Logo

5. Hukuk Dairesi2023/740 E. 2023/7977 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve fazla yatırılan bedelin iadesine karar verilip verilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında, tespit edilen kamulaştırma bedelinin acele kamulaştırma dosyasında depo edilen bedelden düşük olması nedeniyle aradaki farkın ilk karar tarihine kadar yasal faiziyle davalıya ödenmesi gerektiği, ayrıca davacı idare tarafından fazla bloke edilen bedelin de davalıya iade edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/286 Esas, 2021/161 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Konya ili, Ilgın ilçesi, Behlülbey Mahallesi 415 ada 20 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yapılan kamulaştırma işleminde kamu yararının bulunmadığını, dava konusu taşınmazdan daha önce düzenleme ortaklık payı kesildiği halde kamulaştırma aşamasında ikinci kez bedelsiz kesinti yapıldığını, bu durumun 3194 sayılı İmar Kanunu'na aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın değerinin gerek kıymet takdir komisyonu raporunda, gerekse acele kamulaştırma dosyasında gerçek değerinin altında belirlendiğini belirterek, konumu itibarıyla kıymetli olan taşınmazın piyasa rayiç değerinin araştırılarak buna göre karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 25.02.2015 tarihli ve 2014/310 Esas, 2015/162 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 25.02.2015 tarihli ve 2014/310 Esas, 2015/162 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan inceleme sonucunda; hükme esas bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmazların imar parseli oldukları belirtildiği halde düzenleme ortaklık payı konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, bir kısmının ise il ve ilçe merkezlerine olan mesafeleri ve çevrelerinin gelişmişlik durumları ve dava konusu taşınmaza uzaklığı dikkate alındığında emsal incelemesi uygun olmadığı gibi, bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmazlarla ilgili emsal karşılaştırmasına esas bilgi ve belgelerin ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup, alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile karar verildiği ve 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiği gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; emsal karşılaştırması yapılırken dava konusu taşınmazın o günkü durumu yerine, kamulaştırma tarihindeki durumunun dikkate alınması gerektiğini, emsal karşılaştırmasının kanunun aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını, emsal alınan taşınmazın dava konusu taşınmaz ile benzer niteliklere sahip olmadığını, dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, fazla ödenen bedelin iadesine ilişkin hüküm kurulmamasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın konumu itibarıyla değerli olduğunu, taşınmaz için belirlenen bedelin düşük olduğunu, dosyaya sundukları emsallerin değerlendirmeye alınmadığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki+ kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Tespit edilen kamulaştırma bedeli bozma öncesi ilk kararla hükmedilen bedelden az olduğundan ve bu bedel bozma öncesi depo edildiğinden, tespit edilen bedelden acele kamulaştırma dosyasında depo edilen bedelin mahsubu ile bakiye bedele ilk karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru değildir.

3. Davacı idare tarafından fazla bloke edilen bedelin iadesine ilişkin hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Taraf vekillerinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin sonuna "tespit edilen bedelden acele kamulaştırma dosyasında depo edilen 1.986,00 TL'nin mahsubu ile bakiye 1.582,16 TL bedele dava tarihinden dört ay sonrası olan 27.09.2014 tarihinden itibaren ilk karar tarihi olan 25.02.2015 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine, davacıdan alınarak davalıya verilmesine" cümlesinin eklenmesine, hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak "Davacı idare tarafından fazla bloke edilen 1.299,84 TL'nin davalı tarafından bankadan çekilmişse varsa ödenen nemaları ile birlikte davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine, bedel alınmamışsa fazla yatan bedelin işlemiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine," cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.