Logo

5. Hukuk Dairesi2023/7423 E. 2024/1054 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin, davacıların hisseli oldukları taşınmaza kamulaştırmasız el atıp üzerine okul inşa etmesi nedeniyle doğan tazminatın tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin temyiz itirazlarının yerinde görülmediği ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1191 Esas, 2023/1108 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/67 Esas, 2022/38 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçelerinde; dava konusu Ankara ili,Altındağ ilçesi, ... Mahallesindeki 21094 Ada 1 parsel sayılı taşınmazda hisse sahibi olduklarını, davacıların da hisseli maliklerinden bulunduğu taşınmaz üzerine davalı Bakanlık herhangi bir kamulaştırma işlemi yapmaksızın okul inşa ettiğini, davalı Bakanlığın işbu eylemi ile taşınmaza kamulaştırmasız el attığını, 10.000 TL kamulaştırmasız el atmadan doğan tazminat alacağının davalı Bakanlığın taşınmaza fiilen el attığı tarihten hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı bakanlıktan tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılara gerekli ödemelerin yapıldığını bu sebeple davanın reddi gerektiğini, davanın husumetten reddini, kamulaştırmasız el atma şartları oluşmadığından davanın esastan reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin 05.03.2022 tarihinde UHTS ile kendilerine tebliğ edildiğini, 14.03.2022 tarihinde yasal süresi içerisinde UYAP üzerinden cevap dilekçesini sunduklarını, lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekâlet ücretine ilişkin hüküm kurulmaması nedeniyle kararın kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6100 sayılı Hukuk Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 311 inci maddesinde feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı, 310 uncu maddesinde hüküm kesinleşinceye kadar her zaman davadan feragat edilebileceği düzenlemiş olup, davacının talebi doğrultusunda davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, ancak davalı idare harçtan muaf olup harç alınmaması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması ve davalı idarenin dava dilekçesinin tebliğini müteakip UHTS kayıtları üzerinden cevap dilekçesi sunduğu dikkate alındığında Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6 ncı Maddesi uyarınca ön inceleme aşamasında davadan feragat edildiği de dikkate alınarak dava değeri üzerinden 1/2 oranında vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususta bir karar verilmemiş olması doğru görülmediğinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf incelemesinde davalı idare tarafından yapılan istinaf yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup idarece posta gideri olarak 300,00 TL yatırılmış olup bunun büyük çoğunluğunun da kullanıldığı UYAP kayıtlarının tetkikinden anlaşılmakla idare lehine yargılama giderine de hükmedilmesi gerekirken bu konuda karar kurulmaması nedeniyle kararın bozulmasını ya da düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.12.2010 tarihli ve 2010/5 Esas, 662/651 Karar sayılı kararı ile'' uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulu gerektiğine...''karar verilmiştir.

5.2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.