"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1236 Esas, 2023/1496 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gölbaşı(Ankara) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/582 Esas, 2022/292 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin davada yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne dair karara karşı davalı idare tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince davacı aleyhine hüküm kurulmadığından, İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen davacı vekilinin temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.
Davalı idare vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara ili, Gölbaşı ilçesi, ... Mahallesi 112217 ada 2 parsel sayılı taşınmazın imar kayıtlarında enerji nakil hattı olarak görüldüğünü ve fiilen enerji nakil hattı yüksek gerilim hattı geçirilmek suretiyle, tamamının fiilen kullanılamaz hale getirildiğini bu nedenle taşınmaz bedelinin tahsilini talep etmiştir .
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; görev, husumet ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, kamulaştırma işlemlerinin yapıldığı yıllarda tescil harici alan olduğundan kamulaştırma planında dosya numarası almadığını, bedel ödemesi yapılmadığını, zararın belediyece yapılmış parselasyon işlemi ile oluştuğunu, harç ve vekâlet ücretinin maktu olarak belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma işlemlerinin 40 yıl önce tamamlandığını, enerji iletim hatları altında irtifak kamulaştırması yapıldığını, "Enerji Nakil Hattı Koruma Kuşağı" alanı olarak belirlenmesinin ilgili belediyelerin sorumluluğunda olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarihli ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmazın ... Büyükşehir Belediye Başkanlığının 09.08.2018 tarihli ve 1289 sayılı kararı ile onaylanan ve itirazlara ilişkin Büyükşehir Belediye Meclisinin 11.01.2019 tarihli ve 58 sayılı kararı ile son şeklini alan imar planı değişikliği kapsamında “Enerji Nakil Hattı Koruma Kuşağı” kullanımına isabet ettiğinin bildirildiği, taşınmazın imar uygulaması sonucunda oluşan kamu ortaklık payı parseli olduğu ve davacının payının kök Taşpınar Mahallesi 711 parsel sayılı taşınmazdan imar uygulaması sonucunda geldiği, bu parsel ile dava konusu taşınmazın konumsal olarak aynı yerde bulunmadığı, dosyada mevcut 1975 yılı hava fotoğraflarına göre dava konusu parsele enerji nakil hatları geçirilerek fiilen el atıldığı, kamulaştırma tebligatının yapıldığına ve bedel ödemesine ilişkin bir belge sunulmadığı, taşınmazın yürürlükteki imar planında enerji nakil hattı koruma kuşağında bulunduğu da gözetildiğinde; arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal mukayesesi yapılmak suretiyle değer biçilmesinde metrekare değeri yönünden Dairemizden ve Yargıtay denetiminden civardan geçen dava dosyalarında uygun görülen Mart 2018 itibarıyla 675,00 TL, Aralık 2019 itibarıyla 900,00 TL, metrekare değerleri, Dairemiz denetiminden geçen ve dava konusu taşınmaza komşu taşınmaza 2021 Şubat itibarıyla 1.200,00 TL metrekare değer biçildiği ( Dairemizin 2022/739 Esas) de gözetildiğinde iş bu dosyada dava konusu taşınmaza 2021 Eylül itibarıyla biçilen değerin uygun olduğu anlaşıldığından davacının payı karşılığı bedele hükmedilmesinde, davacıya ait payın tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; 50 yıl önce taşınmaz üzerindeki enerji iletim hatlarının tesis edildiğini, kamulaştırma işlemlerinin ikmal edildiğini, idaremizin görüşü alınmadan daha sonra planlama çalışmaları yapıldığını, mülkiyet kamulaştırma bedelini kabul etmediklerini, gerekli emniyet mesafelerine uyulması kaydıyla yapılaşmanın mümkün olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 Sayılı Kanun) 11 inci ve Geçici 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsallerin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde, aynı mahalden Dairemize intikal eden ve denitimden geçen dosyalar dikkate alındığında bir isabetsizlik görülmediği gibi, taşınmazın imar planında ''Enerji Nakil Hattı Koruma Kuşağı'' olarak özgülenmiş olması nedeniyle mülkiyet bedelinin davalı idareden tahsili de doğrudur.
3. Dava konusu taşınmazın bulunduğu alana ilişkin olarak 1970'li yıllarda yapılan kamulaştırma işlemleri sırasında, tescil harici alanda bulunduğu gerekçesiyle kamulaştırma planında taşınmaza dosya numarası verilmediği ve kamulaştırma bedeli ödenmediğinin idarece bildirilmiş olması karşısında, taşınmazın kamulaştırıldığına dair temyiz itirazı yerinde görülmemiştir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A.Davacı Vekilinin Temyizi Yönünden,
Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
B. Davalı İdare Vekilinin Temyizi Yönünden,
Davalı idare vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.