"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/133 Esas, 2023/195 Karar
I. YARGI YERİ BELİRLENMESİNE KONU KARARLAR
A. İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14.02.2023 Tarihli ve 2022/888 Esas, 2023/131 Karar Sayılı Kararı
Davanın, nakliye hizmetinden kaynaklı icra takibi sebebiyle yapılan ödemenin istirdatı talebine ilişkin olup davalı vekilince süresi içerisinde cevap dilekçesi ile birlikte davalının yerleşim yerinin Kırıkkale ilinde olduğu beyan edilerek Kırıkkale Mahkemelerinin yetkili olması nedeniyle yetki ilk itirazında bulunulduğu, menfi tespit ve istirdat davalarında takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde dava açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabileceği, davalı vekilinin yetki itirazının kabulünün gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
B. Kırıkkale 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 28.04.2023 Tarihli ve 2023/133 Esas, 2023/195 Karar Sayılı Kararı
Yetkili mahkemenin birden fazla olduğu hallerde seçimlik hakkın davacıya ait olduğu, davacının birden çok mahkemenin yetkili olduğu ve kesin yetki kuralının bulunmadığı bu davayı, haksız fiilin meydana geldiği yer mahkemesi olan İstanbul Mahkemelerinde açarak yetkili mahkemeyi seçmiş olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
II. GEREKÇE
A. Uyuşmazlık
Uyuşmazlık, istirdat istemine ilişkin davada yetkili mahkemenin neresi olduğuna ilişkindir.
B. İlgili Hukuk
1. Farklı bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinde kalan ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarının giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemelerdir.
2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) “Menfi tesbit ve istirdat davaları” başlıklı 72 nci maddesinin sekizinci fıkrası şöyledir:
“Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.”
3. 6100 sayılı Kanun’un “Genel yetkili mahkeme” başlıklı 6 ıncı maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”
4. 6100 sayılı Kanun'un “Yetki itirazının ileri sürülmesi” başlıklı 19 uncu maddesi şöyledir:
“(1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.
(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.
(3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir.
(4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.”
C. Değerlendirme
1. Menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. 6100 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinde genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu belirtilerek genel yetkili mahkemelerin yetkisi düzenlenmiş olup menfi tespit ve istirdat davalarında yetki kesin değildir. Bu davalarda kesin yetki kuralı bulunmadığından 6100 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez.
2. Kesin yetki halinin kuralının bulunmadığı ve birden fazla genel ve özel yetkili mahkemenin bulunduğu hallerde yetkili mahkemeyi seçme hakkı davacıya aittir. Davacı davasını, bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer, davalının bildirdiği yetkili mahkemede davanın görülmesi gerekir.
3. Dosya kapsamından, davacının yetkisiz İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açtığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca seçme hakkı davalıya geçmiş ve davalı vekilince de süresinde ve usulüne uygun olarak yerleşim yerinin bulunduğu yer olan Kırıkkale Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin itirazında bulunduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın Kırıkkale 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) çözümlenmesi gerekmektedir.
III. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
6100 sayılı Kanun’un 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince Kırıkkale 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
27.11.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.