin satışları yapılırken arsa paylarını düzeltmeyle ilgili bir çalışma yapmadıklarını, davacılar bu durumu bildiklerini işlem tarihindeki bu değere göre ödeme yaptıkları hâlde, aradan geçen çok uzun zaman sonra ödeme yaptıkları değerin üzerinde bir arsa payı edinmeye çalışmalarının tamamen kötü niyetli olmalarından kaynaklandığını, davacılar kötü niyetli olduklarından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; arsa paylarının yeniden oranlanmasının hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, Yargıtay içtihatlarına aykırılık oluşturduğunu, iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığını, davacılardan ... ve ...'un binanın arsa sahibinin ve müteahhidin varisleri olduğunu, celp edilen resmi senet örneği incelenerek davacıların kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurmak isteyen kişiler arasında olup olmadıklarının tespiti gerektiğini, ... ve ...'un taşınmazın ilk sahibi ... varisi olduklarını, davacıların arsa payını bilerek taşınmazı aldıklarını, bilirkişi raporunun karar vermeye elverişli olmadığını, arsa payları tapuya yazdırılırken davalıların dahli olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek, raporun hükme esas alınmaya yeterli olmadığını, kararın eksik araştırma ve inceleme neticesinde verildiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde bağımsız bölümlerin arsa paylarının değerleriyle orantılı olup olmadığının tespiti ile yeni arsa paylarının tapu siciline tesciline ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun "Kat mülkiyetinin ve kat irtifakının niteliği" kenar başlıklı 3 üncü maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dava konusu ana gayrimenkulde 1966 tarihinde kat irtifakının tesis edildiği anlaşılmaktadır.

3.Dosyada mevcut bilirkişi raporunda; bağımsız bölümlerin kat irtifakının kurulduğu tarihteki değerlerinin açıklanan unsurları ve bu belirlemeye göre tapu sicilinde kayıtlı arsa paylarında düzeltilmesi gereken bir yanlışlık olduğu açıkca saptanmamış, ayrıca bağımsız bölümlerin binada bulundukları yerleri ve yüzölçümleri açıkça belirtilmesine karşın her bir bağımsız bölümün kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulduğu tarihteki değerlerine etkili olabilecek diğer unsurlar tek tek yazılıp açıklanmamış ve bu bağımsız bölümlerin değerleri ayrı ayrı hesaplanmamış, soyut bir biçimde değerlendirme yapılarak arsa payları yeniden belirlenmiştir. Davacıların malik oldukları bağımsız bölüme ait arsa payının kat irtifakı kurulduğu tarihte değeriyle doğru orantılı verilmediğini somut olarak ispat edemedikleri ve uzunca müddet mevcut arsa payına itiraz etmedikleri görülmüştür.

4.Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar doğrultusunda arsa paylarının belirlenmesinde esas alınacak olan bağımsız bölümlerin kat irtifakı kurulduğu tarih itibari ile değerlerini olumlu veya olumsuz etkileyen tüm unsurların incelenip irdelenmesi, bağımsız bölümlerin kat mülkiyeti kurulduğu tarihteki, cinsi, bulunduğu kat, alanı, ısıtma ve aydınlatma süreleri, mimari kullanımı ve konumu, cephesi, manzarası gibi hususların yeniden değerlendirilmesi için bilirkişi kurulundan yeniden ek rapor alınması, arsa paylarının düzenlenmesini gerektirecek bir hususun olup olmadığının araştırılması davacıların ya da murislerinin kat irtifakı tesis edilirken yahut kat mülkiyetine geçiş işlemleri sırasında arsa paylarını belirleyip belirlemediklerinin belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu işin esası hakkında davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalı ...'dan peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.