"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/39 Esas, 2023/90 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkeme bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare ve dahili davalılar vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Siirt ili, Merkez ilçesi, ... Mahallesi 413 ada 9 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın ve yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 12.01.2012 tarihli ve 2011/1439 Esas, 2012/316 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 12.01.2012 tarihli ve 2011/1439 Esas, 2012/316 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Mahkemece, 2942 sayılı Kanun’un 7 nci ve 8 inci maddelerinde düzenlenen, adres araştırması ve pazarlığa çağrı ile ilgili işlemlerin davacı idare tarafından yapılmadan dava açıldığı, verilen kesin süreye rağmen bunlara ilişkin belgelerin mahkemeye sunulmadığı, böylelikle ön koşulların yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ve mahkemece; davalıların açık adresleri, 2942 sayılı Kanun’un 7 nci maddesinde belirtilen tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden veya ayrıca haricen yaptırılacak araştırma ile belirlenip, 7201 sayılı Tebligat Kanunu (7201 sayılı Kanun) hükümlerine göre dava dilekçesi ve ekleri davalılara tebliğ edilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 09.07.2013 tarihli ve 2012/1143 Esas, 2013/554 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespitine, tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 09.07.2013 tarihli ve 2012/1143 Esas, 2013/554 sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Mahkemece bilirkişi incelemesi sonucunda alınan raporlar geçersiz olup, dava konusu taşınmaz arsa niteliğinde olduğunu, 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin (g) bendi uyarınca, arsalara kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan satışlara göre değer biçilmesi gerekir. Mahkemenin hükmüne esas aldığı bilirkişi raporundaki somut emsalin ise satış tarihi değerlendirme tarihi olan 15.12.2011 sonrası bir tarihe ilişkindir. Bu sebeple bedel tespitinde emsal olarak yararlanılması mümkün değildir. Ayıca dava konusu taşınmaz ile komşu olan 413 ada 10 parsele ilişkin olarak Siirt 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/119 Esas sayılı dava dosyasında taşınmaza 31,20 TL metrekare bedeli üzerinden değer biçildiği ve Dairemiz denetiminden geçerek kesinleştiği de göz önüne alındığında rapor geçersizdir Bu itibarla; taraflara emsal göstermeleri için yeniden süre verilmesi, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve yeniden oluşturulacak bilirkişi heyeti ile keşif yapılarak dava konusu taşınmazın değerinin yukarıda belirtilen dava dosyasındaki bedel de göz önüne alınarak tekrar tespiti gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesine 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi ile eklenen hüküm uyarınca dava 4 aylık süre içinde sonuçlandırılmadığından 16.04.2012 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 15.09.2014 tarihli ve 2014/380 Esas, 2014/827 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespitine, tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1. Mahkemenin 15.09.2014 tarihli ve 2014/380 Esas, 2014/827 sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmişse de bozma gereği yerine getirilmemiştir. Bozma kararında, ''taşınmaza değerlendirme tarihinden önceki emsal satışlar esas alınarak bedel tespit edilmesi ve bu tespit sırasında, bitişik taşınmaz ile ilgili dava sonunda kesinleşen bedelin de göz önünde bulundurulması gerektiği belirtildiği halde, bozma sonrası alınan ve mahkemenin hükmüne esas aldığı bilirkişi raporunda emsal incelemesi yapılmaksızın komşu taşınmaza ilişkin dava sonunda bulunan bedele göre taşınmaza değer tespit edildiğinden, bilirkişi kurulu raporu geçerli değildir.'' denmiştir bu itibarla; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 13.02.2020 tarihli ve 2015/456 Esas, 2020/203 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespitine, tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
G. Dördüncü Bozma Kararı
1. Mahkemenin 13.02.2020 tarihli ve 2015/456 Esas, 2020/203 sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; arsa niteliğindeki Siirt İli, Merkez ... Mahallesi 413 ada 9 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; bozma ilamı öncesi dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümünde değer artışı olduğuna ilişkin bir hüküm olmadığı ve bu husus bozma konusu yapılmadığı halde, bozma sonrasında dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümünde % 4 değer artışına hükmedilerek davalı taraf yararına oluşan usulü kazanılmış hak ilkesi ihlal edilerek eksik bedele hükmedilmesi nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
H. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 04.11.2021 tarihli ve 2021/242 Esas, 2021/463 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespitine, tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
I. Beşinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 13.02.2020 tarihli ve 2015/456 Esas, 2020/203 sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; arsa niteliğindeki Siirt ili, Merkez, ... Mahallesi 413 ada 9 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; dosyanın incelenmesinden; bozmadan sonra tespit edilen bedelden ilk kararda hükmedilen bedelin mahsubu ile fark bedel miktarının bloke ettirilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kanun'un 10uncu maddesinin sekinci maddesinde "kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen miktarın, 10 uncu maddeye göre mahkemece yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye onbeş gün süre verilir. Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere mahkemece uzatılabilir." hükmü karşısında, yatırılması gereken bedel miktarı, açık ve doğru bir şekilde gösterilerek fark bedelin bloke edilmesi için 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci maddesi uyarınca davacı idareye süre verilip sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması ve Siirt 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/380 Esas, 2014/827 Karar sayılı kararında fazla depo edilen 82.773,47 TL ve Siirt 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/456 Esas, 2020/203 Karar sayılı kararında fazla depo edilen 19.250,15 TL bedelin iadesine karar verildiği görülmekle, bu bedellerin davacı idareye iade edilip edilmediği taraflardan ve ilgili Banka Şubesinden sorulup sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi nedenleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
J. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 22.03.2023 tarihli ve 2023/39 Esas, 2023/90 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespitine, tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ... mirasçıları dahili davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaza karışık meyve bahçesi olarak üç ayrı bedel hesaplanmak suretiyle fahiş bedel belirlendiğini, bilirkişilerce uygulanan hesap yönteminin kanun ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olup davacıların sebepsiz zenginleşmesine neden olduğunu, kapitalizasyon faiz ve objektif değer artış oranına itiraz ettiklerini kamulaştırma nedeniyle arta kalan kısımda değer artışı meydana geldiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı ... mirasçıları dahili davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Siirt’in gelişme alanı ve yeni yerleşim bölgesinde olduğunu, taşınmaz yerleşim birimlerinin yanında olup, etrafında Fen Lisesi, Güzel Sanatlar Lisesi, Spor Lisesi ve Cezaevinin bulunması nedeniyle mahkemece tespit edilen değerin çok üzerinde bir değere sahip olduğunu, nitekim mahkemenin kararına dayanak oluşturan bilirkişi raporunu hazırlayan heyetin bir üyesinin, Siirt 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/1517 Esas sayılı dosyasında dava konusu parsele komşu olup, daha az değerli özelliklere sahip 245 ada 37 parsel sayılı taşınmaza 84,00 TL/m² olarak tespit ettiğini, 2012/1517 Esas, sayılı dosyada bilirkişiler Evren Mahallesi, 984 ada 15 parseli emsal olarak kabul etmiş iken, iş bu davada emsal olarak alınmadığını, yine değerlendirmeye esas olmak üzere, emsal listesinde yer alan emsal parsellerin değerlendirilmediğini, gerçekte dava tarihi itibarıyla 150,00 TL/m² olan taşınmazın değerinin 56,00 TL/m² olarak değerlendirilmesine yol açıldığını, mahkemece tespit edilen değerin müvekkilin ağır mağduriyetine yol açtığını hakkaniyete ve adalete aykırı kararının bozulması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı ... ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 rarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare ve dahili davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, dahili davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
14.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.